Yunanistan’daki “casus yazılım” skandalının boyutları genişliyor. Dinlemeye takılan gazeteciler yargıya başvuruyor. Komşu ülkenin Cumhurbaşkanı hukukun üstünlüğünün korunması ihtarında bulundu. Güney Kıbrıs’tan ise olaya reaksiyon geldi.
Kıbrıs güneyindeki ana muhalefet partisi AKEL yaptığı açıklamada geçtiğimiz yıl Larnaka’da tespit edilen, yasa dışı bir biçimde istihbarat toplayan siyah minibüs olayı ile ilgili soruları gündeme getirerek hükümete şu soruları yöneltti:
“Yazılımı Yunanistan’daki siyasetçileri ve gazetecileri izlemek için kullanılan şirketin merkezi Kıbrıs’ta iken, Kıbrıs Hükûmeti yapacak bir şeyi olmadığını mı düşünüyor? Bu şirketin sahibi tıpkı vakitte Kıbrıs Savcılığının peşinen akladığı siyah minibüsün de sahibi olunca, ülkenin ve Savcılığın başındaki isimler pozisyonlarının ne derece nazik olduğunun farkında değiller mi?”
Bu ortada, dinleme skandalıyla ilgili olarak Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Genel Sekreteri Dimitris Koutsoumbas, AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanou ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
GAZETECİLER SÖZ VERECEK
Atina ve Lefkoşa’da edinilen son bilgilere nazaran ise, Yunanistan’ın tanınmış gazetecilerinden Tasos Telloglou, PASOK-KINAL Lideri Nikos Androulakis ile gazeteciler Thanasis Koukakis ve Stavros Malichoudis’in telefonlarının dinlenmesi konusunda söz vermek üzere bugün Yüksek Mahkeme savcısı Isidoros Doyakos’un huzuruna çıkıyor.
Doyakos, telefon dinlemeleriyle ilgili çok bâtın devlet dokümanlarında yer alan bilgilerin ulusal istihbarat servisi EYP’in dışına nasıl sızdırıldığına ait bir ön soruşturma yürütüyor.
Telekulak skandalının odağındaki isimlerden bir tanesi olan Thanasis Koukakis, 16 Ağustos’ta Yüksek Mahkeme savcısı tarafından -kendisini bilgilendirmek üzere- çağrıldı. Nisan ayından bu yana bir evvelki Yüksek Mahkeme savcısına dinlendiğini bildirmek isteyen ve birinci derece savcısına sevk edilen gazeteci, ağustos ayı ortasında İsidoros Doyakos’un kapısını çalacak.
Yunanistanlı bankacı ve işadamlarının davalarını araştırdığı devirde (20 Haziran – 12 Ağustos 2020) kelamda ulusal güvenlik gerekçesiyle EYP tarafından çok değerli bir makûs emelli yazılım olan ‘Predator’ aracılığıyla 2,5 ay boyunca izlenen Thanasis Koukakis, Yüksek Mahkeme Savcısı Doyakos’un derhal ve daha fazla gecikmeden bir dizi önemli aksiyonda bulunması gerektiğini talep ediyor.
‘KANUN DEĞİŞTİ, MUHALEFET TATMİN OLMADI’
Dinleme skandalının Yunanistan’da siyasi çalkantıya neden olduğu bir süreçte muhafazakâr Yeni Demokrasi Hükûmeti EYP ile ilgili bir kanun değişikliğine gitti.
Yunanistan basınına nazaran EYP ile ilgili acil kararları içeren Kanun, salı gecesi geç saatlerde, hükûmetin, izlenen rastgele bir kişinin izlemesi sona erdikten sonra bu hususta bilgilendirilme hakkına sahip olmadığı tarafındaki değişikliğini yürürlükten kaldırmaksızın yayımlandı. Yeni kanun EYP’in kontrolüne yönelik birtakım yenilikler içeriyor.
SYRIZA ve PASOK hükûmet tarafından sunulan Yasa Tasarısı hakkında eleştirel yorumlarda bulunarak Başbakanlığı şeffaflığı güçlendirmemekle ve otoriter formüllerde ısrar etmekle eleştirdiler.
SYRIZA’ya nazaran hükûmet Parlamentoda hesap vermekten kaçınıyor. Tıpkı vakitte EYP’in işleyişindeki şeffaf olmayan rejimi olduğu üzere müdafaaya, rastgele bir istişare ya da inceleme olmaksızın gece vakti bir Yasa Tasarısı çıkarmaya çalışıyor.
SYRIZA açıklamasında EYP’in Başbakanlık tarafından denetim edilmesini ve liderinin Başbakan tarafından seçilmesini kabul edilemez bir gelişme olarak ele alıyor. Ana muhalefet partisi ayrıyeten, hükûmetin EYP’in vatandaşları bağlantılarının saklılığının kaldırıldığı konusunda bilgilendirmesine müsaade vermemesini de tasvip etmiyor.
Dinleme skandalında başkanının telefonları dinlenen PASOK ise yeni yasanın “sadece yetersiz olmakla kalmayıp, SYRIZA’nın 2018’de kaldırmış olduğu EYP ile ilgili bir nezaret düzeneği için yalnızca bir savcıyı görevlendirdiği için” ciddiye alınacak bir tarafının olmadığını tabir ediyor.
CUMHURBAŞKANI’NDAN ‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ’ VURGUSU
Dinleme skandalı için Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou yankı getiren bir açıklamada bulundu. Cumhurbaşkanının skandala müdahalesi bağımsız medya, anayasa uzmanları ve profesörlerin kapsamlı açıklama ve makaleleriyle hükûmeti topa tuttukları bir süreçte gündeme yansıdı.
Sakellaropoulou Danıştay’da misyon yaptığı sırada söz ettiği konum ve görüşlerle dengeli bir formda “Anayasa’da ulusal güvenlik gerekçesiyle öngörülen istisna, ihtiyat ve istikrar siyaseti gerektiren kuvvetli bir memleketler arası ortamda ülkeyi muhafaza muhtaçlığıyla ilişkilidir. Bununla birlikte, bu karar katı bir halde yorumlanmalı ve uygulaması hukukun üstünlüğü ve orantılılık prensiplerine uygun olmalıdır. Hukuka sıkı sıkıya bağlılık ve devlet faaliyetlerinin şeffaflığı yalnızca ferdi hakların garantisi değil, tıpkı vakitte demokrasimizin kalitesinin de en değerli göstergesidir” açıklaması yaptı.
Yunanistan Cumhurbaşkanı ayrıyeten, “Telefon dinleme davasının derhal ve tam olarak tahlile kavuşturulmasının yanı sıra EYP’in korunmasını gerektirmektedir. Parlamenter tarzlara ve kurumlara bağlılık ve itidal ile bu başarılmalı. Demokrasiye hürmet ve demokrasinin savunulması partilerin, hiziplerin, şahısların ve makamların ötesine geçer. Bu hepimizin Yunan halkına karşı en büyük görevidir” dedi.