Küresel piyasalarda yaşanan durgunluk, yüksek enflasyon, merkez bankalarının parasal sıkılaştırma hamleleri, finansmana erişimin zorlaşması risklerini artırıyor. NGN sponsorluğunda gerçekleşen “Finansın Geleceği” oturumunda, bu tablonun kısa ve orta vadede finans ve bankacılık sektörünü nasıl şekillendireceği, yeni teknolojik gelişmelerle bankacılığın yanı sıra portföy, sigorta, bireysel emeklilik gibi bankacılık dışı finans sektörlerinin dönüşümün neresinde olduğu konuşuldu.
Moderatörlüğünü Doğan Yatırım Bankası Genel Müdürü Hulusi Horozoğlu’nun yaptığı oturuma ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, Citibank Türkiye Genel Müdürü & Yönetim Kurulu Üyesi Emre Karter, TSKB Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç, Intertech Genel Müdürü Ömer Uyar, Garanti BBVA Yatırım Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Utku Ergüder ve Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz Arısoy katıldı.
Alper Gökgöz: “Dünyada mobil bankacılıkta çok önemli bir yerdeyiz”
ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz: “Bankacılık ekonominin çok önemli bir yerinde ve teknolojik gelişmelerden çok fazla etkileniyor. Dijitalleşme önümüzdeki dönemde hız kazanacak ve veri kullanımı, yapay zekâ ile birlikte daha da artacak. Veriyi doğru şekilde almak, analiz etmek ve organizasyonundaki herkesin veriye doğru ulaşarak, doğru öngörüde bulunması gerekiyor. Sektörümüzde öne çıkan bir başka trend de ticaretin çok hızlı dijitalleşiyor olması ve Türkiye de burada çok hızlı ilerliyor. Bu ortamda bankaların ticari faaliyetlerinin yeni bir şekle bürünmesine gerekiyor. Artık daha kompleks işlerin de hızlı şekilde bu sürece girmesi gerekiyor. Dünya ile kıyaslandığında bireysel ve mobil bankacılıkta çok önemli bir yerdeyiz. İş birliğinin çok daha arttığı bir döneme girdik ve açık bankacılık düzenlemeleri ile her anlamda çok fazla iş birliği yaparak üretebileceğimiz bir dönem anlamına geliyor. Teknoloji, bankalar için çok yeni olmasa da bankaların önüne yepyeni bir dünya açıyor. Yine açık bankacılık, değişik teknolojilerin kullanılmasıyla yeni ekosistemlere ve işbirliklerine imkan tanıyor” dedi.
Emre Karter: “Türkiye, bizim gibi bankalar için önemli bir üs olacak”
Citibank Türkiye Genel Müdürü & Yönetim Kurulu Üyesi Emre Karter: “Ticaret savaşlarıyla başlayan süreçler pandemi ile devam etti ve şimdi üretim krizine dönüştü. Salgın sonrası oluşan dünyada Türkiye’nin krizi fırsata dönüştürme olasılığı var. Bu nedenle Türkiye’yi daha fazla bir bölgesel üs yapabilme gayesindeyiz. Önümüzdeki dönemde tekrar dağıtılan kartların içinde finans büyük role sahip olacak. Sektörümüze bakıldığında Londra’dan Dubai’ye finans merkezi olan ülkeler bu noktaya bir gecede gelmedi ve Türkiye’nin de bizim gibi bankalar için önemli bir üs olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin yeniden yazılan hikayesinde, önümüzdeki 5 yılda büyüme olanağı olduğunu görüyoruz” dedi.
Murat Bilgiç: “Yatırım ve kalkınma bankaları gelecekte çok daha aktif olacaklar”
TSKB Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç: “Finansmana erişimde Türkiye’deki bankalar çok baskın. Bu da kısmen yatırım ve kalkınma bankalarına kalan alanın daralmasına sebep oluyor. Son dönemde Türkiye, kalkınma ataklarını önemli ölçüde ticari bankalar tarafından finanse etmiş durumda. Ancak 2000’li yılların başından itibaren biz ticari bankaları görür hale geldik. Dünyaya baktığımızda, yatırım ve kalkınma bankaları çok daha kârlı faaliyetler gösteriyor. Özellikle son birkaç yıldır ticari bankların iş modellerinde değişmeler sebebiyle ağırlıklı KOBİ – esnaf kredilerinde ciddi kas geliştirdik. Ticari bankaların finansmana erişimdeki dominant durumlarının değişeceğini, yatırım ve kalkınma bankalarının da daha aktif olacağını öngörüyorum. Diğer taraftan özellikle fintech’lerin gelişmesi ve dijitalleşmenin artmasıyla, bankaların bu konularda çok kas geliştirmesi ve Avrupa’daki örneklere göre ileri pozisyonlarda olmaları, fintech start-up’larının pay alması ve aracısızlaştırmaları, ticari bankaları tekrar yatırım ve kalkınma bankalarının alanına itebilir. Toplam olarak pastanın büyümesi gerekiyor. Yatırım ve kalkınma bankalarının payı küçük olsa da ciddi bir dönüştürücü role sahipler” dedi.
Ömer Uyar: “Dijitalleşmede siz yıkıcı olmazsanız kendiniz yıkılırsınız”
Intertech Genel Müdürü Ömer Uyar: “Intertech olarak işin mutfağındayız ve görevimiz, bankalarla finans kuruluşlarının ihtiyaçlarını karşılamak ve bu dünyayla tanıştırmak. Bu işi yaparken en az onlar kadar bu işin içerisinde yer almamız gerekiyor. Pandemi yıkıcı etkilere sebep oldu ama dijitalleşmede siz yıkıcı olmazsanız yıkılırsınız. Türkiye, ‘öldürmeyen acı güçlendirir’ cümlesiyle yaşayarak birçok krizi fırsata çevirebildi. Dönüp bakıldığında, bütün bankacılık sektörü, her fırsatı sonuna kadar değerlendiren bir sektör. Özellikle dijitalleşme oranına bakıldığında çok önemli bir noktada olduğumuzdan bahsedebiliriz. Hizmetlerin realtime olması çok önemli” dedi.
Utku Ergüder: “2.6 milyon yatırımcının 60’ı 10 binin altında”
Garanti BBVA Yatırım Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Utku Ergüder: “2021’de 52 halka arz gerçekleştirildi. Piyasa bu kadar halka arzı kaldırır mı diye düşündük ama 2022’de şu ana kadar 30 halka arz oldu. 100’e yakın halka arz ise sırada bekliyor. SPK burada ince eleyip sık dokuyor. Daha değişik bir döneme girdik. Yatırımcı sayısında 2.6 milyon gibi bir rakama geldik ama bunların yüzde 60’ı 10 binin altında. Daha gidecek çok yolumuz var” dedi.
Yılmaz Arısoy: “Özel sektör tahvili şirketlerin bilançolarında bulunmalı”
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz Arısoy: “Özel sektör tahvilinin şirketlerin bilançolarında bulunmasını faydalı buluyorum. Önümüzdeki dönemde şirketler tarafında buna ilgi bekliyorum. Regülasyonlar hazır ve çok daha yalın bir hale geldi. Ancak Amerika’daki trilyonlarca dolarlık bono piyasasından bahsettiğimizde, daha gidecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde şirketler adına daha çok talep gelmesini öngörüyoruz. Sigorta şirketlerinin de birikim fonlarını buraya aktarmaları çok önemli bir kaldıraç görevi görüyor” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı