‘BALİNA’ İLE GERİ DÖNDÜ
Bu anlar, dün gece Londra Sinema Şenliği’nde yaşandı. Sahnede memnunluk gözyaşlarına hakim olamayan kişi ise 53 yaşında mesleğinde yine doğan oyuncu Brendan Fraser’dan diğeri değildi… Hollywood’da süratli bir yükselişe geçtikten sonra uğradığı cinsel tacizi itiraf eden ve sonra da hem depresyona giren hem “kara liste”ye alınması nedeniyle mesleği bitme noktasına gelen Fraser, başrolünü üstlendiği The Whale (Balina) isimli sinemada ikinci kere dünyaya gözlerini açmış üzere oldu.
YİNE GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Brendan Fraser’ın, canlandıracağı karakter için apayrı bir görünüme büründüğü The Whale isimli sinema, bu yıl Venedik Sinema Şenliği’nde dakikalarca alkışlanmış ve aktör tekrar gözyaşlarını tutamamıştı. Londra Sinema Şenliği’nde de durum değişmedi. Fraser yeniden sahnedeydi ve seyircinin alkış yağmuru yeniden dinmek bilmedi. Fraser bir orta başını direktör Aronofsky’nin omzuna koyup seyirciyi o halde selamladı. Fraser’ın o anlarını görüntüleyen bir seyirci de görüntüsünü toplumsal medya sayfasında paylaştı.
OBEZ BİR ADAMI OYNUYOR
Uzun mühlet Hollywood’un kara listesinde yer alan Fraser’ın tekrar eski pırıltılı günlerine döndüğü The Whale, Samuel D. Hunter’ın birebir isimli oyunundan uyarlandı. Senaryosunu da Hunter’ın kaleme aldığı sinemanın direktör koltuğunda ise Darren Aronofsky oturuyor. Sinema, Brendan Fraser’ın canlandırdığı, tekerlekli sandalyeye mahkum, obez bir adamın geçirdiği değişimi gözler önüne seren ruhsal bir drama.
KALBİM GÜYA BOĞAZIMDA ATIYOR: Fraser, sinemanın Londra’daki gösteriminin akabinde alkış yağmuru altında sahneye çıkıp seyirciyi selamladı. O anları cep telefonu kamerasına kaydeden bir seyirci ise daha sonra toplumsal medyadan paylaşt. Seyirci paylaşımına “Venedik’te miyim? Brendan Fraser, usta işi performansı nedeniyle 5 dakika alkışlandı. Sinema boyunca seyirciyi avucunun içine almıştı. Kalbim güya boğazımda atıyor” iletisini da ekledi.
ZİRVEDEN EN DİBE
Filmdeki performansıyla nitekim de seyirciyi çok etkileyen ve kendisi de gözyaşlarına boğulan Brendan Fraser’ın bu yaşadıkları sözün tam manasıyla bir yine doğuş hikayesi… En doruktan en tabana düşen oyuncunun tekrar eski başarısına kavuşmasının hikayesi bir diğer deyişte.
UNUTULMAZ FİLM
Brendan Fraser, Hollywood’daki birinci değerli çıkışını 1991 tarihli Dogfight adl sinemayla yaptı. Bu sinemada devrin parlayan genç yıldızlarından River Phoenix de yer alıyordu. Bunun akabinde tekrar Fraser için mesleğinde kıymetli bir dönüm noktası olan Encino Men geldi. Brendan Fraser bu sinemada, yüzyıllar evvel dondurulan ve sonra iki lise öğrencisi tarafından çağdaş dünyaya döndürülen bir mağara adamını canlandırıyordu.
SETTE SAKATLANDI
Bu sinemanın muvaffakiyetinden sonra Fraser, George of the Jungle isimli sinema ile The Mummy (Mumya) isimli üretimlerde oynadı. Güçlü fiziği nedeniyle aksiyon sinemalarının vazgeçilmez yıldızı olan Brendan Fraser, The Mummy isimli sinemanın üçüncü kısmı çekilirken sakatlandı.
TACİZE UĞRADIĞINI İTİRAF ETTİ
2000’li yılların başında ise mesleğinde bir şeyler yolunda gitmemeye başladı. 2003 yılında bir dergiye verdiği röportajda çok çarpıcı bir itirafta bulundu. Anlattığına nazaran Hollywood Yabancı Basın Birliği’nin eski lideri Philip Berk tarafından tacize uğramıştı. Fraser, bu durumu o sırada evli olduğu Afton Smith’e anlattığını lakin kamuoyuna açıklama yapmadığını da kelamlarına ekledi.
İDDİAYI YALANLADI: Fraser’ın kendisine yönelik bu taciz argümanlarına Berk’ten gelen cevap ise enteresandı. Philip Berk, aslında Fraser’a yönelik rastgele bir tacizde bulunmadığını, yanlış bir şey yapmadığını aslında bu hususta kendisine bir özür mektubu yazdığını açıkladı. Brendan Fraser’ın argümanlarını da “tamamen uydurma” diye nitelendirdi.
KARA LİSTEYE ALINDI
Fraser, bu açıklamasının akabinde bilhassa de Hollywood Yabancı Basın Birliği tarafından verilen Altın Küre ödüllerinde “kara liste”ye alındığını savundu. Bütün bu olaylar Fraser’ın içine kapanmasına ve depresyona girmesine neden oldu. Bu kadarla da bitmedi..
NEREDEYSE ORTADAN KAYBOLDU
Brendan Fraser, 2008 yılında neredeyse “yok oldu.” Artık kıymetli roller üstlenmiyordu. Bunun nedeni ise Hollywood’da yaygın olduğu üzere makus alışkanlıkları değildi. Fraser, anlattığına nazaran kendini gitgide kıymetsiz hissetmeye ve daha az gurur duyacağı roller üstlenmeye başladı. Bu ortada eşiyle evliliği de sarsıntıya girmişti. 2007 yılında karısı Afton Smith ile yollarını ayırdı. Bu boşanmayla Fraser, üç oğlundan da ayrılmış oldu. Eski eşine ayda 50 bin dolar çocuk yardımında bulunmak zorunda bırakıldı aktör. Lakin, 1990’lardaki parlak günlerinin geride kaldığını ve bu parayı ödemesinin mümkün olmadığını savundu.
‘HASTA BİR ÇOCUK ÜZERE HİSSETTİM… BOĞAZIMDA BİR YUMRU VARDI: Fraser, yaşadığı bu taciz olayından sonra kendisini nasıl hissettiğini yıllar sonra verdiği bir röportajda anlatmıştı: “Hasta hissettim. Kendimi hasta bir çocuk üzere hissettim. Güya boğazımda bir yumru öardı ve ağlamak üzereymişim gibi hissediyordum.”
TEHLİKE ÇANLARI
Aradan vakit geçti… 2016 yılına gelindiğinde Fraser, yine âlâ üretimlerde kamera karşısına geçmeye başladı. Dominic West ve Ruth Wilson ile birlikte The Affair isimli üretimde rol aldı. Ama bu üretimin tanıtımları sırasında yaptığı bir röportaj onun için tehlike çanlarının çalmasına neden oldu. Sözleri toparlayamıyor, ağzının içinde yuvarlıyordu… Herkes onun depresyonda olduğundan şüphelendi. Lakin Fraser, röportajın yapılmasından dört gün evvel annesinin kanserden vefat ettiğini söyledi. Hatta uzun müddettir yasta olduğunu ve hiçbir röportaj vermediğini ekledi. Bu tuhaf durumdan iki yıl sonra Trust isimli diziyle mesleğini tekrar rayına oturtmuş üzere görünmeye başladı Brendan Fraser.
‘DOĞRU KİŞİ’ BRENDAN
Brendan Fraser rol aldığı The Whale isimli sinemada, uzun müddettir içinde dönüp durduğu çemberi kırmış üzere görünüyor. Sinemanın direktörü Darren Aronofsky, sinemadaki başrol için yanlışsız kişinin Brendan Fraser olduğunu söylemişti bir röportajında da.
FOTOĞRAFLAR: ALAMY, AVALON