ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara – Gerekçede, dersin içeriğinin “dinler hakkında yansız ve tanıtıcı bilgiler vermek emeliyle zarurî olması öngörülen din kültürü öğretimi kapsamında değil, din kültürü öğretimini aşan, İslam dininin ve onun makul bir yorumunun eğitim ve öğretimi kapsamında” olduğuna dikkat çekildi. Baba Hüseyin El, 2009’da Eskişehir Havacılar İlköğretim Okulu’na başvurarak, 4. sınıf öğrencisi kızı N.Ş.’nin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersinden muaf tutulmasını istedi. Okul Müdürlüğü, Ulusal Eğitim Bakanlığı yazısını Baba El’e bildirim ederek, talebi reddetti. Bunun üzerine Nüfus Müdürlüğü’ne başvurarak nüfus cüzdanındaki İslam ibaresini sildiren baba El, mahkemeye başvurup, yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açtı. Yönetim Mahkemesi dava konusu süreci iptal etti, lakin Danıştay kararı bozdu. Baba El, 2014 yılında AYM’ye ferdî müracaatta bulundu.
20 bin TL tazminat
Başvuruyu görüşen AYM Genel Heyeti, Anayasa’nın 24. unsurunda garanti altına alınan ebeveynlerin eğitim ve öğretimde dini ve felsefi inançlarına hürmet gösterilmesini isteme hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. Yüksek Mahkeme ayrıyeten müracaatçılara net 20 bin lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.
Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararda, AYM, ders programının İslam’ın Türk milletinin çoğunluğu tarafından uygulanan ve yorumlanan haline ait bilgilere odaklandığı, sadece İslam dinine ilişkin ibadetlerin öğretildiği, müfredatın öğretimin ötesine geçerek eğitim içeriğine sahip olduğu tespitinde bulundu. Kararda, “2018-2019 eğitim ve öğretim yılına kadar olan devirde yürürlükte bulunan müfredat çerçevesinde DKAB dersinin Anayasa’nın 24. hususu uyarınca birinci ve ortaöğretim kurumlarında zarurî olarak okutulması gereken din kültürü ve ahlak öğretiminin sonlarını aştığı; şahısların kendi isteğine, küçüklerin de yasal temsilcisinin talebine bağlı olarak yapılması gereken din eğitim ve öğretimi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda müracaat konusu hakkın ihlal edilmemesi için din eğitimi ve öğretimi niteliğindeki bu dersi çocuklarına aldırmak istemeyen ebeveynler bakımından muafiyet, dinî eğitim ve öğretime alternatif ders imkânı ya da anılan derse kaydolma yahut olmama imkânı sağlamak üzere alternatiflere yer verilmesi gerekmektedir” görüşü yer aldı.