Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer, Mersin metrosunun birinci durağı olan ‘3 Ocak Kent Meydanı İstasyonu’nda, çalışmaların sürdüğü alanı gezdi, incelemelerde bulundu. Seçer, “Biz bu ihaleyi yaptığımızda Euro 9 TL idi, artık Euro 18 TL-20 TL. Mersin halkının ve Mersin’in gördüğü ziyanı siz hesaplayın” dedi.
İlk istasyondaki çalışmaların 200 milyon lira bedelinin olduğunu ve bu maliyeti Büyükşehir Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarıyla karşıladığını söyleyen Seçer, “İlk günün şevkiyle, azmiyle, inancıyla; halkımıza ne kelam verdiysek hiç abartmadan, palavra, yanlış söylemeden çalışmalarımızı devam ettireceğiz” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ek bütçe ile bir arada bu yılki bütçesinin 6.3 milyar lira olduğunu ve gelecek yıl bu bütçenin 10 milyar lirayı bulacağını tabir eden Seçer, Metro imal sürecinde karşılaştıkları sıkıntıların siyasi olduğu yorumunda bulundu. Seçer, “Mersin halkına, yapamayacağımız hiçbir şeyi taahhüt etmeyiz. Bunu da yapacağız Allah’ın izniyle” sözlerini kullandı.
Çalışmaların daha süratli yürütülmesi için gerekli kredinin onaylanması gerektiğini belirten Seçer, “Umut ediyoruz imza çıkar. Çıkmayacağını varsayarak, kendi bütçemiz çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Biraz ağır aksak olacak, ancak seçimden sonra kesinlikle iklim değişecek, Akdeniz olacak” dedi.
Mersin metrosu güzergahı hakkında temel bilgileri paylaşıp, akabinde metronun temelinin atıldığı 3 Ocak tarihini anımsatan Seçer, şunları söyledi:
* “Çok uzun müddettir çalışmalar yaptık. Projeler yazıldı, çizildi. Gerekli müsaadeler alındı. Etütler yapıldı. Bakanlığa gitti, Altyapı Genel Müdürlüğü’ne gitti. Herkes imzaladı. Cumhurbaşkanı imzaladı, yatırım programına aldı ve stratejik plana dahil etti. Yani rastgele bir düşünce yok.
* Bu projeyi merkezi hükümet de onaylıyor, lokal idare de ‘Ben yapacağım’ diyor. Biz de ‘Bismillah’ dedik ve ihaleye çıktık. İhale bitti. Tabi ki bunun için finansman lazım. Bu tip yatırımlar büyük yatırımlar. Mersin ölçeğinde bir bütçesi olan belediye için; uzun vadeli, uygun kaidelerde kredi kullanılması gereken bir proje.”
“BELEDİYENİN ŞU ANDA FİNANS TABLOSU TERTEMİZ”
İlk etapta meclisten yaklaşık 900 milyon liralık bir borçlanma yetkisi aldıklarını, o paranın da 1 yıl içinde pul olduğunu kaydeden Seçer, şu tabirleri kullandı:
* “900 milyon lira borçlanma yetkisiyle başlayalım, bir yol alalım dedik. Meclis’ten bu borçlanma yetkisini alalı tam 1 yıl 1 ay oldu. Bu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na gidecek. Oradan olumlu ya da olumsuz görüş alacak, sonra Hazine’ye gidecek. Hazine bunu imzalayacak ya da imzalamayacak. Artık, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın ‘olumsuz’ diyecek hiçbir şeyi yok. Zira, kendileri aslında yatırım programına almış.
* Maliye’nin buna imza atmayacağı hiçbir münasebeti de yok. Neden yok? Biz idareye geldiğimizde, bu belediye ağır aksak yürüyen bir finansman sistemine sahipti. İştirakleri hariç, belediyenin 2 milyar 250 milyon lira borcu vardı. 2 milyar 250 milyon lira da bütçesi vardı. O vakit da dolar kuru 5.7 TL idi. Yani yaklaşık olarak 400 milyon dolar borcu olan bir belediyeyi devraldık.
* Şu anda bu belediyenin bütçesi, ek bütçe ile birlikte bu yıl için 6.3 milyar lira. Gelecek yıl 10 milyar lirayı bulacak. Bu belediyenin şu andaki borcu da 80 milyon dolara düştü. Yani belediyenin TL bazında borcu 1,5 milyar lira. Yani belediyenin finans tablosu pak, mali disiplini de var. Sen bunu niçin imzalamıyorsun? Zira olaya siyaseten bakıyor.”
“ERDOĞAN’A BU MEVZUYU İZAH ETTİM”
Bu mevzuya ait Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmeyi de anımsatan Seçer, konuşmasında şunları söyledi:
* “Bizatihi kendisine bu mevzuyu izah ettim. Kendisinin yatırım programına aldığı, stratejik plana dahil ettiği bir bahiste, bunun geciktirilmemesi gerektiğini, Mersin’in şartlarını, kaidelerini, kendisine uygun bir lisanla anlattım. Lakin bugüne kadar rastgele bir gelişme olmadı. Artık biz finansman kullanamıyoruz.
* Bir taraftan da 3,5 yıldır, eski periyodun bıraktığı borcu ödemeye devam ediyoruz. Bunun yanında belediye; sinekle çaba ediyor, park-bahçe bakımlarını yapıyor, toplumsal siyasetler uyguluyor, eğitime dayanak veriyor, çocuklara takviye veriyor, bayanlara takviye veriyor. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kalitede bulvarlar açıyor, yollar yapıyor, küme yolları yapıyor, sathi kaplamalar yapıyor, sıcak asfaltlar yapıyor. Bütün bunları yalnızca kendisine merkezi bütçeden, o da maddelerle ayrılmış olan parayla yapıyor.”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü bir belediye olduğunu vurgulayan Seçer, “Biz metronun temelini attık. Biz Mersin halkına, yapamayacağımız hiçbir şeyi taahhüt etmeyiz. Bunu da yapacağız Allah’ın müsaadesiyle. Şu anda buraya, yani birinci istasyona ve bizim en az 4 istasyon bitirmemiz lazımdı. Önümüzdeki pürüzün Mersin’e verdiği ziyana bakın. Biz bu ihaleyi yaptığımızda Euro 9 TL idi, artık Euro 18 TL-20 TL. Mersin halkının ve Mersin’in gördüğü ziyanı siz hesaplayın. Ben canhıraş çalışıyorum. Aldığım her kuruşun hesabını veriyorum. Aldığım her kuruşu rasyonel bir formda harcıyorum. İsraf etmiyorum, çalmıyorum, çaldırmıyorum, bu projeleri gerçekleştiriyorum. Şu anda burada, üzerinde bulunduğumuz istasyonda yapılan çalışmaların bedeli, yaklaşık olarak 200 milyon TL hak ediştir ve Mersin Büyükşehir Belediyesi bunları öz kaynağı ile ödüyor” diye konuştu.
Uygun finansal şartların olduğu devirde bu imzalar atılsaydı, ekonomik manada işlerin daha kolay yürüyebileceğini kelamlarına ekleyen Seçer, şu tabirleri kullandı:
* “Genel seçimlere kadar bu imzanın -umut ediyoruz çıkar- çıkmayacağını varsayarak, kendi bütçemiz çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Başka çalışmalarımızı da aksatmadan -biraz ağır aksak olacak ama- yapacağız. Seçimden sonra kesinlikle iklim değişecek, Akdeniz olacak. Kaideler farklı olacak. Biz de oturacağız, tekrar önümüze hesabımızı, kitabımızı alacağız. O vakit inşallah finans piyasaları da düzelecek. Zira, artık dış piyasada kredibiliteniz düşük, borçlanmanız durumunda sizden tefeci faizi istiyorlar.
* Açıkçası, mantık olarak da bu finansman yüküyle esasen bu paraları kullanmak da artık biraz sıkıntı hale geldi. Keşke vaktinde bu imza atılsaydı. O vakitler %4’lerde kullanacağımız yıllık faiz oranı imkanı varken, artık %10’lara 12’lere bile finans kurumları para vermiyor. Neden? Zira; Türkiye’de siyasi istikrarsızlık var, ekonomik istikrarsızlık var, buhran periyodu yaşanıyor, ekonomik kriz var ve risk puanı çok yüksek bir ülkede biz bu yatırımları yapıyoruz. Tablo budur.
* Mersin halkının da bütün netliği ile bunları bilmesini istiyorum. Lakin bana güvensinler, çalışma arkadaşlarıma güvensinler. Biz birinci günün şevkiyle, azmiyle, inancıyla halkımıza ne kelam verdiysek; hiç abartmadan palavra, yanlış söylemeden çalışmalarımızı devam ettireceğiz.”