İBB tarafından aslına uygun biçimde yapılan caminin açılışına dedesi, Haydarhane Tekkesi’nde pirlik yapan Aysel Sevim Polatcan da katıldı.
İmamoğlu, “Bu kadim kentin, bu binlerce yıllık tarihi olan kentimizin belediye lideri olarak mirası müdafaaya kentin hazinelerini gün yüzüne çıkarmaya bugünkü dünya ve beşerlerle buluşturmaya devam edeceğiz ki böylelikle kentimizin konukları turistleri daha da artsın. Daha da fazla gün kalsınlar İstanbul’un ne kadar doyumsuz bir dünya başşehri olduğunu görsünler. İstanbul’, Fatih’e iyi olsun” dedi. Caminin açılmasından ötürü keyifli olduğunu belirten Aysel Sevim Polatcan da “Burada iki katlı bir tekke de bulunuyordu. Burada dedemin dedesi ve dedemin babasının mezarı bulunuyor. Pir Recep İrfan benim dedemdi. Pir Hacı Ahmet Efendi babamın dedesiydi, Pir Hakkı Efendi de dedemin dedesidir” diye konuştu.
CAMİNİN TARİHİ
Saraçhane’de, Horhor Caddesi ile Kavalalı Sokağı’nın kesiştiği köşede, tarihî kaynaklarda “Kırma Tulumba” olarak geçen sokağın kavşağında konumlanan yapı, 15. yüzyılda, “Haydar Dede”, “Alemdar Ali Haydar Dede”, “Haydârî Ali Dede” isimleriyle de anılan Pir Ali Haydarî tarafından mescit-tekke olarak yaptırıldığı ilgili yazılı kaynaklardan aktarılmaktadır. Tekkesi ve haziresiyle birlikte periyodunun en değerli şahitlerinden biri olan yapı; yüzyılları geride bırakan derin hafızası ve toplumsal hayata tesiriyle kültür tarihimiz içinde de özel bir yere sahiptir. 20. yüzyıla yaklaşırken, sırasıyla ünitelerini kaybetmeye başlayarak yok olma noktasına gelen Haydarhâne Camii’nin son izleri 1970’lerde silinmişti.