ERKEN GELEN ŞÖHRETİN BEDELİ AĞIR OLDU
Ama açık yüreklilikle anlattığına nazaran küçücük bir çocukken ulaştığı şöhretin bedelini çok ağır ödedi. Genç yaşında bir değil birkaç hayat yaşamış üzere oldu. Daha değerlisi hem bedensel hem de ruhsal sıhhatinden olup, önemli sıkıntılarla uğraşmak zorunda kaldı. Genç yıldız işte bütün bu yaşadıklarını, kendisini husus alan bir belgeselde açık yüreklilikle gözler önüne serdi.
BELGESELDE SAMİMİ AÇIKLAMALAR YAPTI
Kısaca özetlediğimiz bu hikayenin kahramanı, genç neslin er parlak yıldızlarından biri olan Selena Gomez. 1992 doğumlu Gomez, kendi ömrünü husus alan ve bir dijital platform için hazırlanan My Mind and Me isimli belgeselde samimi açıklamalarda bulundu. Selena Gomez, yaşadığı sıhhat meselelerini ve bunlara neden olan durumları masaya yatırdı. Ruhsal meselelerinin, geçmişinde yaptığı yanlışlar yüzünden meydana gelmiş olabileceğini söyledi.
‘BELKİ DE HİÇ ÇOCUK DOĞURAMAYACAĞIM’
Selena Gomez, belgeselde, tahminen hiçbir vakit çocuk sahibi olamayacağını açıkladı. Bunun nedeninin de bipolar bozukluktan kurtulmak için kullandığı ilaçlar olduğunu söyledi. Bu mevzuda bir arkadaşıyla yaşadığı duygusal tecrübesi anlattı. Gebe kalmak için çabalayan bir arkadaşını ziyaret ettiğini söyledi Selena Gomez. Arkadaşının gebe kalma eforlarının sonuçsuz kaldığını belirtip gözyaşlarına boğulduğunu söyledi. Sonra da kendisiyle ilgili şu gerçeği açıkladı: ” Tahminen de ben asla bir çocuk dünyaya getiremeyeceğim.” Gomez, ruh sıhhatini düzeltmek için kullandığı ilaçların doğurganlığını olumsuz etkilediğini kelamlarına ekledi. Aslında bir aile kurup o aileyi genişletmeyi istediğini söyleyen Selena Gomez, tekrar de kendini hazır hissettiğinde öteki yollarla anne olma konusunda umut taşıdığını söz etti.
SORUNLU DOĞUM RİSKİ: Gomez’in neden bu mevzuda umutsuz olduğuna gelirsek… Birtakım durumlarda bipolar bozukluk, hamilelik sürecinde artabiliyor. Buna ek olarak hastalığı tedavi etmek için kullanılan birtakım ilaçlar, kusurlu doğum riskini artırıyor.
‘AĞRILARIM BENİ AĞLATIYOR’
Selena Gomez’in boğuştuğu tek sıhhat sorunu bipolar bozukluk değil. Genç yıldız birebir vakitte uzun müddettir lupus ile gayret ediyor. Belgeselde anlattığına nazaran böbrek nakline uzanan güçlü bir süreç yaşamasına neden olan hastalığı 2020 yılında berbata gitmeye başladı. Sabahları bedeninin her yerini saran dayanılmaz ağrılarla uyandığını anlatan Gomez şunları söyledi: ” Bu canımı yakıyor. Mesela sabah o ağrılarla kalktığım vakit çabucak ağlamaya başlıyorum.”
‘KEMOTERAPİ BİLE GÖRDÜM’
Genç yıldız, bugüne kadar hem ruhsal hem de fizikî sıhhat sıkıntılarıyla ilgili olarak hayranlarını daima bilgilendirdi. Gomez, 2014 yılının birinci periyodunda turne programını askıya alıp bütün çalışmalarını durdurmuştu. Derin bir sessizliğe bürünen Gomez’in kimi hayranları onu bu yüzden eleştirmişti. Sonunda 2015’in son aylarında sessizliğini bozan Gomez, lupus hastalığı yüzünden kemoterapi gördüğünü açıkladı.
‘SİZ BİR ŞEY BİLMİYORSUNUZ’
O periyotta hakkında gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan tezler ortaya atıldığını söyleyen Gomez “İşte o sırada herkese şunu söylemek istedim: ‘ Siz, hiçbir şey bilmiyorsunuz. Ben Kemoterapi görüyorum.’ Lakin kendimi kapalı kapılar arkasında tuttum ve kendimi daha inançlı ve rahat hissedinceye kadar da sustum” dedi.
BÖBREK NAKLİ OLDU
Selena Gomez, bundan iki yıl sonra, 2017 yılında da toplumsal medya hesabı yüzünden hayranlarını şoke eden bir paylaşım yaptı. Lupus nedeniyle böbrek işlevlerini kaybeden yıldız, nakil yaptırmak zorunda kalmıştı. Yakın arkadaşı Francia Raisa’nın kendisine böbrek donörü olduğunu açıklayan Gomez, bu sayede yine sıhhatine kavuştuğunu belirtti.
‘BEN OLMASAM, DÜNYA ÇOK DAHA HOŞ BİR YER OLURDU’
Bu fizikî meselelerin yanı sıra Selena Gomez, ruh sıhhati nedeniyle de güç periyotlardan geçti. Bir mühlet evvel Rolling Stone mecmuasına verdiği röportajda bu bahiste samimi açıklamalarda bulundu genç yıldız. Gomez, ruhsal meseleleri yüzünden kendi hayatına son vermeyi düşündüğünü bile gizlemedi. O röportajda bu mevzu hakkında şunları söyledi: “Orada olmasaydım, dünyanın çok daha hoş bir yer olacağını düşündüm.” Buna karşın hiçbir vakit intihar teşebbüsünde bulunmadığını da kelamlarına ekledi.
BİPOLAR BOZUKLUK: Bipolar bozukluk ya da daha çok bilinen ismiyle manik depresyon, kısaca bir duygudurum bozukluğu. Her biri günlerden haftalara kadar süren depresif ve manik dönemler ile karakterize olur. Yaşanan bu iki devrin ortak özelliği, şahısların duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olması. Bu farklılıklar, depresif devirde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış ve manik devir olarak nitelendirilen neşedeki artış.
Selena Gomez: Me and My Mind isimli belgeselin galası, geçtiğimiz günlerde Los Angeles’ta yapıldı. Gomez, galada direktör Alek Keshishian ile birlikte kameralara poz verdi.
BÜYÜK AŞK DAİMA GÜNDEMİN BİRİNCİ SIRALARINDAYDI
Küçücük yaşında şöhrete ulaşan Selena Gomez, çalışmalarının yanı sıra kendisi üzere gençlik ikonu olan Justin Bieber ile bağlantısıyla de gündemin birinci sıralarında yer aldı her vakit. İkili, inişli- çıkışlı münasebetlerini, Bieber’ın Hailey Baldwin ile tanışmasından sonra kesin olarak bitirdi. İki genç bayan ortasında Bieber nedeniyle, basın üzerinden yürüttükleri bir tansiyon yaşandı. Ancak geçtiğimiz günlerde katıldıkları bir aktiflikle Selena Gomez ile Hailey Baldwin Bieber birlikte poz verip bu tansiyonu bitirdiklerini ilan ettiler.
LUPUS HASTALIĞI: Sistemik Lupus Eritematozus ya da daha yaygın kullanılan ismiyle Lupus, sebebi bilinmeyen cilt, eklem, böbrek, kalp zarıyakciğer zarı üzere birçok doku ve organ iltihabına bağlı çok sayıda bulgularla giden, değişik seyir gösteren ve bağışıklık sisteminin bozuk çalışması sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Lupus sözcüğü, latincede “kurt” manasında olup ciltte çıkan yaraların tahrip edici özelliğini tabir eder. 1872 yılında Kaposi, hastalığın yalnızca cildi değil bedenin değişik organlarını etkileyen bir hastalık olduğunu fark etmiştir.Bu hastalığın başlamasında ve devam etmesinde genetik olarak yatkın bireylerde çevresel faktörlerin rolü olduğu düşünülüyor.Siyah ırkta, Uzak Doğu’da ve Amerikan yerlilerinde, kimi ailelerde SLE sıklığında artma olduğu gösterilmiştir. Şayet bir aile bireyinde SLE varsa, tek yumurta ikizlerinde SLE gelişme riski yaklaşık yüzde 30 ve öbür birinci derece akrabalar için yüzde 5 artmıştır. Çevresel faktörlerin genetik yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici rol oynadığı kanısı ağır basmaktadır. Bu faktörler içerisinde bilhassa viruslar, ultraviyole ışığı ve ilaçlar sayılabilir. SLE gelişmesinde bayan cinsiyeti de kıymetli bir risk faktörüdür.
FOTOĞRAFLAR: AVALON, SPLASH NEWS, INSTAGRAM