Kış mevsimiyle bir arada tezgahlarda zerzevat ve meyvenin fiyatları artmaya devam ediyor. Vatandaşın ‘daha ucuz’ diyerek gittiği Ulus Hali’nde 10 TL’nin altında eser satılmıyor. Haldeki bir balıkçı esnafı, “Eskiden ‘Ulus Hali’ dediğin vakit beşerler kum üzere kaynardı. Artık bir vatandaşımız geliyor, ‘5 lira ucuz alayım’ diye bu halin içerisinde iki üç defa cins atıyor” diye konuştu.
Vatandaşın daha ucuz diyerek gittiği Ulus Hali’nde domates 15-20 TL, salatalık 18 TL, karnabahar 20 TL, marul 8 TL, havuç 10 TL, elma 15 TL, patates 10 TL, sivri biber 20 TL’den satılıyor.
Ucuza alışveriş yapabilmek için hale geldiğini söyleyen Ahmet Işık, “Et yerine kelle alalım diyoruz, kelle bile 50 lira olmuş. Evvelden sakatat ucuz olurdu artık sakatat da değerli. Peynir 150 lira. Ben şaşırdım bir ekmek aldım gidiyorum” dedi.
Her gün fiyatların değiştiğini söz eden bir öteki vatandaş, “Ben memur emeklisiyim. Beyaz peynir en berbatı 70-80 lira. Her gün fiyatlar market ve halde değişiyor. Çekilmez hayat. Hünnap aldım. 10 liraya düşmüş. Ezine peyniri 100 küsur liralarda. Son 2 yıla kadar pek uygundu yani. Vallahi ekonomiyi bilmiyorum Avrupa’da dünyada da artıyor lakin bizim üzere fahiş artmıyor” diye sıkıntı yandı.
“3 ÖĞÜN YİYORDUK, 2 ÖĞÜNE DÜŞÜRDÜK”
Bir öbür vatandaş da “Önceden yetiyordu artık mümkün değil, yetmiyor. 3 öğün yiyorduk, 2 öğüne düşürdük. Et alamıyoruz” dedi.
“KIZ OKUYOR, AK PARTİ İŞ VERMİYOR”
Ekmeğin içerisine bir şey koyamadığı için yavan ekmeği yemek zorunda kaldığını belirten bir öteki vatandaş da “Param olsaydı içine et koyardım. Emekli maaşı ne? 4 bin 600 TL. Ne yapalım, hanım işe gidiyor. Yoksa geçim yok. Kız okuyor, AK Parti iş vermiyor” diye konuştu.
“FİYATLAR GÜNLÜK DEĞİŞİYOR”
Bir öteki emekli vatandaş, fiyatların günlük değiştiğini tabir ederek, “Balıklar bir gün 50 oluyor bir gün 35 TL oluyor, değişiyor alamıyoruz. Ben emekliyim 4 bin TL ile geçiniyorum” diye kaygı yandı.
Eskiden Ulus Hali’nin kalabalık olduğunu söyleyen bir balıkçı esnafı ise şöyle konuştu:
“Eskiden Ulus Hali dediğin vakit beşerler kum üzere kaynardı. Kimse bir şeyin hesabını yapmazdı. Artık bir vatandaşımız geliyor, ‘5 lira ucuz alayım’ diye bu halin içerisinde iki üç sefer çeşit atıyor. Biz burada perakende mal sattığımız halde pazarlık yapıyor. Evvelce ben burada çalıştığım bir yevmiyeyle 8 kilo alabalık alırken artık 3 kilo alabiliyorum. Minimum fiyatı yükseltiyorlar ancak daha minimum fiyat yükselmeden her şeye yüzde 100 artırım geldi. Bir ay evvel burada beyaz peynirin kilosu 55 lirayken artık 75 lira. Özal devrinden sonra özgür piyasa iktisadına geçildi. Herkes tuttuğu malı istediği fiyata satıyor. Bugün balık Ankara’ya az geldi diye hamsinin kilosu 70 liraya çıkar. Sonraki gün çok geldi diye 30 liraya düşer.” ANKA