Türkiye’nin, iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonunu azaltmak maksadıyla belirlediği 2030 iklim amacı, Mısır’da devam eden 27. Taraflar Konferansı’nda açıklandı. Türkiye, 2030 yılı için daha evvel açıkladığı yüzde 21’lik azaltım maksadını yüzde 41’e yükseltti. Uzmanlar ise açıklama sonrası yetkililere ihtarlarda bulundu.
MURAT KURUM AÇIKLADI
COP27 Üst Seviye Başkanlar Zirvesi’nde bugün konuşma yapan Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, beklenen güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı‘nı açıkladı. Kurum, 2030 yılı için yüzde 21 olarak açıklanan emisyon maksadını yüzde 41’e yükselttiklerini açıkladı. Kurum, Türkiye’nin 2038′i de emisyon pik yılı olarak belirlediklerini açıkladı. Yüzde 41 emisyon azaltım amacı 2030 yılına kadar yaklaşık 500 milyon ton sera gazı azaltımı manasına geliyor.
‘TÜRKİYE FIRSATLARI KAÇIRACAK’
Avrupa İklim Hareket Ağı Türkiye Koordinatörü Hasret Katısöz’e nazaran, Türkiye iklim değişikliğinin hem sebebi hem de mağduru pozisyonunda. Katısöz, Murat Kurum’un açıklamalarından sonra hususa dair şu açıklamalarda bulundu: “Emisyonların arttığı bir dünyada Türkiye iklim değişikliğine karşı kırılganlığı artan bir ülke olacak. Hasebiyle global emisyonları azaltmak için milletlerarası iklim maksatlarını güçlendirmek, bunun için de iklim diplomasisi yürütmesi gerekirken emisyonlarını artırmayı öngörüyor. Türkiye öbür yandan, bu zayıf iklim maksadıyla, güç dönüşümünün sağlayacağı enflasyonla uğraş, endüstride kıymet zincirinin büyümesi, yeni istihdam alanlarının yaratılması, ulusal gelirde artış üzere fırsatları da kaçıracak.”
. Katısöz global iklim siyasetlerine dikkat çekerek son olarak şunları söyledi: “Paris Mutabakatı ve 2053 net-sıfır amacının gereği, emisyonları bugünden itibaren düşürecek tedbirleri almaktır. Türkiye’nin iklim değişikliği ile çabada kararlı olmadığını gösteren bu maksat, global iklim siyasetinde ciddiye alınmamasına neden olacak.”
‘BU GAYE İKLİM KRİZİNİ GÖRMEKTEN UZAK’
İklim için 350 Derneği’nden Barış Eceçelik ise emisyon azaltımın hedeflenmediğini söyleyerek bu husustaki siyasetleri eleştirdi. Eceçelik şunları dedi: “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bugün Mısır’da açıkladığı iklim maksadı gerçek manada bir emisyon azaltımını hedeflemiyor, tersine krize sebep olan emisyonların artacağını söylüyor. Bu amaç, iklim krizi gerçeğini görmekten uzak. Ülkemizin en aktüel emisyon verisi 2020 yılında 523,9 MtCO2e (milyon ton karbondioksit eşdeğeri). Bakanlık bu ölçünün 2030 yılında yaklaşık 1200 MtCO2e düzeyine çıkacağını söylüyor ve bunu 700 MtCO2e’ye indirmeyi hedefliyor. Bu ise emisyonların 2030 yılına kadar yüzde 30’dan fazla artışı manasına geliyor. ‘Artırımdan azaltım’ üzerine şurası bir iklim gayesi maalesef oksimorondan (birbiriyle çelişen ya da büsbütün zıt iki kavramın bir ortada kullanılması) öbür bir şey değil. Meğer geçtiğimiz sene hazırlanan Kömürden Çıkış: 2030 raporu esaslı değişiklikler yapılmadan bile Türkiye’nin emisyonlarını 2030’a kadar 340 MtCO2e düzeyine indirebileceğini gösteriyor.”
Emisyon nedir?
Bir kaynaktan yayılan ve etraf için ziyanlı tesirleri olan her türlü gaz, sıvı ve katı atık emisyon olarak isimlendirilir.
Emisyon azaltım ne demek?
Emisyon Azaltımları global ısınmaya sebep olan (karbondioksit, metan vb.) sera gazlarının atmosfere salınımını önleyen projelerin etrafa yaptığı katkıyı ortaya koyan terim.
Ulusal katkı beyanı nedir?
Paris Mutabakatı’nın ve uzun vadeli iklim gayelerine ulaşılmasının merkezinde yer alan Ulusal Katkı Beyanları (NDC’ler), her ülkenin kendi şartlarına nazaran ve istekli olarak belirlediği ulusal emisyonları azaltma ve iklim değişikliğinin tesirlerine ahenk sağlama eforlarını somutlaştıran bildirimlerdir.