Yeni Şafak gazetesi muharriri İsmail Kılıçarslan, 15 Temmuz’da yaşananları anlattığı “Bize ne kaldı, size ne kaldı” başlıklı yazısında “Memleket kaldı bize. Esasen bizimdi ve bize kaldı yeniden. İzzet ve onur kaldı. İzzetin ve erdemin kimden geldiğini bildik zira. Kaygıyı üzerimizden kaldıranın kim olduğunu bildik. Korkusuzluğun nelere kadir olduğunu bildik. Allah’ın üzerimizdeki nimetine dokunmanın ne büyük bir sarhoşluk vesilesi olduğunu görmek kaldı bize.” tabirlerini kullandı.
Kılıçarslan, yazısını “Size de ne kaldığına gelince. Size incecik bir utanç kaldı lakin utanmayacaksınız. O gece bu millet çıplak elleriyle dövüşürken makarna kuyruğundaydınız. ATM önündeydiniz. Ayağınızdaki terlikle, karşınızdaki televizyonla, elinizdeki çayla olanı biteni izlemekle yetindiniz. Lakin merak etmeyin. Bunu çok görmedik size. Çanakkale’de vurulup düşmeyi göze alanlarla “Çanakkale düşerse kaçayım” diye araba hazır edenlerin çabası hiç bitmedi bu topraklarda. O yüzden sizi “bir çeşit anlayışla” karşılıyoruz. Yalnızca “irabta mahallimiz niye yok?” diye sorduğunuzda aklınıza o gece gelsin. Zira o cüret bizde vardı. Bundan sonra da olacak.
Size de ne kaldığına gelince.
Neyse sizi boş vereceğim. Biz o geceyi ellerimizle, dişlerimizle, kanlarımızla aydınlık bir sabaha gerçek taşıyınca ve her şey son derece risksiz bir alana taşınınca açtığınız tezgâhları, pazarladığınız malları hatırlıyoruz elbette. Aklımızdan çıkarmadık yani. Bunu bildiğimizi ve sizi unutmadığımızı bilin yeter.” diye noktaladı.
Yazının tamamı