İlçe merkezine 26 kilometre uzaklıktaki tuzlada yaklaşık 122 havuzdan tuz çıkarılıyor. Büyük emeklerle toplanan kaynak tuzu, iç piyasanın yanı sıra 7 ülkeye ihraç ediliyor.
İşletmeci Habibe Belgin Yılmaz, AA muhabirine, yılda yaklaşık 1500 ton tuz ürettiklerini söyledi.
Tuz ocağında 122 faal havuzda üretim yaptıklarını belirten Yılmaz, “Hasat edilen tuzlarımız farklı kaynaklardan gelen özelikleriyle ayırt ediliyor. Kaynaklarımızdan birinde ağır üretim yapıyoruz. Bu tuzumuz 84 mineral içeriyor. Mineral aralıkları mevsimsel olarak değişiklik gösterebiliyor.” dedi.
Yılmaz, öteki bir kaynaktan elde ettikleri tuzun da özel olduğunu lisana getirerek, “Bu 84 mineral 2 element dediğimiz özel bir tuz, bedende sindirilebilen bir tuzdan bahsediyorum. Tuzlarımızda rastgele bir katkı yok. Rastgele bir yapay üretim kelam konusu değil. Büsbütün doğal üretmeyi tercih ediyoruz. Toplanan tuzlarımız çuvallara, oradan da paketlere konuluyor. Öteki hiçbir süreç görmüyor.” diye konuştu.
Tuz ocağını 22 yıldır işlettiklerini ve buranın Hititlere kadar uzanan bir kıssası olduğunun söylendiğini aktaran Yılmaz, tuzun eski devirlerde “beyaz altın” olarak nitelendirildiğini söz etti.
Yılmaz, tuzun iç piyasada genel olarak yemeklerde, salamurada, peynirde kullanıldığını belirterek, “Dış piyasa buna biraz daha medikal olarak bakıyor. Bilhassa mineralli tuzlarımız yurt dışında ‘sağlık tuzu’ ismi altında talep ediliyor.” dedi.
SİVAS’TAN 7 ÜLKEYE TUZ İHRACATI
Tuz ocağından 7 ülkeye ihracat yaptıklarını lisana getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
“Öncelik olarak İspanya’ya gönderiyoruz. Bunun yanı sıra Belçika, İsveç, İtalya, Rusya, Katar ve Hollanda’ya da tuzlarımız gidiyor. Üretimimiz mevsimlik olarak değişiklik gösteriyor. Doğalı bozacak hiçbir şey kullanılmıyor. Kışın havuzlarımızda kesinlikle su olması gerekiyor. Bu yıl dönem 15 gün geç başladı. Biz rastgele bir havuz kapatma yahut alttan ısıtma sistemi yapmıyoruz zira bunlar tuzun doğallığını bozuyor. (Üretim) İklime bağlı ne kadar yaz ve rüzgar, o kadar çok tuz oluyor.”
Yılmaz, doğayı ve doğalı bozmadan üretilen eserlerin insan bedenini olumlu etkilediğini de kelamlarına ekledi.