Almanya’da 16 yıllık Merkel iktidarının sonunda büyük pazarlıklar sonrasında, Toplumsal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) ortasında kurulan üçlü koalisyon hükümeti krize girdi. Reuters’ın tahlil haberine nazaran koalisyonun kurulmasının üzerinden şimdi bir sene geçmesine ve temel yapısal sınamalarla karşı karşıya bulunulmasına karşın, üç parti ortasında derin uyuşmazlıklar suyun üzerine çıkarken, ülkeyi ve Avrupa’yı ilgilendiren kritik bahislerde karar alma süreçleri ertelenme noktasına geldi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un koalisyon ortaklarının taleplerini dikkate aldığını göstermek için uyguladığı siyasetin bedelini Almanya’nın ödediği kaydediliyor.
Reuters’e konuşan üst seviye bir Alman hükümet yetkilisi, temel birlikteliğin gösterilmesi gereken süreçte, koalisyon üyelerinin öncelik verdikleri siyasi bahislerde, “rövanş zamanı” olarak gördükleri süreçte baş başa geldiklerini tabir etti.
Yeşiller ve SPD, düşük-karbon tüketimini önceleyen güç siyasetlerine süratli geçişi öngörürken, liberal eğilime sahip FDP’nin kamu bütçesinden toplumsal harcamalar ve vergi artışları konusunda muhalefet ettiği belirtiliyor. O denli ki geçen hafta FDP başkanı ve Maliye Bakanı Christian Lindner’in koalisyon içindeki uyuşmazlık nedeniyle 2024 bütçesi sunumunu ertelediği kaydedildi.
Taraflar ortasındaki uyuşmazlığı kıymetlendiren ING Almanya baş ekonomisti Carsten Brzeski, sürecin Almanya için kritik değere sahip projelerin akamete uğrama riskini taşıdığını belirtti. Üçlü koalisyon ortasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle, kamu altyapı yatırımlarının inşasının hızlandırılması, yenilenebilir güç projelerinde bürokrasinin azaltılması yahut motorin ya da gaz ile çalışan ısıtıcıların yasaklanması üzere 30 civarında hükümet aksiyonunun dondurucuda olduğu belirtildi.
Seçim korkusu ve koalisyon ortakları ortasındaki farklılıklar, aslında klâsik olarak karar alma süreçleri yavaş işleyen Alman siyasi sistemini kilitlenme noktasına getirmiş durumda. Koalisyonda, partilerin kendi gündemlerine ağırlaşma tehdidi de yaşadığı belirtiliyor. Bölgesel seçimlerde ağır darbe yiyen FDP’nin, seçmen tabanını korumak gayesiyle, koalisyon içinde muhalefet üzere hareket etmeye başladığı bedellendiriliyor. Oy oranı 2021 seçimlerine nazaran yarı yarıya azalan FDP’nin koalisyon içinde mevt kalım savaşı verdiği yazıldı.
Sadece FDP değil, SPD ve Yeşiller’in de kritik bahislerde karşı karşıya geldiği belirtiliyor. Örneğin, başbakanlığı elinde tutan SPD ile dışişleri bakanlığına sahip Yeşillerin, kurulması planlanan Ulusal Güvenlik Konseyi’nin idaresi konusunda anlaşamadığı için projeyi rafa kaldırmak zorunda kaldıkları belirtildi.
Üçlü koalisyon ortasında iktisat ve savunma üzere kritik bahislerdeki görüş ayrılığının, Avrupa Birliği’nin karar alma süreçlerini de etkilediği belirtiliyor. Örneğin, FDP üyesi Alman Ulaştırma Bakanı Volker Wissing’in 2035 yılından itibaren karbon salınımı yapan araçların AB içinde satılmasını yasaklayan karara yönelik itirazları nedeniyle geçen hafta yapılması gereken oylama ertelendi. Tekrar Alman koalisyonu içinde Ukrayna’ya takviye konusundaki uyuşmazlığın da öbür ülkelerde rahatsızlık sebebi olduğu biliniyor.