Yunanistan Hükümet Sözcüsü Yannis İkonomu, Atina yönetiminin Ukrayna’ya zırhlı araçlar tedarik edeceğini duyurdu. Konu hakkında hükümete yakın medya kuruluşlarına açıklamalarda bulunan yetkili, “Ukrayna’ya desteklemeyi seçen bir ülkenin bir kararından bahsediyoruz. Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’nde gerekli olmayan ve silahlı kuvvetler açısından potansiyel olarak atıl durumda olan, modası geçmiş, daha modern silahlarla değiştirilen bir savaş aletini Ukrayna’ya gönderiyoruz. Bu MBP-1 zırhlı personel taşıyıcılar (TOMP) 1992 yılında ülke tarafından teslim alınmıştı. 40-50 yıl önce üretilen bu araçlar aslında atıl durumdaydılar. Ukrayna’nın ihtiyaçlarına uyuyorlar çünkü yedek parçaları var ve (Ukraynalılar) bunları kullanabiliyorlar. Almanlar onların yerine bizlere yeni, modern, 3.-4. nesil araçlar tedarik edecek” ifadelerini kullandı.
Almanya ile varılan anlaşmadan kamuoyunun neden zamanında haberdar edilmediği sorusuna ise İkonomu, şu yanıtı verdi: “Tüm bu süreç, Yunanistan ve Almanya’nın genel kurmaylıkları arasındaki bir anlaşma temelinde şekillendi. Yunanistan Başbakanı ile Almanya Başbakanı arasında gerçekleştirilen görüşmede özet şekilde ele alındı ve devamında Almanya Başbakanı ilgili açıklamada bulundu.”
İkonomu’nun değerlendirmelerinden önce Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Yunanistan’ın ordu stoklarında bulunan Sovyet dönemine ait silah ve teçhizatları Ukrayna’ya vermesi durumunda, Berlin’in Atina‘ya değişim sistemiyle silah ve teçhizat desteği sağlayacağını açıklamıştı. Bu konuda Çek Cumhuriyeti ile somut anlaşma yaptıklarını anımsatan Scholz, Yunanistan ile de anlaşmayı hedeflediklerini belirtti. Scholz’un açıklamaları, Yunanistan basınına şöyle yansımıştı: “Olaf Scholz, AB zirvesinden sonra, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Almanya’nın Çek Cumhuriyeti ile vardığı anlaşmaya benzer bir mutabakata vardığını açıkladı. Almanya-Çek Cumhuriyeti arasındaki anlaşma uyarınca Prag, Ukrayna’ya eski Varşova Paktı’nın stoklarından tanklar tedarik ediyor. Scholz, Avrupa Konseyi’nin sona ermesinden sonra Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında, ‘Bugün Yunanistan Başbakanıyla, bu tür sistemlere sahip olan Yunanistan ile benzer bir anlaşma hakkında konuştum. Yunanistan’a (Ukrayna’ya gönderilecek araçlar karşılığında) Alman zırhlı araçlar tedarik edeceğiz” dedi.
‘YENİ ANLAŞMA YUNANİSTAN’A ‘PAHALIYA MAL OLACAK’
Almanya ile varılan yeni anlaşma ve hükümet kanadından gelen mesajlar Atina’da muhalefet partilerinin tepkisini çekti. Syriza’nın Milli Savunma Bürosu’ndan konu hakkında yapılan açıklamada, “Ya savaş bittikten sonra BMR-1 tipi araçlarımızı Ukrayna’ya gönderecekler, böylece aradaki süreçte Almanlar yeni araçları tedarik edecek ve bu işin operasyonel olarak, gösteri için değil, gerçekleştiği belli olacak. Ya da (Yunanistanlı yetkililer) BMR-1’leri Almanlar harekete geçmeden önce teslim etmeyi düşünüyorlar. Böylece hükümetin kendisinin de kabul ettiği gibi Doğu Ege adalarının savunmasını son derece tehlikeli bir zamanda zayıflatmış oluyorlar. İlk durumda mantık yok, ikinci durumdaysa büyük bir suç söz konusu” denildi.
Syriza’nın açıklamasında yeni anlaşmanın Yunanistan’a ‘pahalıya mal olacağı’ görüşüne de yer verildi. Ana muhalefet partisine göre, Yunanistan yeni Alman yapımı zırhlı araçların ihtiyaçları nedeniyle muhataplarına yüklü miktarda ödemelerde bulunmak durumunda kalacak.
PASOK, BİLGİLENDİRME TALEP ETTİ
Yeni gelişme ile ilgili olarak Yunanistan solunun mecliste temsil edilen ikinci büyük partisi konumundaki Pasok Kinal’dan da bir açıklama geldi. Açıklamada “Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un bize bildirdiği gibi, Yunanistan Başbakanı, Yunan zırhlı araçlarının Ukrayna’ya teslim edilmesini kabul etti. Daha sonra bu araçların yerine Alman yapımı araçlar teslim alınacak” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Hükümet, siyasi partileri, Sayın Miçotakis’in gazetecilere verdiği demeçler çerçevesinde görmezden geldiği ve Sayın Scholz ile yapılan görüşmenin gerçek içeriği hakkında meşru soruların ortaya çıktığı bu anlaşmanın tüm yönleri hakkında bilgilendirmelidir.”
KKE: YUNANİSTAN HALKI İÇİN BÜYÜK RİSKLER DOĞURMAKTA
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Syriza ve Pasok gibi hükûmetten yeni açıklamanın içeriğine yönelik olarak açıklama talep etmekle kalmadı. KKE yeni anlaşma vesilesiyle Miçotakis hükümetine sert eleştiriler yöneltti.
KKE’ye yakın duran “Yunanistan Uluslararası Yakınlaşma ve Barış Komitesi”nden yapılan ilgili açıklamada, “Bu anlaşma, sürmekte olan genel savaş hazırlığını ve Yunanistan’ın hükümetin sorumluluğu altında Yunanistan’ın üstlendiği tehlikeli rolü gözler önüne sermektedir. Yunanistan Silahlı Kuvvetleri, ABD-NATO planlarına daha da sıkı bir şekilde bağlanıyor” denildi. “Bu karar, Yunanistan’ın ABD, NATO ve AB’nin savaş planlarına yoğunlaşan katılım zincirinin bir halkasıdır ve bu da Yunan halkı için daha da büyük riskler doğurmaktadır. Yunanistan’a ait gemilerin İran tarafından alıkonulması, Rus liderliğinin sürekli uyarıları, hükûmetin sahte ve kafa karıştırıcı argümanlarını gölgede bırakıyor” ifadesinin de kullanıldığı açıklamada NATO’nun Türkiye ile çekişmede Yunanistan’ı yalnız bıraktığı görüşüne de yer verildi.
Mera25’in lideri, eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis de yeni Almanya-Yunanistan anlaşmasına sert tepki gösterdi. Varoufakis konuyu meclis gündemine taşıyarak hükümetten iki önemli soruya yanıt vermesini talep etti. Varoufakis, Yunanistan hükümetinin ABD’den “Ukrayna’daki savaş uzun sürecek” şeklinde bir bilgilendirme almış olup olmadığını ve Ukrayna krizinde Yunanistan’ın ABD’nin mi yoksa Almanya-Fransa cephesinin yanında mı konuşlandığı sorularını Miçsotakis kabinesine yöneltti.
Mera25’ten yapılan bir başka açıklamadaysa, Miçotakis’e sert eleştiriler yöneltilerek “Hükûmet, gizlice, kimseye danışmadan ve Yunan toplumunun çoğunluğunun emperyalist savaşlara karışmak istememesine rağmen, tankların gönderilmesine karar verdi” ifadelerine yer verildi.