Bazı partiler, birtakım sandıklarda cumhurbaşkanı pusulasının ön yüzüne sandık şurası mührü vurulduğu, ayrıyeten birtakım pusulaların gerisi mühürlenirken bu mührün mürekkep lekesi nedeniyle pusulanın ön yüzünde de görüldüğüne ait dataları YSK’ye iletti.
YSK, müracaatların incelenmesinin akabinde karar aldı. Kararda, “Söz konusu pusulalar hakkında oy sayım ve döküm esnasında 298 sayılı Kanun’un 98 ve 101’inci ile Sandık Şuralarının Oluşumu, Vazife ve Yetkilerini Gösterir 135 Sayılı Genelge’nin 41.maddeleri uyarınca süreç yapılması gerekmektedir.” sözlerine yer verildi.
İLGİLİ MADDELER
YSK kararında atıfta bulunulan 298 sayılı Kanun’un 98’inci hususu, “Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim konseyi ve sandık şurası mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim konseyi ve sandık konseyi mührü dışında rastgele bir mühür, imza, yazı, parmak izi yahut rastgele bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır.
Ancak, üzerinde sandık heyeti mührü bulunmamasına karşın Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Heyeti filigranı, amblemi ve ilçe seçim heyeti mührü bulunan zarflar ile üzerinde leke yahut çizik bulunsa dahi bunun özel işaret koymak maksadıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılamayan zarflar geçerli sayılır.” kararını içeriyor.
YSK’nin kararında yer verilen tıpkı kanunun 101’inci hususu ile Sandık Şuralarının Oluşumu, Vazife ve Yetkilerini Gösterir 135 Sayılı Genelge’nin “Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü” başlıklı 41’inci unsurunda ise “Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır. Yapılacak şikayet ve itirazlar, işi durdurmaz.” kararı yer alıyor.