Halk TV programcısı ve Yeniçağ Müellifi Murat Ağırel, “Üniversite hastanesinde yok olan uyuşturucu ilaçlar” başlıklı yazısında “Hatırlarsanız daha evvel Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Hastanesi’nde kullanım tarihleri geçtiği halde üzerine yeni tarihli etiket yapıştırılarak kullanılan ilaçlar olduğunu yazmış ve fotoğraflarını paylaşmıştım.
Fotoğraflarda Son kullanma tarihi 2013, 2018 olan ilaçların üzerine etiket yapıştırıp son kullanma tarihinin 2020 yapıldığı açıkça görülüyordu” hatırlatmasını yaptı.
Yeni bir durum olduğunu belirten Ağırel, “Açıklamaya nazaran Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu, “ilaç üzerindeki seri numarası ile ilacın üzerine sonradan yapıştırılan etiketteki seri numarası tutuyorsa kullanın” demiş…
Yani Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu eski tüplerin kullanımına müsaade vermiş sonucu ortaya çıkıyor. Daha doğrusu üniversite topu üzerinden atıyor” diye yazdı.
Ağırel, yazısında ‘yeni skandalı’ ise şöyle anlattı:
Geçen Eylül ayında 15 vilayette 17 üniversite rektörünün ataması yapıldı. O üniversitelerden birisi de Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü. Atama kararları sonrası KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can misyondan alınarak yerine Prof. Dr. Alptekin Yasım atandı.
Yeni skandal ise şöyle başladı…
Yeni rektör gelince ilaç deposunda çalışan bir vazifeli tarafından kayıp ilaçların olduğu yeni idareye ihbar edildi ve hastane eczanesinin sayımı istenildi. Vazifeli ihbar dilekçesinde yalnızca kayıp ilaçlardan değil birçok olaydan bahsetti.
Bahse husus ihbar dilekçesi eski idareye sunulmasına karşın rastgele bir süreç yapılmamış ve ihbarı yapan kişinin baskıya uğramasına neden olmuş.
Üstelik kayıp ilaçlar, narkotik tesiri olan ilaçlar.
Yani uyuşturucu.
Anlatayım…
Eczane deposunun yetkilisi olması gereken vakit dilimlerinde vazife yerinde bulunmuyor.
Bulunmadığı vakit diliminde kendi şifresi ile kayıtların yapılmasını istiyor. Miadı dolan ilaçlar 3 ay kala firmaya bildirilmesi gerekirken bildirim yapılmıyor ve ilaçların mühletleri geçiyor. Münasebetiyle ilaç firmaları iadeleri almıyor ve ilaçlar argümana nazaran imha ediliyor.
İhbar eden kişi 2 kamyon ilaç ve serumun gözleri önünde imha edildiğini bildiriyor.
İmha edildiği savı değerli buraya geleceğim.
İlaç firmaları ile anlaşılıp eser tesliminden evvel fatura sisteme giriş yapılıyor. Sonra bu ilaçlar miada gönderilmiş üzere çıkış yapılıyor. Halbuki diğer bireylere satılıyor.
İtiraz eden işçi vazifesinden alınıp diğer ünitelere gönderiliyor.
Eczane deposunda tek kişi çalışmaya başlamış ve müdürüne yetiştiremediğini, düzenleyemediğini faturaların aylardır biriktiğini belirtmesine karşın bir süreç yapılmamış.
Girişi yapılmayan faturalar stoğu olmayan 200-300 adet ilaçlara ilişkin faturalar.
Bakın hastane stoğunda ilaç yok deniyor ya hani. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Hastanesi’nde “kim kime dum duma” durumu var yani.
İhbar mektubundan devam edelim…
“Narkotik defterler ile kısımlara narkotik ilaçlar veriliyor. Defterde hasta ismine yazılan ilaçlar ile yazan adet yerine farklı adet artırılarak veriliyor. Narkotik ilaçların kısımlardaki narkotik defterler ile sistemden düşülen adetlerinin denetim edilmesinde her şey ortaya çıkacaktır. 2017-2018 tarihinden itibaren alınan (Çinko Oksit, Boraks Sitrik Asit, Kalsiyium Laktat, Salisilik Asit, Sodyum Benzoat, Mentol Kristal) bu eserlerin stok hareketlerinin denetim edilmesini istiyorum.”
Yönetim ihbarı ciddiye alıyor ve eczane içerisinde sayım yapmaya başlıyor.
Sayım sonucunda eczane deposunda bulunması gereken lakin olmayan ilaçlar tespit ediliyor.
Diazem, Contramal, Midolam, Talinat, Rentanil, Tradolex, Aldolanvb binlerce paket ilacın olmadığı anlaşılıyor.
Uzmanlarına sordum, bunların uyuşturucu ilaç olduğunu söylediler. Anestezi, hudut sistemine tesir eden ağrı kesiciler olduğunu aktardılar.
Tabi kritik soruyu da sordum.
Uyuşturucu imalatında kullanılabilir mi?
Cevap: Evet
Yeni rektör Prof. Dr. Alptekin Yasım da gelir gelmez hem idari soruşturma başlatıyor hem de savcılığa hata duyurusunda bulunuyor. Hatta üç kişiyi açığa alıyor.
Sayın Rektör ile konuştum.
Fazla sayıda ilacın kayıp olduğunu bu hususta titiz bir çalışma yürüttüklerini anlattı. Vatandaşın tekrar hastaneye inanç duymasını sağlamayı amaçladığını aktaran Prof. Dr. Alptekin Yasım, şeffaflıkla soruşturmayı yürüteceklerini açıkladı.
Dahası var…
İhbarcı da itiraf ediyor yaşananları…
“Tarihi geçmiş ilaçları iade etmemiz gerekirken, bize bu ilaçları hastanenin eczane müdürü ve ilgili müdür imha et dedi. Biz imha etmedik.”
Eee hani basın açıklamasında bu ilaçları imha ettik demişlerdi?
Konu ile ilgili bireylere sorduğumda aldığım yanıt ilaçların bir kısmı iade olmuş. İade olan ilaçların fiyatı yalnızca 4 bin TL. Büyük kısmı ise imha edilmemiş. Firma ile konuşulmuş firmada biz ilaçları iade aldık yerine yeni ilaçlar verdik demiş.
Olayın üzerinden bir aya yakın mühlet geçmesine karşın soruşturma sürüyor.
Konu ile ilgili kaynaklarıma sorduğumda savlar çok fazla. İlaçların yıllardır düzmece evrak ile el altından satıldığı, uyuşturucu husus üretiminde kullanılan bu ilaçların Suriye’ye gönderilebileceği, uyuşturucu unsur üretiminde kullanılabileceği belirtiliyor.
Gerçeğe savcılığın ve Prof. Dr. Alptekin Yasım’ın yürüttüğü idari soruşturma sonucunda ulaşacağız.
Ben de bu işin takibini sürdüreceğim yeni gelişmeler epey kamuoyuna aktaracağım.
Türkiye’deki ağır uyuşturucu kullanımı varken bu savların ortaya çıkması durumun vahametini de bize açıkça gösteriyor aslında.
Uyuşturucudan uzak durun, yalnızca sizi değil koca bir ülkeyi mahvediyor.