ÜNLÜ MÜZİKÇİ YENİDEN TARTIŞMA YARATTI
Hakkındaki bilgilere bakıldığında İtalyan kökenli Amerikalı bir babadan ve İrlanda kökenli Amerikalı bir anneden doğduğunu gördüğümüz 53 yaşındaki ünlü müzikçi Gwen Stefani, yıllardır başarılı biçimde sürdürdüğü müzik mesleğinde birçok muvaffakiyete imza attı. Stefani, bölümde bulunduğu yıllar boyunca verdiği kimi röportajlarda büyüdüğü California’nın Latin ve Hispanik kültürlerinden etkilendiğini anlatmıştı. Lakin Gwen Stefani’nin bir devrine hem müzikal manada hem kendi görünümüyle ilgili hem de bir iş bayanı olarak yaptığı teşebbüslerde bir diğer tesir seziliyordu ve ünlü müzikçi bu yüzden çok tenkide uğramıştı.
“BEN JAPON’UM” DİYOR ÖBÜR ŞEY SÖYLEMİYOR
Kendini bir periyot “Ben Japon’um” diye tanımlayan müzikçi 2000’lerin başlarında Japon kültüründen etkilenmiş ve bu durum hem müziklerine hem de teşebbüslerine yansımıştı. 2004 yılında çıkardığı albümle birlikte her yerde Japon dansçılarla görünmeye başlayan müzikçi ‘Harajuku’ ismi verilen bir akımın etkisindeydi. Bilhassa Tokyolu gençler tarafından takip edilen bir moda akımı olan Harajuku, Gwen Stefani’nin müziğini ve gardırobunu etkilemekle kalmadı. O periyotta Harajuku Lovers isminde bir koku piyasaya süren Stefani, bu hususta büyük tenkitlerin maksadı olmuştu.
BU YOLLA SAĞLADIĞI MADDİ KAR YÜZÜNDEN YERDEN YERE VURULDU
Ünlü müzikçi o günlerden bugüne enteresan bir tavır sergilemeye devam ediyor ve İtalyan ve İrlandalı kökenleri olan bir Amerikalı olmasına karşın kendisinin aslında Japon olduğunu sav ediyor! Yaklaşık 15 yıldır bu mevzuda epey büyük tenkitlerin gayesi olan Gwen Stefani, ilişkin olmadığı bir kültürün üyesiymiş üzere davranarak bundan ün ve maddi kar sağlamakla suçlanıyor. Bu durum uzun yıllara dayansa da ve artık unutulmaya yüz tutsa da ünlü müzikçi yeni verdiği bir röportajda da birebir şeyleri söyleyince bir defa daha amaç tahtasına oturtuldu.
RÖPORTAJI YAPAN KİŞİYİ DE ZAHMETTEN ÇIKARDI
Üstelik Gwen Stefani’nin röportaj yaptığı Allure editörü Jesa Marie Calaor da bir Asyalı, Filipinler kökenli bir gazeteci. Jesa Marie Calaor, röportaj boyunca Gwen Stefani’ye Asyalı olmadığını ve bunun aslında Asyalılara bir hakaret üzere algılandığını hatırlatsa da ünlü müzikçi ısrarından vazgeçmedi. Büyüdüğü yıllarda babası Japon markası Yamaha için yöneticilik yapan ve bu sebeple Tokyo’ya da giden Stefani “Oraya gittiğimde kendimi konutumda üzere hissettim ve Japon köklerimi kucakladım” diyordu. Stefani, Tokyo’yu birinci defa ziyaret ettikten sonra “Tanrım, ben Japon’um ve bunu bilmiyordum” dediğini söyledi. Meğer müzikçinin Japonya’yla hiçbir etnik bağı bulunmuyordu.
JAPON KÜLTÜRÜNÜ ŞAHSÎ ÇIKARI İÇİN SAHİPLENDİ
Gwen Stefani, daha evvel şahsî çıkarları için Asya kültürünü kendine mal edildiği istikametindeki suçlamalara karşın Harajuku devrini bir defa daha savundu. Markasının ilham kaynaklarıyla ilgili olarak “Bu benim sahip olduğum Japon etkimdi ve gelenek açısından da çok varlıklı, sanata, detaylara ve disipline dikkat eden büyüleyici bir kültürdü” diyerek kendini savundu. 2008’de piyasaya sürülen ve şu anda tartışmaların odağında olan Harajuku Lovers koku serisini de hâlâ savunmaya devam ediyordu. Ve Japon kültürüne olan sevgisinde ‘masumiyet’ olduğunun altını çiziyordu.
Kendini Japonya’nın ‘süper hayran’ ilan eden ve ‘güzel bir şeyin hayranı olduğu ve bunu paylaştığı’ için tenkit almasının kendisine ‘doğru gelmediğini’ söyleyen Stefani’ye röportajı yapan Jesa Marie Calaor, heyet üyeliğini yaptığı The Voice yarışında iki kere Japon, bir defa Orange County kızı, biraz da Japon İngiliz kızı olduğunu argüman ettiğini hatırlattı.
ISRARINDAN YILLARDIR VAZGEÇMİYOR
Gwen ise ona “Kültürlerimizi alıp satmasaydık ve ticaret yapmasaydık, bu kadar çok hoşluğa sahip olmazdık, anlıyor musun? Birbirimizden öğreniyoruz, birbirimizden paylaşıyoruz, birbirimizden büyüyoruz.” diyerek karşılık verdi. Geçen yıl, üç kere Grammy kazanan müzikçi bir devir de rasta saçları ve daima Jamaika bayrağının renklerini giyiyor ve bu yüzden de siyahların kültüründen alıntı yaptığı için suçlanıyordu.