Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tolga Yüksel yeni öğretim yılı öncesinde çocuklarda rutin göz muayenelerinin göz sıhhati ve ders başarısı açısından kıymetine dikkat çekti. Yüksel, istatistiklere nazaran Avrupa ve Amerika’da toplumun yüzde 30-40’ının, Asya’da ise yüzde 70-90’ının miyop olduğunu kaydetti.
“MİYOPLARDA GÖZ KÜRESİ EKSERİYETLE OLAĞANDAN UZUNDUR”
Lazerle tedavi edilebilen miyopinin ilerlemesini durdurma konusunda tıbbın değerli yol alamadığını tabir eden Opr. Dr. Yüksel, şöyle konuştu:
“Günümüzde göz kusurlarının oluşumunda kalıtımın ve çevresel etkenlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Miyoplarda göz küresi ekseriyetle olağandan uzundur. Çok okuma ve bilgisayar oyunu oynama üzere aktiviteler miyopiyi başlatan yahut artıran çevresel risk faktörleridir. Miyopi doğuştan olabileceği üzere, erişkinlik çağlarında da (20 yaştan sonra) başlayabilir. Ancak okul miyopisi ismini verdiğimiz durum, 7-16 yaşları ortasında başlar. Anne babanın gözlük kullanıyor olması kesinlikle çocukta da göz bozukluğu olacağı manasına gelmez. Ancak genetik bir yatkınlık kelam mevzusudur. Genetik olarak miyopiye yatkın bir çocukta, daima yakına bakmak miyopiyi ortaya çıkarabilir. Göz numarası çoklukla 18 yaşa dek ilerler. İlerlemenin en fazla olduğu yaş periyodu kızlarda 9-10 yaş, erkeklerde 11-12 yaş ortasıdır.”
ÇOCUKLARDA MİYOPİ BELİRTİLERİ
Opr. Dr. Yüksel, anne babaların yanı sıra öğretmenlerin de çocuğun kimi davranışlarından miyop olup olmadığını anlayabileceklerini söyledi. Yüksel, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çocuk okulda tahtaya gözlerini kısarak bakıyor, meskende televizyonu yakından izlemek istiyorsa, tertipli olarak gözlerini kısma hareketi yapıp gözlerini sık ovalıyorsa miyopiden şüphelenmek ve tedbir almak gerekir. Miyopi teşhisi konan çocuğun uygun gözlükle ömür kalitesi ve okul başarısı artacaktır. Göz tabipleri olarak çocukluk ve ergenlik periyodunda miyop gözlüklerin daima takılmasını öneriyoruz. Zira takılmazsa numaraların daha süratli ilerleyeceği düşünülüyor. Çocukları miyopiden müdafaanın en güzel yolu ise yakın çalışmayı, telefon ve tablet kullanımını sınırlamak, çalışırken dinlenme ortaları vermek, oda aydınlatmasını arttırmak ve loş ışıktan kaçınmak, gün ışığında dışarıda vakit geçirmelerini teşvik etmektir.”