Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu
Likoğlu, “Mesele sadece Finlandiya ve İsveç mi?” başlıklı yazısında Türkiye ile NATO’ya üye olmak isteyen iki ülke arasında temasların devam ettiğini belirterek “İsveç ve Finlandiya başta olmak üzere ABD, İngiltere ve Almanya gibi üye ülkeler, istedikleri yönde bir sonuca ulaşmak için Türkiye’ye sıcak mesajlar vererek Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladıklarını dillendirmeye başladılar. Peki, mesele İsveç’in teröristlerin yuvası haline gelmiş olması veya Türkiye’nin güvenlik kaygıları mı? Türkiye, NATO üyesi olmadan önce bedel ödedi. Kore Savaşı’na asker gönderdiğimizde NATO üyesi değildik. Türkiye, onlarca şehit verilen bu savaştan sonra NATO üyesi olabildi.” görüşünü dile getirdi.
Türkiye’nin NATO’ya kabul edildikten sonra sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini ve bedel ödemeye devam ettiğini yazan Likoğlu, şöyle devam etti: Buna karşılık Türkiye ne zaman ihtiyaç duysa hiçbir NATO üyesi ülke, gereğini yerine getirmedi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Aynı hatayı tekrar yapmayacağız” ifadeleriyle atıfta bulunduğu Yunanistan’ın tekrar NATO’ya alınması kararı küçümsenecek bir hata değil. Biliyoruz ki bugün Doğu Akdeniz’de yaşanan sorunların tamamı bu karardan kaynaklanıyor.
Çözülemeyen Kıbrıs sorunu, adalar sorunu, Ege sorunu Türkiye’nin yarım asırdır AB kapısında bekletilmesi gibi temel konular, 42 yıl önce Yunanistan’ın NATO’ya alınmasına izin verilmesinden kaynaklanan hatanın sonucudur.”
Likoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın kendilerine yönelik bir tehdit hissedince hiçbir katkılarının olmadığı NATO şemsiyesi altına girmek istediklerini ve meselenin bu boyutunun da düşünülmesi gerektiğini yazdı.
Ukrayna-Rusya savaşının NATO’nun önemini ve yeniden yapılanma ihtiyacını gözler önüne serdiğini, tartışmaların sadece İsveç, Finlandiya ve Türkiye etrafında yapılması kabul edilebilir bir durum olmadığını yazan Likoğlu, Yunanistan ile yaşanan gerileme değinerek şöyle devam etti:
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olma talebinin hiçbir önemi yok. Bu iki ülkenin Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlamasının da bir önemi yok. Hatta yıllardır destekledikleri terör örgütü PKK’ya karşı tavır almalarının da bir önemi yok.
NATO faslı açılmışken, tam da Sayın Erdoğan’ın söylediği gibi 42 yıl önceki hatayı tekrarlamamak üzere geçmişin bütün muhasebesi yapılarak karar verilmeli. Yeniden hata yapmamak bir yana, geçmişteki hataların telafisini sağlayacak bir duruş sergilenmeli.
Suriye’de terör örgütlerine karşı yapılacak 5. harekât müttefiklerimizin Türkiye’yi anladıklarını göstermek için çok iyi bir fırsattır.”
Yazının tamamını okumak için