Son devirde bilhassa İstanbul’da artan sivrisineklerin neden olabileceği hastalıklara dikkat çeken Dermatoloji (Cildiye) Kliniği’nden Uzm. Dr. Süleyman İzzet Karahan, sivrisinek ısırıkları sonrasında yapılması gerekenler ve ısırıklardan korunmak için nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.
Artan sıcaklarla birlikte sivrisinek kâbusunun yine başladığını lisana getiren Uzm. Dr. Süleyman İzzet Karahan, “Sivrisinek ısırığı sonrası ateş, halsizlik üzere bulgular görülürse sivrisinek ile bulaşan hastalıklar açısından en yakın sıhhat kurumuna başvurulmalıdır” sözlerini kullandı.
5 FARKLI BULAŞICI HASTALIĞA NEDEN OLUYORLAR
SOĞUK SU UYGULAMASI YAPIN VE KAŞIMAYIN
Sivrisinek ısırıklarında ne yapılması gerektiğinden bahseden Uzm. Dr. Karahan, “Öncellikle bölgeye soğuk su uygulaması yapılmalıdır. Isırık olan yer tırnak tabanlarından geçebilen bakteriler ile enfekte olabileceğinden çok fazla kaşınmamalıdır. Sonradan enfekte olan lezyonlar iz bırakarak güzelleşebilir. Isırılan bölgeye lokal anestezik ve kaşıntı önleyici kremler uygulanabilir, lakin alerji riski açısından dikkat etmek gerekir. Kaşınan yere tuzlu su, soda, sirke üzere besin hususları sürülmemelidir. Bu tip uygulamalar tahrişi artırarak kaşıntıyı artırabilir. Sivrisinek ısırığı sonrası ateş, halsizlik üzere bulgular görülürse sivrisinek ile bulaşan hastalıklar açısından en yakın sıhhat kurumuna başvurulmalıdır” açıklamasında bulundu.
Sinek ısırıklarının maymun çiçeği, suçiçeği üzere farklı hastalıklarla karışabileceğini de kelamlarına ekleyen Uzm. Dr. Karahan, şayet bedende çok fazla sayıda ısırık durumu varsa, bunun ayırıcı teşhisini bir dermatolog doktorun yapması gerektiğinin altını çizdi.
KORUNMA YOLLARI
Sivrisinek ısırıklarından korunma yollarına da değinen Uzm. Dr. Karahan, şu bilgileri paylaştı:
“Riskli bölgelerde öncelikle içeride sineklik, dışarda cibinlik kullanılması gerekir. Uzun kollu ve bacakları kapatan kıyafetler tercih edilmelidir. Parfüm üzere güçlü kokular sivrisinekleri çekebileceğinden tercih edilmemelidir. Sıtma ve başka sivrisineklerle bulaşan hastalıklar açısından riskli bölgelere seyahat edilecekse DEET (dietil m toluamid) içeren sinek kovucu eserler kullanılabilir.”
UYGUN SİNEK KOVUCULAR TERCİH EDİLEBİLİR
DEET içeren eserlerin 1950 yılından beri sinek kovucu olarak itimatla kullanıldığını söyleyen Uzm. Dr. Karahan, “Piyasada farklı konsantrasyonda eserler bulunabilir. Önerilen yüzde 20-30 konsantrasyonda uygulanmasıdır. Yüksek konsantrasyonu eserlerde aktiflik tıpkı olmakla birlikte tesir müddeti uzayabilmektedir. Yüzde 50 üzerinde tesir müddetinde bariz bir artış gözlenmemektedir. 2 ay ve üzeri çocuklarda da inançla uygulanabilir. Yapılan çalışmalarda DEET’nin kanserojen bir tesiri olmadığı düşünülmektedir. Çocuklara uygulama yaparken uygulamayı yetişkin biri yapmalıdır. Ağız ve göz etrafında uygulanmamalı, tahriş olmuş deriye uygulanmamalıdır. Ayrıyeten sineklik ile korunan iç yere girildiğinde eser yıkama yoluyla temizlenebilir” sözlerini kullandı.
DOĞAL İSMİ ALTINDA SATILAN ESERLERDEN UZAK DURUN
Farklı sinek kovucuların da tercih edilebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Karahan, “DEET dışında pikaridin, limon okaliptüs yağı ve para mentan diol (PMD) sinek kovucu olarak kullanılabilir. Limon okaliptüs yağı ve PMD, 3 yaş altı çocuklarda önerilmemektedir. Doğal ismi altında satılan sinek kovucuların aktifliği ne yazık ki bilinmemektedir. Bilhassa sineklerin yol açtığı bulaşıcı hastalıklar istikametinden riskli bir bölgedeyseniz bu cins eserleri katiyen tercih etmeyin” diyerek kelamlarını noktaladı.