Yargıtay, Eskişehir’de eski eşi Ayşe Tuba Arslan‘ı (45) satırla öldüren Yalçın Özalpay’a (52) mahallî mahkemenin verdiği ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasını ‘haksız tahrik’ gerekçesiyle 24 yıla düşüren istinaf mahkemesinin kararını bozdu. Yargıtay, boşanma kararı katılaştıktan sonra önceye dayalı sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesine ait tezlerin ‘haksız tahrik’ olarak değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Eskişehir’de anaokulunda aşçı olarak çalışan 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, geçimsizlik nedeniyle 24 yıl sonra boşandığı Yalçın Özalpay tarafından 2019’da başına tekraren satırla vurularak öldürüldü. Yapılan incelemede Ayşe Tuba Arslan’ın, 3 kere uzaklaştırma kararı aldığı eski eşi Yalçın Özalpay hakkında, 23 farklı dilekçe verdiği ortaya çıktı. Tutuklanan Özalpay hakkında, Eskişehir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek taammüden öldürme’ hatasından dava açıldı. Sanık Özalpay’a, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verilirken, düzgün hal ve haksız tahrik indirimi uygulanmadı.
Ağırlaştırılmış, müebbet 24 yıla düşürüldü
Karara itiraz üzerine belge Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi’ne taşındı. İstinaf, itiraz incelemesini duruşmalı yaptı ve savunmaların akabinde sanık Yalçın Özalpay’ın hatası ‘haksız tahrik’ altında işlediğine hükmederek, lokal mahkemece verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını 24 yıla düşürdü.
Yargıtay bozdu
Bunun üzerine istinafın kararıyla ilgili olarak temyiz isteminde bulunuldu ve belge Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’ne taşındı. Daire heyeti, belgeyle ilgili olarak yapılan temyiz incelemesini tamamladı. Heyet, istinafın kararını eksik ceza tayin edilmesi nedeniyle bozdu. Kararda sanık Özalpay’ın savunmasında “Ayşe Tuba Arslan’ın kendisine karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair bir kadro anlatımlarda bulunduğu ve Arslan’ın kendisinden habersiz konut alması sebebiyle tartışmalarının bulunduğuna” dikkat çekilerek, “sadakat yükümlülüğüne ait ihlal niteliğindeki hareketlerin yahut Arslan’ın habersiz formda konut almasının boşanma davasına mevzu edilebilecek nitelikte iddialar” olduğuna vurgu yapıldı.
“Haksız tahrik uygulanmamalıydı”
Sanık Özalpay ve öldürdüğü eski eşi Ayşe Tuba Arslan ortasındaki boşanma davasının 10 Eylül 2019’da kesinleştiğine yer verilen kararda, sanığın ‘nitelikli taammüden öldürme’ hatasını 11 Ekim 2019’da yani boşanma kararı katılaştıktan 1 ay sonra işlediğine dikkat çekildi.
Dolayısıyla, boşanma kararı katılaştıktan sonra önceye dayalı sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesine ait tezlerin haksız tahrik olarak değerlendirilemeyeceği belirtilerek, eksik ceza tayininin bozmayı gerektirdiği belirtildi. (DHA)