Kişileri ruhsal ve fizyolojik olarak etkileyen uyku, sistemli olmadığında iş hayatındaki muvaffakiyetten, toplumsal ve özel hayata kadar bireylerin ömür kalitesini olumsuz etkilediğini söyleyen Emsey Hospital İç Hastalıkları uzmanı Dr. Mücahit Gür, bağışıklık sisteminin de temelini oluşturan nizamlı uyku uyuyan şahısların daha sağlıklı, hastalıkları daha kolay yenebilen şahıslar olduğunu söyledi.
10 SAATTEN FAZLA UYUMAK SIHHATİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Biyolojik saate nazaran sistemli uyuyan kişinin bedeninin yenilendiğini, merkezi hudut sistemi, teneffüs, sirkülasyon, iskelet sistemi ve kasların büyük bir kısmının tamir edildiğini söyleyen Gür, beyindeki birçok bölgenin uyku ile bağlı olduğunu ve bu bölgenin büyüme hormonu salgıladığını belirtti. Gecede altı saatten az uyumanın sıhhat sorunlarına neden olabileceğini söyleyen İç Hastalıkları uzmanı Dr. Gür, “Ergenlik öncesinde çocukların gecede en az 10 saat, yeni doğmuş bebeklerin 18 saat uyuması gerekiyor ama günde 10 saatten fazla uyumanın yetişkinler açısından sıhhate ziyanlı tesirleri olabilir” dedi.
NEDENLERDEN BİRİ UYKU APNESİ
İç Hastalıkları uzmanı Dr. Mücahit Gür “Uyku ile bağışıklık sistemi bağlantı içindedir; zira uygun bir uyku bağışıklık sisteminin güçlenmesine neden olur lakin uykusuz şahısların daha kolay hastalandığı, hastaların da güzel uyuduklarında daha çabuk iyileştikleri herkes tarafından bilinen bir gerçektir” tabirlerini kullandı.
Uykuya dalmakta zahmet, uykuyu sürdürememek, uykuda bacak hareketleri, daima kabus görmek, horlamak, uykuda nefes durması, dinlenmemiş olarak uyanmak üzere şikayetlerle hastaların kliniklere başvurduğunu belirten Dr. Mücait Gür, bu durum hastada baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, çabuk sonlanmak, odaklanma zahmeti, yorgunluk üzere sıkıntılara yol açabileceğinin altını çizdi.
Uykusuzluğunun nedenin araştırılması gerektiğini ve buna bağlı olarak tedavinin uygulanması gerektiğini söyleyen Dr. Gür, nedenlerinden biri olan uyku apne sendromunun oksijen düzeyinin düşmesine, damar işlevlerini etkileyerek vakitle sistemik hipertansiyon oluşmasına neden olabileceğini ve bu sebeple kalp – damar hastalıkları, beyin – damar hastalıkları, obezite ve hipertansiyon sorunu olan bireylerin tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.