Sözcü gazetesi müelliflerinden Yılmaz Özdil, AKP’ye katılan eski CHP ve eski Memleket Partili Mehmet Ali Çelebi’ye reaksiyon gösterdi.
Meclis’e CHP’den seçilerek giren, daha sonra Memleket Partisi’ne geçen ve en son olarak da AK Parti’ye katılan Mehmet Ali Çelebi’nin ismini anmayan Özdil’in bugünkü “Teğmen” başlıklı yazısında şunları kaydetti:
Teröristlerle çarpışırken omuriliğine isabet eden kurşunla felç kalan, tekerlekli sandalyeye mahkum olan, devlet övünç madalyası sahibiyken devlet düşmanlığıyla suçlanan, yandaş medyada türlü iftiralarla linç edilen, onuruna yediremeyerek, tabancasını başına dayayıp tetiği çeken, albay Abdülkerim Kırca’dan utanır insan.
Düzmece palavralarla ailesinin namusuna saldırılmasına tahammül edemeyen albay Berk Erden’in, ömrü boyunca düşman istihbaratıyla gayret edip, kendi vatanında düşman hukukuna maruz kalmayı hazmedemeyen albay Tarık Akça’nın, sırıta sırıta “mermiye baş atmış” dedikleri yarbay Ali Tatar’ın aziz anısından utanır insan.
Demir parmaklıklar gerisinde şehit edilen albay Murat Özenalp’in, Mit subayı Kaşif Kozinoğlu’nun ruhunu incitmekten utanır insan. Genelkurmay liderine “terörist” diyen, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürkçü subaylarına “vatan haini, millet düşmanı, din düşmanı, casus, tecavüzcü, kafatasçı” diyen, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diyen zihniyetle birebir çatı altında bulunmaktan utanır insan.
İlker Başbuğ, İbrahim Fırtına, Hurşit Tolon, Şükrü Sarıışık, Can Erenoğlu, Ali Deniz Kutluk, Deniz Cora, Semih Çetin, Berker Emre Tok, Yavuz Uras, Seçkin Kahya, Yasin Türker, Ali Türkşen, Mustafa Önsel, niceleri… Silivri, Maltepe, Hasdal, Hadımköy, Mamak, Sincan, Şirinyer’de ömürleri çalınan kumandanlarından utanır insan. Cem Aziz Çakmak’ın kabrinden utanır insan. Vatana millete güzel evlat yetiştiren, o gurur duyduğu evladının mahpusa atılmasına yüreği dayanmayan, evladının kahrıyla hayatını kaybeden, Engin Alan’ın Kadir Sağdıç’ın Engin Baykal’ın Lütfi Sancar’ın Hulusi Gülbahar’ın annelerinin gözyaşlarından utanır insan.
“Maarif takvimine soyunarak poz versinler” dedikleri, subay eşlerinin yüzüne bakmaktan utanır insan.
Aralarında Çetin Doğan’ın Ahmet Çörekçi’nin İlhan Kılıç’ın da bulunduğu, 91 yaşında, 87 yaşında, en genci 75 yaşında olan, sondayla yaşayan, parkinson yüzünden kendi gereksinimlerini karşılayamayan, çorabını bile giyemeyen, yürüyemeyen, kanserle boğuşan, mahpusta ölmeleri için geçersiz evraklarla yalancı şahitlerle “esir” tutulan, rütbeleri sökülen, uğradıkları bu müthiş haksızlığa/hukuksuzluğa karşın, tek söz şikayet etmeyen kahraman kumandanlarımızın dimdik duruşundan utanır insan.
Ayaklarına pranga takılan, mahpusa tıkılmaya çalışılan, buna karşın Türkiye’nin kırmızı çizgileri konusunda toplumu uyarmaya devam eden günümüzün Çaka Bey’i Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Vehbi Alpman, Türker Ertürk, Cem Gürdeniz üzere amirallerimizin liyakatından, örnek kişiliklerinden, karakterlerinden utanır insan. Abdülhamid yapılan Gata’dan, kapısına kilit vurulan Kuleli’den Heybeliada Deniz Lisesi’nden utanır insan.
Emanete hıyanet etmeyen Mustafa Kemal’in askerlerinden… Atatürk’e lanet okunmasından utanır insan. Emanete hıyanet deyince aklıma geldi… İzmirlilerin sana verdiği oy’dan utanır insan.
Yazının tamamını okumak için .