“Bedenim o denli süratli ki ruhum ona yetişmeye çalışıyor,” dedi.
Yüzünde, geçen vaktin hüznü okunuyordu. Mırıldanarak devam etti.
“Zaman, an’lardan oluşan bir döngü. Nasıl geçtiğini anlamıyorum bile. O denli kaptırıyorum ki kendimi, bir bakıyorum akşam olmuş. Sonra gün bitmiş. Uyumaya hazırlanıyorum uyku tutmuyor. Güya onca yorulan ben değilmişim üzere. Zihnimde davullar çalıyor. Sanırım ben de Sabahattin Ali üzere ‘Dünyadan çok zihnimin içinde yaşayan biriyim.’ Bazen, tüm bu koşuşturmaca ortasında ruhumu bir yerlerde unuttuğumu fark ediyorum. Vücudum önden koşup gitmiş, içimde kocaman bir boşluk. Ruhum kaybolmuş. Durup bekliyorum. Geriden yetişmeye çalışıyor. Vücudum ve ruhum farklı iki modül üzere. Nasıl eşleştireceğim onları?”
Selam, yeni bir yazıyla karşınızdayım. Vakit nasıl da geçmiş. Hayat koşturmacası işte. Ruhumu vücuduma eşleyip geldim. Tekrar buradayım.
Neyse ki 2023’ten evvel uyandım. Sizde de misal mi durumlar?