Esenler’de bir veli CİMER’e, “Öğretmenlerin kimisi pantolonla kimisi küçük etekle okula geliyor. Kızlı erkekli daima birlikte birebir sıralarda oturuluyor” diye şikâyette bulununca Esenler İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü öğretmenlere ihtar yazısı gönderdi.
Esenler’deki bir ortaokulda eğitim gören bir öğrencinin velisi Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi’ne (CİMER) yazı yazarak öğretmenlerin kıyafetlerinden ve kızlı erkekli oturmalarından rahatsızlığını bildirdi.
“KİMİSİ KOT PANTOLONUYLA, KİMİSİ DARACIK TAYTLA, KİMİSİ KÜÇÜK ETEKLE OKULA GELİYOR”
Veli CİMER’e şu şikayette bulundu: “Okullardaki öğrenci yönetmelikleri, kılık kıyafetlerini anladık da neden öğretmenlerin belli bir kılık kıyafetleri yok? Kimisi kot pantolonuyla, kimisi daracık taytla, kimisi küçük etekle okula geliyor ve kızlı erkekli daima bir arada birebir sıralarda oturuluyormuş. Ben ta 90’lı yıllarda okudum. Ben bu türlü bir şey görmedim.
Neden bu türlü bir şey oluyor anlamış değilim. Bilhassa öğretmenlerin, yöneticilerin kılık kıyafetine dikkat etmesi daha manalı olmaz mı? Kot pantolonla, küçük etekle ya da taytla bir öğretmen öğrencisinin karşısına çıkabilir mi? Ben bunlardan bir veli olarak çok rahatsızım. İlgilenirseniz Allah razı olsun. Şayet ilgilenmezseniz de ortaokulu bitirir bitirmez çocuklarımı okuldan alacağım. Bu eğitim sistemini ben istemiyorum”
ÖĞRETMENLERE İHTAR YAZISI GÖNDERİLDİ
Velinin şikayeti üzerine Esenler İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü harekete geçti. Esenler İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak vazife yapan Ramazan Yılmaz’ın imzasıyla 4 Kasım’da bütün okul müdürlüklerine “bilgi isteği” hususuyla yazı gönderildi.
Velinin şikayetinin de yer aldığı yazıda Şube Müdürü Yılmaz, “Konu hakkında okulunuzun tüm öğretmenlerine gerekli ihtarların yapılması konusunda gereğini rica ederim” dedi.
“SADECE GERİCİLERİN ŞİKÂYETLERİNİ DİKKATE ALAN BİR ANLAYIŞ VAR”
Konuyla ilgili açıklama yapan Eğitim İş Sendikası Genel Lideri Kadem Özbay ise, “Uzun bir müddettir CİMER sisteminin eğitimi daha da gericileştirmek için bir aparat olarak kullanıldığını görüyoruz. Yalnızca gericilerin şikâyetlerini dikkate alan, kendilerinin açıkça yapamadıkları gerici atakları bu şikayetlere yaslanarak yapan bir anlayış var. Birçok vilayetten bununla ilgili dokümanlar ve duyumlar ediniyoruz.
İstanbul Esenler’de yaşanan ise bunun en aktüel örneklerinden. Bir veli, çocuğunu gönderdiği okulda kız ve erkek çocuklarının bir ortada eğitim görmesinden ve öğrenci ile öğretmenlerin giysi biçiminden, artık kendisinde nasıl bir hak gördüyse rahatsız oluyor ve CİMER’e bu okul istediği üzere dönüşmezse çocuğunu ortaokuldan sonra okutmayacağını yazıyor. Asıl rezalet ise bundan sonra başlıyor.” dedi.
“BÖYLE BİR ZİHNİYETİN ULUSAL EĞİTİM SİSTEMİMİZİN İDARE KATMANINDA OLMASI SAHİDEN KAHREDİCİ”
Esenler İlçe Ulusal Eğitim Müdürü’ne de reaksiyon gösteren Özbay, kelamlarına şöyle devam etti: “O veliye ‘Türkiye’de eğitim, Cumhuriyet’in kazanımları ve maddelerimiz uyarınca karma eğitim biçiminde verilir. Ayrıyeten eğitim, kimin ne giydiğiyle değil ne bildiğiyle, ne öğrenip öğrettiğiyle ilgilenildiği bir alandır.
Bunun yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nde mecburî eğitim vardır ve tehdit ettiğiniz üzere çocuğunuzu bundan yoksun ederseniz yasal yaptırımlara olağan olacaksınız’ diye yanıt vermesi gereken Esenler İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü, dönüp ilçedeki tüm okul yöneticilerine bu şikâyeti içeren bir resmi yazı yollayarak ‘öğretmenlerinizi uyarın’ diyor! Bu türlü bir zihniyetin ulusal eğitim sistemimizin idare katmanında hakim olması sahiden kahredici.”
“KARMA EĞİTİM LAİKLİĞİN VE ÇAĞDAŞ EĞİTİMİN OLMAZSA OLMAZIDIR”
Karma eğitimin değerine dikkat çeken Özbay, “Karma eğitim medeniyettir. Karma eğitimin olmadığı yerde, yarının bireyleri ortasında, bayanın yerinin yalnızca konut olduğuna dair ilkel bakış açısı artar; bayana karşı işlenen hatalar artar; kız çocuklarının ve bayanların nasıl giyineceğine, nasıl davranacağına dair kelam hakkı sahibi olduğunu sanan zehirli anlayış bir kanser üzere türer; yani gericilik tavan yapar.
Karma eğitim laikliğin ve çağdaş eğitimin olmazsa olmazıdır. Karma eğitimi de, şahsî hak ve özgürlüklerimizi de sonuna kadar savunacağız. Eğitim-İş olarak Başöğretmenimizin bize emanet ettiği gelecek jenerasyonları bu karanlık anlayışın insafına terk etmeyeceğiz. Beğenseler de beğenmeseler de burası Cumhuriyet ile yönetilen laik bir ülke; bunu her fırsatta hatırlatacağız.” diye konuştu.