Yeni Şafak muharriri İsmail Kılıçarslan, hangi araştırma şirketinin yaptığını yazmadığı 1 milyon nüfusa sahip bir büyükşehirde yapılan kamuoyu araştırma sonucunu köşesine taşıdı.
“Hizmete özel” yapıldığı için anket sonucunun seçim öncesi kendisine çok sağlam fikirler verdiğini yazan Kılıçarslan, “’AK Parti ne yapar, neyi düzeltirse oy verirsiniz?’ sorusuna verilen yanıt beklenildiği üzere ‘ekonomiyi düzeltirse’ olarak çıkmış araştırmada. Şaşırtan olansa bu karşılığın %36 olan yüzdesi” diye yazdı.
Sonucun kendisini şaşırttığını yazan Kılıçarslan “Ekonomi etrafındaki tartışmalara bakılırsa bu sayının yüzde 60 ve üzeri olmasını beklerdim. Demek ki beşerler, evet, AK Parti’den ekonomiyi düzeltmesini bekliyorlar ve ancak oy verirken tek motivasyonları iktisat olmayacak” dedi.
Kılıçarslan, kentte birinci kez oy verecekler ile gençler ortasında AK Parti’nin de Recep Tayyip Erdoğan’ın da oy oranlarının genele oranla düşük olduğunu yazdı. Ankete katılanların yüzde 46’sının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, yüzde 40’ının AKP’ye oy vereceğini söylediğini yazan Kılıçarslan, geçen yıl gördüğü anket sonucuna nazaran üst taraflı bir artışın yaşandığını söz etti.
Ankette gençlerle ilgili can sıkıcı bir sonucun bulunduğunu tabir eden Kılıçarslan araştırmanın genelinde kentte yaşama memnuniyeti yüzde 80 çıkarken bu sonucun gençlerde yüzde 60’a indiğini yazdı.
Kılıçarslan şöyle devam etti: “Bunun iki nedeni var bence. Birincisi, bu tip kentlerde gençlerin ‘memnuniyet ve aidiyetlerini artıracak’ adımların atılmaması ya da çok yavaş atılması. İkincisi ve daha kritiği ise bu gençlerin maruz kaldığı baş döndürücü algı bombardımanı. Türkiye’de bir diğer kentte bile değil, bütünüyle yurtdışında yaşamanın yapılacak tek şey olduğunu bu gençlere yalnızca politik nedenlerle pompalayan odaklar makûs, çok makûs bir şeye sebebiyet veriyorlar. Gençlerimizin aidiyet hislerini yerle bir ediyorlar. Bu, müthiş bir sürecin önünü açıyor.
Dikkat isterim. Bilerek ve isteyerek “aidiyet” dedim. Politik kampanyalarına meze ettikleri bu çocukların elinden yalnızca memnuniyetlerini değil, aidiyet hislerini de almaya çabalıyorlar.
Elbette iğneyi o odaklara batıracaksak çuvaldızı da kendimize batıracağız. Nerede kent burslarımız, nerede startup istasyonlarımız, nerede gençlerimizin her türlü gelişimini destekleyecek lokal akademilerimiz, nerede üniversitelerle yapılan çok geniş mahallî işbirlikleri ve nerede aidiyet artırıcı, memnuniyet geliştirici etkinliklerimiz, istihdam paketlerimiz, kampanyalarımız?”
Yazının tamamını okumak için