Uykuyla ilgili sorunların sayısız kaynağı olabiliyor. Yetersiz fiziksel aktiviteden depresyona, alkol kullanımından dijital ekranlara fazla bakmaya, çeşitli ilaçların kullanımından uyku apnesine, kaygı bozukluklarından kronik hastalıklara, bipolar bozukluktan vardiyalı işlerde çalışmaya varana kadar uyku sorunlarına neden olan birçok faktör bulunuyor.
Bu kadar farklı etken görülebilmesi nedeniyle uyku sorunlarının tedavisinin de değişkenlik gösterdiğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol, tek bir uyku sorunu ve tek bir tedaviden bahsedilemeyeceğini belirterek uyku ilaçları ve doğru kullanımlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Kişiye özel veriliyor
Uyku ilaçları basit davranışsal önerilerle çözülmeyen uyku sorunlarının hızlı ve geçici tedavisinde tercih ediliyor. Uyku ilacı önerilen psikiyatrik durumların çoğunda uyku bozukluğunun asıl nedeninin depresyon, kaygı bozukluğu, bağımlılık, şizofreni, bipolar bozukluk gibi mevcut psikiyatrik bozukluk olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Yertutanol, “Bu nedenle asıl psikiyatrik bozukluğun tedavi edilmesi uyku bozukluğunun da ortadan kalkmasını sağlar. Böylece sıklıkla, uyku ilaçlarının uzun süreli kullanılmasına gerek kalmaz.” şeklinde konuştu.
Uyku ilacı kullanımında mutlaka uzmana başvurulmasının önemli olduğunu ifade eden Yertutanol, bilinçsiz ilaç kullanımına karşı uyarıda bulundu.
Uyku ilaçlarının sinir sistemi üzerine etki eden ilaçlar olduğunu, bu ilaçların beynin uykuyla ilişkili alanlarındaki sinir hücrelerinin çalışma hızını yavaşlatarak ve beyindeki doğal kimyasalların düzeylerini değiştirerek etki gösterdiğini kaydeden Yertutanol, “Bu ilaçların etkilerinin başlama süreleri, etkilerini sürdürme süreleri ve etkilerinin sonlanma süreleri birbirinden farklılık göstermektedir. Kullanan kişinin genetik özellikleri, yaşı, başka ilaç kullanıyor olup olmadığı, başka bir tıbbi hastalığı olup olmadığı, alkol/madde bağımlılığı olup olmadığı, gebelik/emzirme durumu olup olmadığı, ağır bir işte çalışıp çalışmadığı, araç kullanıp kullanmadığı gibi birçok farklı özellik hekim tarafından değerlendirilerek ilaç seçimi yapılmaktadır. Tüm ilaçlarda olduğu gibi uyku ilaçlarında da yanlış ve bilinçsiz ilaç kullanımı faydadan çok zarara neden olabilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Sağlığa ağır hasar verebiliyor
Tavsiye üzerine ilaç kullanımının zararlarına değinen Yertutanol, ilaçların belli bir amaca yönelik olarak laboratuvar ortamında üretilmiş, vücudun doğal yapısında bulunmayan kimyasallar olduğunu ve uyku ilaçlarının eş dost tavsiyesi ile kullanımının sonuçlarının tahmin edilenden ağır olabileceğini belirterek, “Bu ilaç grubu temel olarak sinir sistemi üzerine etki ettiği için dikkat ve uyanıklığı bozmaktadır. O nedenle kişi sabah uyansa bile hala dikkat/odaklanma bozukluğu sürebilmekte yani artık (kalıntı) etki yaşanabilmektedir. Algılama ve harekete geçme yavaşladığı için kazalar ve zihinsel performansta azalma görülebilmektedir.” uyarısında bulundu.
Bu ilaçların diğer birçok ilaçta olduğu gibi kalp ve karaciğer üzerine olumsuz etkileri olabileceğini hatırlatan Yertutanol, uyku ilaçlarının bazılarının bağımlılık yapabildiğini ve bazılarının başka ilaçlarla veya alkol ile etkileşime girebildiğini belirterek “Alkol ile birlikte kontrolsüzce kullanılan uyku ilaçlarının ölüme yol açması mümkündür. Gebe ya da emziren kadınlarda uyku ilaçları bebeğe zarar verebilmektedir. Diğer yandan bazı uyku ilaçları mevcut psikiyatrik hastalığı kötüleştirebilmekte veya görünür olmayan psikiyatrik hastalıkları tetikleyebilmekte yani açığa çıkarabilmektedir.” şeklinde konuştu.
Uyku ilaçlarının, uyku bozukluklarının küçük bir kısmında ve genellikle geçici sürelerde önerildiğini ifade eden Yertutanol, uyku ilacı gerektiren durumlarda öncelikle davranışsal önerilerin denenmesi ve uyku hijyeni kurallarının uygulanması gerektiğini söyledi.