Kuru üzümde açıklanan 27 liralık taban fiyat ile beklentileri suya düşen üzüm üreticisi, artık de sağanak yağmur ve dolunun vurduğu stanttaki kurutmalık üzümünü kurtarmaya çalışıyor. Manisa’da şiddetli yağışlar sebebiyle stanttaki üzümleri ziyan gören üretici, “Bizim borcumuzu devlet ödemesin, hakkımız verilsin. Hakkımız 4-5 bireye peşkeş çekilmesin” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 27 liralık kuru üzüm taban fiyatı nedeniyle hayal kırıklığı yaşayan üzüm üreticisi, artık de geçtiğimiz günlerdeki yağış ve dolu sebebiyle standa kurutmalık için bıraktığı üzümünü kurtarmanın sıkıntısına düştü.
Türkiye’de üzümün başşehri olarak bilinen Manisa’da geçtiğimiz günlerde tesirli olan sağanak yağış ve dolu bilhassa Alaşehir, Sarıgöl, Saruhanlı, Şehzadeler ilçelerinde kurutmalık olarak standa bırakılan üzümleri olumsuz istikamette etkiledi.
Yağışın olumsuz etkilediği kimi bölgelerde zararın yüzde 50’liler civarında olduğu öğrenildi. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Saruhanlı İlçe Lideri Hasan Levent ile birlikte ilçede yağıştan olumsuz etkilenen ve stanttaki kurutmalık üzümleri ziyan gören üreticileri ziyaret ederek hem külfetlerini hem taleplerini dinledi.
“MİLYONER OLMAMIZ GEREKİRKEN, BANKALARDAN KURTULAMIYORUZ”
Saruhanlı ilçesine bağlı Koldere mahallesindeki üzüm üreticisi, geçtiğimiz günlerdeki sağanak yağışların ve dolunun stanttaki üzümleri olumsuz istikamette etkilediğini belirterek, şuanda stanttaki üzümün çürümemesi için uğraş gösterdiklerini söz etti.
Geçtiğimiz yıla göre bu yıl girdi maliyetlerinin yükseldiğini tabir eden üretici şu sözlere yer verdi:
“Asıl derdimiz bu tıp durumlarda devletimizin tedbir almaması. Bir belirsizlik var. Geçen sene potasayı 255 liraya alırken bu yıl 1370 liraya aldık. Personellik maliyeti geçen yıl 150 lirayken bu yıl 300-350 lira. Bütün girdilerimiz 4 katı. Üzümde bir belirsizlik var.
Şu anda üzümün 17 liraya kadar alındığını duyuyoruz. Vallahi ziyanına iş yapıyoruz. Birçok kişi bağlarını köklemeyi bile düşünüyor. Dünyada hiçbir meyve bu kadar meşakkatli üretilmiyor. Şu anda üzümlerimizin çürümesini engellemeye çalışıyoruz.
Tüccar diyor ki ‘Bu ülkede üzüm yenmiyor.’ Ya ben niçin yiyeyim. Benim kentimde 100 tane meyve var. Bu dünyada o denli ülkeler var ki bir tane meyvesi yok. Onlar yesin. Tarlalarımızda kavun-karpuz var. Bizim bu kadar bolluğa ve emeğe nazaran daha yeterli koşullarda yaşamamız lazım. Milyoner olmamız gerek bu eserlerle. Lakin nedense bankalardan kurtulamıyoruz.”
“HAKKIMIZ 4-5 ŞAHSA PEŞKEŞ ÇEKİLMESİN”
Ziyarette CHP Manisa Milletvekili Bakırlıoğlu’nun ‘Geçen yıldan aslında çiftçi borçluydu. En azından bu yıl yaşanan sağanak yağıştan ötürü ziyan gören çiftçinin borçlarının ertelenmesiyle ilgili bir şey olabilir mi? Ne yapılabilir bu saatten sonra” sorusuna üretici şu sözlerle karşılık verdi:
“Biz borçlarımızın ötelenmesini de istemiyoruz. Biz borcumuza sadık bir milletiz. Türk milleti asil bir millet. Bizim borcumuzu devlet ödemesin. Bizim hakkımız verilsin. Hakkımız 4-5 bireye peşkeş çekilmesin. Yalnızca hakkımız verilsin. 4-5 işletmeci mutlu olacak diye bu işler olmamalı. Binlerce üreticiyiz. Ya kış bu tarlaların içerisindeyiz. Emeğimize de devletimize de yazık. Yoksa biz borcumuzun ödenmesi taraftarı değiliz.”
“ÇİFTÇİ BORÇLARINI ÖDEYEMEYECEK”
Yaşanan sağanak yağış ve dolu sebebiyle bu yıl standa bıraktığı kurutmalık üzümün yarısının ziyan gördüğünü lisana getiren bir üretici ise yaşanan düşünceyi şu tabirlerle lisana getirdi:
“Bu üzümleri kurtaramazsak makine yarıya yarıya atacak. Yani yarı yarıya ziyan edeceğiz. Kuruyanlardan ise numara düşüşü yaşayacağız. Açıklanan fiyat ise çok berbat. Devlet 27 lira açıkladı. Lakin 20 liraya üzüm alıyorlar. Tüccar nasıl istiyorsa o denli alıyor.
Her şeyimiz yüzde 500 yükselirken 27 lira fiyat yetersiz. 100 liraya aldığım gübre 600 liraya çıktı. Mazotu zati herkes biliyor. Üzüme yüzde yüz artırım verdik diyebilirler. Lakin bizim her aldığımız yüzde 500 civarına çıktı.
Bizi yağıştan çok verdiği fiyat öldürdü. Ziyan çok büyük. Çiftçi şu anda borçlarını ödemeye başlamadı. Çiftçi senet ayı geldiğinde bu yıl çıkardığı mahsul ile borçlarını ödeyeceğini zannetmiyor.
Geçen yıl 6 ton mazot yakmışım. O vakit 30 bin liraya işi bitirmiştim. Bu yıl 8 ton yaktım. Artık 150 bin lira mazot parası. Geçen yıl 2 ton üzümle mazotu ödedim. Bu yıl ise lakin 7,5 ton satacağım ki mazot parasını ödeyebileyim. Nerede bizim karımız? Gübre de tıpkı halde. Sonunda bu işten çıkabilecek miyiz bilmiyorum.”
“FİYAT 27 LİRA AÇIKLANDI. TÜCCAR 18-20 LİRAYA ÜZÜM ALIYOR”
Ziyaretlerin akabinde kısa bir açıklamada bulunan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, üzüm üreticisinin bir yandan stanttaki üzümünü kurtarmanın, bir yandan da kurutmaya çalıştığını ve üzümünü en güzel fiyata satmanın kaygısında olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Açıklanan 27 liralık fiyat üreticiyi mutlu etmedi. Zira açıklanan fiyat maliyeti lakin karşılıyor. Fiyat açıklandı açıklanmasına lakin TMO alımlara şimdi başlamadı. Eylül ortalarında alım yapmaya başlayacağını açıkladı.
Yani şu anda üretici tüccarın eline mahkum edildi. Cumhurbaşkanı 27 lira fiyat açıklamasına karşın piyasada tüccar 18-20 lira ortasında alım yapılıyor. TMO alımları geciktirdikçe üretici maliyetinin çok altında eser satmak zorunda kalıyor.
Yağmur ve dolunun vurduğu üreticiyi önümüzdeki günlerde kara günler bekliyor. Yapılması gerekenler belirli. Devletin bu durumda TMO’nun yanı sıra TARİŞ’i de devreye sokarak alımlara çabucak başlamalı.
Alım ölçüsünü artırarak piyasada fiyatların daha fazla düşmesi önlenmeli. Depoları, alım merkezleri ve uzman takımlarıyla daha organize olan TARİŞ iki sene evvel olduğu üzere tekrar TMO ismine alım yapabilir.”