“Cilde esneklik sağlayan kolajen yalnızca yaşlanma değil stres ve yanlış beslenme gibi nedenlerle de azaltır” diyen Biyokimya ve Anti-Aging Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu, vücuttaki bu proteini koruma ve artırma yollarını açıkladı.
Kolajen vücudumuzda sindirim sisteminden kan damarlarına kaslardan kemiklere kadar birçok yerde bulunan önemli bir proteindir. Ancak en çok kozmetik alanında ön plana çıkar. Zira cildin elastikiyetini ve su tutma kapasitesini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Yaşlandıkça kolajen üretimi azalır bunun sonucunda da cilt esnekliğini kaybedip, zamanla sarkar. Peki vücuttaki kolajen nasıl artırılır? İşte Biyokimya ve Anti-Aging Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun yanıtı…
Ayşegül Çoruhlu
Ne gibi özellikleri vardır?
Kolajen cildin volümünü artıran bir tür yastıkçıktır. Gerçekten de yastık gibidir. Gençken kabarık pofuduk bir yastık gibidir. O yüzden gençken yanaklarımız gergin, volümlü, cildimiz kırışıksızdır. Siz derinize baktığınızda, yatay iki boyutlu bir yapı görürsünüz. Ama cilt altı, cilde 3 boyutlu yapıyı sağlayan bölümdür. Kolajen bunu sağlayan yapılardan biridir. Şimdi zihninizde şunu canlandırın: Hediye paketlerini süsleyen rafyaları düşünün. 3 renk olsun. Onları makasla sıyırıp kıvır kıvır yaptığınızı, sonra bu üç farklı rengi kıvırdıktan sonra üst üste dolayıp bir topçuk yaptığınızı hayal edin. İşte bu kıvır kıvır topçuk sizin taze genç kolajeninizdir. Kolajen bu şekilde kıvrımlı, hacimli ve 3D yapıdadır.
Peki ne yapalım?
Kolajeni korumak için ilk kural şekersiz beslenmedir. Şeker ve kollajen birbirlerine yapışır. Bu durum cildin volümünü ve esnekliğini azaltır. Eğer HbA1c dediğimiz 3 aylık şeker ortalamanız yüksekse, diyabeti umursamıyorsanız cildinizin hızla yaşlandığını kabul etmelisiniz. Aşırı güneşte kalmak ve sigara da kolajeni hızla bozan etkenlerdir. Dolayısıyla güneşlenme, kısa süreli, günlük ve azar azar yapılmalı, sigaradan ve içilen ortamlardan uzak durulmalıdır.
Neden azalır?
Yaşlanmayla, cilt 3D yapılı halden uzaklaşır, volüm kaybeder, yassılaşır, sanki 2D olur. Yani yaşlandıkça kolajen proteini, bu kıvrımlı halini kaybetmeye başlar. Biz aynada bunu incelmiş ve sarkmış bir cilt olarak görürüz. Yaşlanmanın yanı sıra kötü beslenme, sigara, uykusuzluk ve stres kolajenin azalmasına neden olur. Zamanla bunu dışardan fark ederiz.
Nasıl artırılır?
Kolajen artırmak için kemik suyu önerilir. Ancak, kemik suyu ile karbonhidratlı bir besini beraber alırsanız, o kemik suyu trigliserid ve kolesterolünüzü yükseltir. Yani kemik suyuna pilav yapmak işe yaramaz… Hayvansal gıdaların derilerinde, kıkırdaklarında kolajen öncülü maddeler vardır. Ancak günümüzde ideal hayvansal gıdaya uluşmak da sıkıntılı bir durumdur. Ayrca düzenli olarak yumurta (yumurta akında bulunan prolin kolajen üretimini sağlayan aminoasitlerden biridir), sarımsak (içerdiği kükürt kolajenin parçalanmasını önler), portakal, limon, çilek, böğürtlen, ananas, kivi (içerdikleri C vitamini kolajen üretimine yardımcı olur).
Takviyeler işe yarar mı?
Dışardan kolajen desteği almak son zamanlarda oldukça yaygın bir trend. Bu ürünlerle amacımız vücuda yeni kolajen yapsın diye hammadde vermektir. Ancak ağızdan giren kolajen, vücuttaki kolajen gibi 3D yapılı olamaz. Hidrolize edilmiş küçük tıpkı bir legonun parçalarını birleştirmek gibi yeniden 3D yapılı kolajen yapacaktır. Ancak burada kritik bir nokta var. Hangi kolajeni tüketirseniz tüketin vücut ondan yapabildiği kadar taze, iyi katlanabilen kolajen üretecektir. Ağızdan giren hammaddenin ne kadarının kolajene döneceğini belirleyen şey ise glisin miktarıdır. Alınan ürün içerisindeki glisin miktarı kadar kolajen olur. Bu kuraldır. Çünkü glisin kolajen yapımında hız kısıtlayıcı faktördür. Ancak bu ürünlerin mutlaka uzman kontrolünde, bilinçli bir şekilde kullanılması gerekir.