Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, birinci imzacısının Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu CHP’nin dün TBMM Başkanlığı’na sunduğu başörtüsü teklifini köşesine taşıdı.
CHP’nin başörtüsü konusunda geçmişinin berbat olduğunu yazan Likoğlu, “Kapanmayan yaralar var. Fakat daha da değerlisi bütün yaşananlara karşın, fırsat bulsa birebir şeyleri, tahminen de daha fazlasını yapmayı hayal eden bir kitle var. CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da o kitlenin farkında ki, bayram değil seyran değil, muhafazakârlara garanti vermenin kederine düştü” görüşünü lisana getirdi.
CHP’nin başörtüsü özgürlüğünü yasal teminat altına almak için yasa teklifi verdiğini ve Kılıçdaroğlu’nun daha evvel yaptığı ‘helalleşme’ davetini hatırlatan Likoğlu, şöyle devam etti:
“Şu an hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda yahut rastgele bir eğitim kuruluşunda başörtüsü hürlüğü ile ilgili bir sorun yok. O halde CHP niçin bu türlü bir atılım yaptı? Kemal Bey’in adaylık için yanıp tutuştuğunu biliyoruz. Kemal Bey’in adaylığına karşı olanlar ‘Efendim sizden çok yeterli aday olur fakat, muhafazakârlar size oy vermez. O kısımdan oy alamayan seçimi kazanamaz’ tezini yeterli işliyor.
Tabii bir de masada malum muhafazakâr görünümlüler var. Onlar da ‘CHP gelirse eskisi üzere muhafazakârlar üzerinde baskılar oluşur’ korkusu üzerinden pazarlık güçlerini artırıyor. Bu hususlarda sıkışan Kılıçdaroğlu, devayı başörtüsüne yasal garantide buldu. Geçti kameranın karşısına ‘Kadınların giysi kuşamını siyasetin monopolünden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal garantiye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız’ dedi.
‘Kime karşı garanti, yine yasağı kim getirecek, yasal teminata muhtaçlık var mı?’ üzere rastgele bir soru sormadan, bu teklif çabucak hayata geçirilmeli. Türkiye’de 50 yıl başörtüsü yasağı kanunsuz bir formda uygulandı. Üstelik, uygulandığı periyotlarda hükümetler, durumdan rahatsızdı, politikler sorunun tahlili için gayret ediyordu.
Yasaklayıcı karar yokken millete bu zulmü yapanlar, artık siyasi sebeplerle meyyit taklidi yapıyorlar, fakat ellerinde fırsat geçse 90’lı yılları bize mumla aratırlar.
CHP madem bu kıvama geldi, o denli muğlak bir kanun teklifi ile olmaz. Çok net tabirlerin yer aldığı bir Anayasa değişikliği ile mevzu tarihin çöplüğüne gönderilebilir.
Ayrıca yalnızca bundan sonra bir daha bu türlü yasak gelmeyecek garantisi kâfi değil. Hâlâ 28 Şubat’ın yaraları tam olarak kapanmış değil. Hâlâ mağduriyetler giderilmiş değil. O hakların iadesi için de gerekli düzenlemeler yapılmalı.”
Yazının tamamını okumak için
TIKLAYIN – CHP’nin başörtüsü teklifi, Kılıçdaroğlu ve küme yöneticilerinin imzalarıyla Meclis’te