Kağıthane’de, birlikte yaşadığı ve nişanlısı olduğu iddia edilen Uzman Çavuş Zeynel Yıldırım’ı beylik silahı ile öldüren Gizem Erdoğan, hakim karşısına çıktı.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Gizem Erdoğan getirilirken ölen Zeynel Yıldırım’ın annesi Asiye ve kardeşi Nalan Yıldırım ise memleketleri Gaziantep’ten Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Duruşma savcısı, önceki celsede Gizem Erdoğan hakkında haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talebinde bulunduğu mütalaasını tekrarladı.
“Oğlum suçsuz yere öldürülmüştür”
DHA’nın haberine göre; Zeynel Yıldırım’ın annesi Asiye Yıldırım, “Gaziantep’te yaşıyorum. Delillerin saklanmaması için sizden rica etmiştim oğlumun kanının yerde kalmaması için. Gözyaşlarım durmuyor. Bir senedir burnum hep kanıyor. Oğlumu medya yanlış tanıtıyor. Asla nişanlı değildi. Oğluma, ‘Gidelim isteyelim’ dedim. Bana, ‘Hayır istenecek biri değil’ dedi. Oğlumun sözlerine inanıyorum. O kızın gözyaşlarına inanmayın. Oğlum suçsuz yere öldürülmüştür. En ağır şekilde cezalandırılsın.” dedi.
“Planlayarak ağabeyimi öldürdü”
Kardeşi Nalan Yıldırım ise, “Ağabeyimle aram çok iyiydi her zaman. Benimle her şeyini paylaşırdı. Evlilik düşündüğünü bana söylerdi. Bu kendisine bela olduğu için bırakmadığı için abim kendisine yakışmadığı için kapıya koymamış. Kadın da gitmemiş. Planlayarak ağabeyimi öldürdü. Kadın bana, ‘Silah tutmayı Zeynel öğretti’ demiş. Bize de silah öğrettiği halde ben elime silah alamam. Şarjörü boşaltmış. Ağabeyim mert bir insandı. Cezası ağırlaştırılmış müebbet olmalı. Size güveniyorum.” diye konuştu.
“Tercih edilmediği için kıskançlıkla bilerek isteyerek öldürmüştür”
Şikayetçilerin Avukatı Emine Yılmaz da mütalaaya katılmadıklarını belirterek, “Sanık her şeyi detaylı anlatmıştır, soğukkanlılıkla anlatmıştır. Ancak mahkemede olayı meşru savunmaya ve haksız tahrike sokmaya çalışmaktadır. Kendisi tercih edilmediği için kıskançlıkla bilerek isteyerek öldürmüştür.” şeklinde konuştu.
“Karşı tarafın söyledikleri zoruma gitti”
Son savunması sorulan sanık Gizem Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Özür dileyerek karşı tarafın kullanmış olduğu ifadeler benim üslubuma aykırıdır. Telefon mesajlarından bellidir. Ben sürekli gitmeye çalışıyordum, sürekli Samsun’a gitmeye çalışıyordum. Benim herhangi bir insana zarar verme kastım yok. O anki psikolojimi anlatamam. Benim de ailem var. Benim fotoğraflarım vardı onda. Pişmanım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Karşı tarafın söyledikleri zoruma gitti. Hitap ettiklerini kabul etmiyorum. Her seferinde gitmek istedim ama gidemedim sonrasında da tehdit etti. İsteyerek bilerek yapmadım burada olmayı hakketmiyorum.”
“Olay öncesinde cinsel saldırıya uğramıştır”
Sanık avukatları da “Müvekkilimiz olay öncesinde intihar mektubu yazmıştır. Müvekkilim kendisini öldürmek istemiştir. Tasarlayarak öldürme kastı yoktur. Zeynel kapıya vurmuş ‘Seni öldüreceğim’ demiştir. Olay öncesinde cinsel saldırıya uğramıştır. Ambulansı kendi aramıştır. Daha önce darbettiğine ilişkin fotoğrafları da vardır. Bir yıl boyunca fiziksel, cinsel saldırılara uğramıştır. Haksız tahrik hükümleri uygulansın.” dediler.
Mahkeme heyeti, sanık Gizem Erdoğan’ı haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.
Olayın geçmişi
Kağıthane’de, 5 Temmuz 2021 tarihinde, Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli Topçu Uzman Çavuş Zeynel Yıldırım (26), bir süredir aynı evde yaşadığı sevgilisi Gizem Erdoğan (30) tarafından beylik tabancasıyla vurularak öldürülmüştü. Olayın ardından gözaltına alınan Gizem Erdoğan çıkarıldığı mahkemece kasten öldürme suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.