İskoçya’nın Stirling Üniversitesi, Almanya merkezli Max Planck Enstitüsü ve Tübingen Üniversitesi’nden uzman bilim adamları yüzyıllardır vebanın kökeninin araştırıldığını ve kökenine dair kanıtı bulduklarını ifade etti.
Stirling Üniversitesi’nden yapılan açıklamada “Kara Ölüm ilk olarak 1330’larda tespit edildi ve ‘İkinci Veba Pandemisi’ olarak adlandırılan yaklaşık 500 yıllık bir pandeminin ilk dalgasıydı. İnsanlık tarihindeki en büyük bulaşıcı hastalık felaketlerinden biri olarak kabul edilir, ancak yoğun çok branşlı araştırmalara rağmen, coğrafi ve kronolojik kökeni şimdiye kadar belirsiz kalmıştır” denildi.
Mezar sayısındaki artış dikkat çekti
Araştırmacılar, Kırgızistan’ın Issık Kul Gölü yakınlarındaki mezar alanlarında keşfedilen iskeletlerin dişlerinden alınan antik DNA’yı (aDNA) analiz ederek veba bakterisi olan Yersinia pestis’i tespit etti.
Stirling Üniversitesi tarihçisi Dr Philip Slavin konuyla ilgili açıklamada “Çalışmamız, tarihin en büyük ve en büyüleyici sorularından birini sona erdiriyor, en kötü şöhretli ve berbat insan katilinin ne zaman ve nerede başladığını belirliyor. 1338 ve 1339’da mezarların sayısında büyük bir artış saptadıktan sonra, şimdi Kuzey Kırgızistan’da bulunan Issık Kul Gölü yakınlarındaki iki mezarlıktan örnekler inceledik” ifadelerini kullandı.
Veba hastalığı, parmaklar ve ayak parmakları gibi vücut kısımlarının kangrenden dolayı kararması sebebiyle halk arasında ‘Kara Ölüm’ olarak adlandırılmıştı.