Yurdakul Akkuş’un da ortalarında olduğu 8’i tutuklu 16 farklı rütbelerdeki eski askerin, birinci derece mahkemesince verilen kararın Yargıtay tarafından adaptan bozulmasının akabinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinde yargılanmasına devam edildi.
Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile yakınları, avukatları, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM vekili avukatlar katıldı. Tutuksuz sanık Ali Bülbül ise duruşmaya SEGBİS ile bağlandı.
Savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddeden Yurdakul Akkuş, kendisine iftira atıldığını öne sürdü.
Hakkındaki argümanların yoruma dayalı olduğunu, kesin kanıt içermediğini savunan Akkuş, “Sıkıyönetim listesinde bulunan eski tuğgeneral Faruk Bal’ı o gece aradım 2 kere lakin açmadığı için görüşemedim. Ben bu sıkıyönetim iletilerinin ne manaya geldiğini soracaktım, münasebetiyle bir görüşme yapmadığım için bir görüş de alamadım.” tabirini kullandı.
Akkuş, sıkıyönetim buyruklarının ilçelere çekilmesi buyruğunu verdiği savına ait ise “Ben 23.02’de buyruklar ilçelere çekildiği sırada, alaya intikal halindeyim. HTS kayıtlarında 23.38’de alaya geldiğim görülüyor. Tüm bu nedenlerle, tutuksuz yargılanmamı ve beraatimi talep ediyorum.” diye konuştu.
Haklarındaki suçlamaları reddeden öteki sanıklar da beraatlerini istedi.
Cumhurbaşkanlığı ve TBMM vekilleri ise sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyet, Yurdakul Akkuş’un “cebir ve şiddet kullanarak anayasal sistemi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasına karar verdi.
Heyet ayrıyeten, sanıklar Ali Çiğci ve Bilal Dişbudak’a “cebir ve şiddet kullanarak anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım etmek” kabahatinden 15’er yıl mahpus cezası verdi, tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Kemal Şendur, Ayhan Şen ve Hakan Kutkan’a ise “silahlı terör örgütüne üye olmak” cürmünden 8 yıl 9’ar ay mahpus cezası verilerek tutukluluklarının kaldırılmasına hükmedildi.
Öte yandan mahkeme heyeti, sanıklardan Duran Demir, Ali Bülbül, Ali Yasal, Murat Yıldırım, Hacı Hüseyin Çelenk, Yılmaz Gündüz, Mustafa Ekici, İbrahim Çetin ve Erkan Demirtemel’in kanıt yetersizliği nedeniyle beraatine, ayrıyeten tutuklu Demirtemel’in tahliyesine karar verdi.
Ertuğrul Yüksel hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığına ve tahliyesine hükmedildi.
İLK DERECE MAHKEMESİ VE İSTİNAF KARARLARI
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü sırasında Yurdakul Akkuş’un yakalanması ve çantasından “sıkıyönetim atama listeleri” ve “yeni yapılanma” dokümanları çıkması teşebbüsün seyri değişmiş, dokümanlara nazaran operasyonlar hızlanmıştı.
Akkuş’un çantasındaki dokümanda, kelamda sıkıyönetim sırasında başa geçecek 81 vilayet valisi askerler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) komuta kademesinde görevlendirmeler ile darbecilerin idare planı şemaları ve ülke genelinde kamu kurum ve kuruluşlarının başına geçecek isimlerin listesinin yer aldığı söz edilmişti.
Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Akkuş, 11 Temmuz 2018’deki duruşmada ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmıştı. Yurdakul Akkuş dışındaki 12 sanığa, 8 yıl 9 ay ila 18 yıl ortasında değişen mahpus cezaları verilmişti.
İlk derece mahkemesinin kararını kıymetlendiren Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, 16 Ocak 2020’de, yargılamayı ve verilen mahpus cezalarını hukuka uygun bulmuştu.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi, Akkuş ve başka sanıklara lokal mahkemece verilen ve istinaf mahkemesince hukuka uygun bulunan ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezalarını, sanıkların son savunmalarını manzaralı sistemle yapmalarının savunma haklarını kısıtladığı münasebeti ve metottan kimi öbür münasebetlerle bozmuştu.
(AA)