Çiğdem YILMAZ- Bartın Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Kurum Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında 14 Ekim’de saat 18.15 sıralarında eksi 300 kotta patlama meydana geldi. Patlama sırasında mesaide olan 110 emekçiden 58’i kendi imkânlarıyla kurtuldu. 11 yaralıdan tedavisi Bartın’da devam eden 5 personelden 4’ü taburcu edilirken, 1’inin ise sürüyor. İstanbul’a sevk edilen, 6 yaralının ise Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi’nde tedavileri devam ediyor. Faciada hayatını kaybeden 21 madenci evvelki gün defnedilmişti, dün de 20 maden personelinden bazıları son seyahatine uğurlandı. Patlamada yan yana ölen çocukluk arkadaşı madenci Mehmet Bulut, Şaban Yıldırım ve Okan Akgül onlardan üçüydü. Arkadaşlar Ahatlar Köyü’nde yan yana toprağa verildi.
Maden kapatıldı
Hasar tespit çalışmaları yapılırken, içerdeki metan gaz oranı da daima denetim ediliyor. Patlamanın olduğu kottaki kısım büsbütün kapatılırken, kömür üretimine de orta verildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez hastanede tedavileri süren yaralı madencileri ziyaret etti ve akabinde birlikte açıklama yaptı. Dönmez, teknik güvenlik gruplarının ocakta kısmi devam eden yangınla gayretinin sürdüğünü belirterek, “O alanı eksiksiz denetim altına alabilmek için kapatma kararı verildi. Baraj yapma süreçleri devam ediyor. Gerisinden da azot ve su, öteki kimyevi hususları ocağa basmak suretiyle orayı denetim altına alacağız. Sonrasında tesisin yine üretime alınabilmesi için oluşan hasarların tespiti, bunların tekrar tesis edilmesi üzere teknik süreçler devam edecek. Bu işler bitene kadar Amasra Kurumumuzda kömür üretimine orta veriyoruz” dedi. Bakan Bozdağ ise şu bilgileri verdi:
5 cumhuriyet savcısı
“Bartın Cumhuriyet Başsavcılığımız kazanın soruşturulması için isimli tahkikat başlattı. Amasra Cumhuriyet Savcılığı bu tahkikatı yürütüyor. Birinci evvel 3 cumhuriyet savcısı görevlendirildi. Hayatını kaybeden emekçilerimizin sayısının artması üzerine sayı 5 çıkarıldı. 5 cumhuriyet savcımız olayın tahkikatını sürdürmektedir. Olay bütün taraflarıyla soruşturulacak, aydınlatılacaktır. İhmal, kusur kimden kaynaklanıyorsa hukuk bunlarla ilgili gereğini yapacaktır.”
İddialar araştırılıyor
Amasra’daki maden ocağındaki patlamayla ilgili çok istikametli soruşturma devam ediyor. Soruşturma kapsamında kanıt niteliği taşıyan teknik aygıtlar, maden emekçilerin listeleri, vardiya saatleri, içerde yapılan çalışmalar, sensörserle ilgili kayıtlar, metan gazı ölçüm aygıtları, yer altındaki maden emekçilerinin takip edildiği aygıtlara el konuldu. Ayrıyeten sorumlu müdür, müdür yardımcıları, teknik yöneticiler, emekçi çavuşlarının da kuşkulu olarak sözleri alınacak. Patlama anında madende olan ve sağ kurtulan emekçilerin sözlerine başvurulacak.
İhmal var, usta başı yokmuş’
*Patlamada yaralananların tedavisi sürüyor. Onlardan biri de 36 yaşındaki Recep Orhan. Bartın Devlet Hastanesi’nde tedavisi devam eden Orhan, facia anlarını anlattı: “Patlama olmadan kısa bir müddet sonra ben de 250 kottan 350’inci kota inecektim fakat ben inmeden patlama yaşandı. 15 dakika erken inmiş olsaydım şu an hayatta olmayacaktım. Patlama esnasında bir ses duymadık, basınç tesiriyle ağır bir toz vardı ve göz gözü görmüyordu. Acil dayanak istedik. Denetimlerimiz sistemli yapılıyordu, fark etmediğimiz durumdan kaynaklı bir şeyler olduğunu düşünüyorum.”
*Remzi Aktol da gündüz vardiyasında çalışıyordu. Olayı duyar duymaz maden ocağına geldi ve arkadaşlarını kurtarmaya çalışırken yaralandı. Tedavisi ağır bakımda süren 28 yaşındaki Umut Güneş’in eşi Rabia Güneş de şunları aktardı: “Eşim de çıkartıldığında şok içindeydi. İhmalden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Başlarında usta başı olması gerekiyormuş lakin ustabaşı yokmuş. Bu bile ihmal.”
‘Bak arkadaşların da yanında’
Faciada yan yana hayatını kaybedenler ortasında Ahatlar Köyü’de yaşayan Mehmet Bulut, Şaban Yıldırım ve Okan Akgül de vardı. Çocukluk arkadaşı madenciler son seyahatlerine dün birlikte uğurlandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve çok sayıda vatandaşın katıldığı merasimle 3 arkadaşın cenazesi yan yana toprağa verildi. Hayatını kaybeden Mehmet Bulut 33 yaşındaydı ve 11 aylık bir kızı bebeği vardı. Annesi Nebile Bulut, oğluna ağıt yaktı: “Çok inanmıştım bir yerlerde saklandığında artık tabutuna sarılıyorum yavrum. Bak arkadaşların da yanında. Bu acıya biz nasıl dayanacağız. Üçünüz de daha çok gençtiniz. Sen daha kızını sevecektin, onu büyütecektin. Bu mevt yakıştı mı sana yavrum?”
Şaban Yıldırım da 27 yaşındaydı. Ölmeseydi 3 ay sonra ikiz kızlarını kucağına alacaktı. Eşi Sena Yıldırım sessizce gözyaşı dökerken anne Gülcan Yıldırım da dizlerini döverek ağladı: “Yavrularımız kasaplık koyun üzere gitti. Bu acıya biz nasıl dayanacağız. Vefat sırası sende miydi?”
‘Düğününü yapıyorum’
Patlamada ölen maden emekçisi Berkay Kesim’in (25) cenazesi ise Bartın’ın Epçiler köyüne getirildi. Motosiklet tutkunu madencinin ailesi, tabutun başında taziyeleri kabul etti. Anne Gülşen Kesim, “Düğünü var benim yavrumun, düğününü yapıyorum oğlumun. Allaha emanet ol yavrum” diye ağlayarak oğluna veda etti. Köy mezarlığında kılınan cenaze namazının akabinde Kesim toprağa verildi. Madenci Remzi Özçelik (25) Mamak köyünde, İbrahim Köse ise Esbey köyünde düzenlenen merasimle defnedildi.
Babaya son bakış
Hayatını kaybeden 27 yaşındaki Okan Akgül de iki kız babasıydı. Yakınları ayakta durmakta zahmet çekiyordu. Cenaze merasimi öncesinde Okan Akgül’ün 2 yaşındaki kızı Öykü’nün elinde babası ve iki arkadaşının fotoğrafı vardı. Öykü’nün babasının fotoğrafını tabutunun başında annesine göstermesi yürekleri dağladı. Baba Hüseyin Akgül de oğlunun tabutuna sarılıp, “Oğlum bu vefat sana yakıştı mı artık? Daha çok gençtin, kızlarınla geçireceğin daha çok vaktin vardı. Kızlarını neden öksüz bıraktın Okan’ım” diye ağladı. Annesi Remziye Akgül de şunları dedi: “Senin değil bizim ölmemiz gerekiyordu yavrum, keşke ben ölseydim oğlum.”