Hayat pahalılığı her geçen gün yeni bir rekor kırarken, iktidar sözcüleri bu duruma vakit zaman muhalefeti, vakit zaman da ‘dış güçleri’ münasebet gösteriyor. Fakat vatandaşların birden fazla bu türlü düşünmüyor. Yurttaşlar artırımları iktidarın yaptığını lisana getirerek, “Türkiye’de yaşıyoruz, artırımı diğer ülkeler yapabilir mi? Akıl var, mantık var… İstifa edip gitsinler” kelamlarıyla yansılarını lisana getiriyor.
Enflasyon her ay ve rekor tazelerken, hayat pahalılığı da hiç görülmemiş düzeylere yükseldi. Bu durum bilhassa dar gelirlileri içinden çıkılamaz bir hale getirdi.
Vatandaş bilhassa son iki yıldır adeta artırımların altında ezilirken; iktidar sözcülerinden dikkat çeken açıklamalar geliyor. Artırımların sebebi olarak muhalefet partileri ve ‘dış güçler’ gösteriliyor…
Ancak halk iktidar ile tıpkı fikirde değil. Yurttaşların birçok, sebep olarak iktidarı ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyor.
İstanbul Eminönü’nde vatandaşlara mikrofon uzattık, “Sizce artırımları kim yapıyor? Dış güçler mi?” diye sorduk. Verilen karşılıklar şöyle oldu:
“HİÇ ŞAD DEĞİLİZ”
Saadet Akçakale: “Zamları iktidar yapıyor tabiki de. (İktidar sözcüleri hem muhalefeti hem de ‘dış güçleri’ suçluyorlar bu bahiste, katılıyor musunuz?) Muhakkak katılmıyorum. (Sizce neden bu cins açıklamalarda bulunuyorlar?) Kendilerini bir türlü tabir edemedikleri için bu türlü yönetim etmeye çalışıyorlar. (İnandırıcı buluyor musunuz?) Mutlaka hayır. Hiç mutlu değiliz.”
Saadet Akçakale
“ZAMLARI ERDOĞAN YAPIYOR”
Bahtiyar Yılmaz: “Zamları Tayyip Erdoğan yapıyor. (İktidar sözcüleri -zaman zaman-hem muhalefeti hem de ‘dış güçleri’ suçluyorlar bu hususta, katılıyor musunuz?) Katılmıyorum. Türkiye’de yaşıyoruz, artırımı öteki ülkeler yapabilir mi? Akıl var, mantık var. (Sizce neden bu cins açıklamalarda bulunuyorlar?) Ortalığı karıştırmak için. Başlarına nazaran artırım yapıyorlar ancak haksızlık bu. 38 yaşındayım, şu yaşıma kadar bu türlü bir şey görmedim. 2023 diyorlar; neden erken seçim yapmıyor? Korkuyor da ondan. (Türkiye’deki mevcut ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?) Hiç güzel değil şu an. Evvelce alışveriş gittiğimizde 500-600 TL tutuyordu, artık 1500 lira. Şu kurallarda taban fiyat kazanıp, kira ödüyorsan bitmişsin… Hiç düzgüne gitmiyor. Ben şu an minimum fiyatla çalışıyorum, Yetmiyor. 2 tane çocuğum var, okutuyorum, konutum kira… Ekstra iş yapmam lazım. O vakit da çok yoruluyoruz, bu sefer de o denli olmuyor…”
Saadet Akçakale
“GERÇEĞİ SÖYLEMEYE CÜRETLERİ YOK”
Muhammet Fatih Çelik: “Kimin yaptığını biliyoruz. (İktidar sözcüleri -zaman vakit -hem muhalefeti hem de ‘dış güçleri’ suçluyorlar bu hususta, katılıyor musunuz?) Mutlaka katılmıyorum. İktidar kimin elindeyse artırımları o yapıyor. (Sizce neden bu cins açıklamalarda bulunuyorlar?) Mazeret bulamıyorlar. Gerçeği de söylemeye hamasetleri yok herhalde. İlla cürmü birilerine atmaları lazım ki kurtulabilsinler… (Buradan yetkililere hangi davette bulunmak istersiniz?) (İktidarları) Uzun sürdü. Erken seçime de gelemiyorlar. Kaybedeceklerine inanıyorum. İstifa edip gitsinler. Öteki bir şey de istemiyorum.”,
Muhammet Fatih Çelik
“YÖNETİMİN BİR AN EVVEL DÜZELMESİ LAZIM”
İnan Ayyıldız: “Sorun idareyle alakalı. İdarenin bir an evvel düzelmesi lazım.”
“SORUMLU HÜKÜMET”
Kerim Beyefendi: “(Gülerek) Ben yapıyorum… Dış güçler değil, hükümet yapar. (İktidar sözcüleri hem muhalefeti hem de ‘dış güçleri’ suçluyorlar bu mevzuda, katılıyor musunuz?) Temel sorumlu hükümet. (Mevcut ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?) Düşünceli. (Alım gücünüzde düşüş var mı?) Haliyle var. Markete gidiyorsun, sonraki gün gittiğinde birebir fiyata alamıyorsun.”
“ŞİMDİ SİMİT ALMAK BİLE ÇOK PAHALI”
Yusuf Beyefendi: “Ülkenin başında kim varsa sorumlu onlardır. (Şu anki ekonomik durumdan mutlu musun?) Kimse değil bence. (Dışarıda yemek yemek sizin için bir lüks mü artık?) Evet mutlaka. Birçok insan için evvelce o denli değildi. Artık simit almak bile çok kıymetli. Artık çalışmak zorunda kaldık bu yaşlarda.”
Yusuf Bey
“ZAMLARI BİZ YAPIYORUZ”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Zamları biz yapıyoruz. (Elindeki mısırı göstererek) Bu mısırı biz alıyoruz değil mi? Erdoğan almıyor yani. Biz artırım yapıyoruz, Erdoğan artırım yapmıyor. Biz düşüreceğiz tekrar. (Nasıl?) Basbaya… Alırken düşüreceksin ya da tarlacı düşürecek. Ondan sonra biz alırken düşüreceğiz. Yani fazla koymayacağız. (Siz diyorsunuz ki, ‘üreticiler kıymetli fiyat koyduğu için biz değerliye alıyoruz.’) Tabi ki de öyle… Üretici de değil yalnızca, aracılık… Bir eseri ne kadar alırsam alayım, satarken iki kat fiyat verirsem o benim hatam.”