Türk Oftalmoloji Derneği Oküler Travma ve Medikolegal Oftalmoloji Ünitesi Sekreteri Prof. Dr. Züleyha Yalnız Akkaya, gündüzlerin uzun, havanın sıcak ve okulların tatil olmasıyla açık havada daha tehlikeli aktivitelerin yapılmasına bağlı olarak göz travmalarının yaz aylarında arttığını belirtti.
Akkaya, yaz aylarında artış gösteren göz yaralanmalarına karşı bireylerin göz sıhhatini muhafazaları için alması gereken tedbirlerle ilgili değerlendirmede bulundu.
Dünya Sıhhat Örgütünün (DSÖ) sayılarına nazaran, her yıl yaklaşık 55 milyon kişinin göz yaralanması geçirdiğini anlatan Akkaya, dünyada her yıl yaklaşık 23 milyon kişinin de göz travmaları sonucu en azından tek taraflı görme kaybı yaşadığını kaydetti.
Her yıl 19 milyon kişinin göz yaralanmaları sonucu bir gözünü ya da görme yetisinin büyük bir kısmını kaybettiğine dikkati çeken Akkaya, “Göz yaralanmaları, beğenilen kalıcı hasar, görmede azalma, görme kaybı ve organ kaybına neden olmaları nedeniyle değerlidir. Bu çeşit yaralanmaların şahıslarda hayatı boyunca görülme ihtimali yüzde 20’dir. Yaz aylarında göz yaralanmalarında bariz artış oluyor. Kolay tedbirlerle gözlerimizi korumak mümkün” tabirlerini kullandı.
DÜĞÜN VE KUTLAMALARA DİKKAT
Prof. Dr. Akkaya, yaz aylarındaki yaralanmaların daha çok erkekler ve çocuklarda görüldüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
“Gündüzlerin uzun, havanın sıcak ve okulların tatil olmasıyla açık havada daha tehlikeli aktivitelerin yapılmasına bağlı olarak göz travmaları yaz aylarında artıyor. Hasat devrinde tarım alanlarında çalışanlar da göz travmalarına maruz kalıyor. Cürüm ve şiddet olayları yaz aylarında artma eğilimindedir. Düğün ve çeşitli kutlamalar açık havada yapıldığından havai fişek yaralanmaları da yaz aylarına mahsus yaralanmalardır. Seyir esnasında araçların camlarının açık tutulması, kapakları patlama özelliğine sahip sodaların içecek olarak tercih edilmesi yaz aylarındaki göz travmalarının daha az görülen nedenlerindendir.”
EV İÇİ KAZALARININ ÖNLENMESİNDE GÖZETİCİ GÖZLÜK KULLANIMININ ÖNEMİ
Göz travmalarını önlemenin mümkün olduğunu belirten Akkaya, iş yerlerinde gözetici polikarbonat gözlük ve baret takılmasının ve havai fişek kullanımının denetim altına alınmasının ehemmiyetine dikkati çekti.
Prof. Dr. Akkaya, ekseriyetle çocuk ve bayanların maruz kaldığı mesken içi kazalarının önlenmesinde de kollayıcı gözlüklerin yeri olduğunu vurgulayarak, “Kimyasal hususlar kullanılırken ve konut içi tadilatlarında gözetici gözlük ve eldiven takılmalı çocuklar ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Temizlikte kullanılan kimyasal hususlar kilitli dolaplarda, tutulmalı, çocuk kâfi olgunluğa geldiğinde bu hususlarla ilgili bilgilendirilmeli” tekliflerinde bulundu.