Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu resmi temasları kapsamında geldiği ABD’deWashington’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir ortaya geldi.
Çavuşoğlu, daha evvel daha çok New York’taki vatandaşlarla bir ortaya geldiklerini söyleyerek, “Biz her ziyaretimiz vesilesiyle mümkün olduğunca vatandaşlarımızla, hatta yurt dışındaki soydaşlarımız da, akraba topluluklarımızla bir ortaya gelmeye çalışıyoruz. Daha evvelki ziyaretlerimizde daha çok New York’ta o bölgede yaşayan vatandaşlarımızla bir ortaya geliyorduk. Bugün hatta o bölgeden gelen New York’tan, New Jersey’den gelen vatandaşlarımız, dostlarımız da ortamızda. Süryani toplumunun temsilcileri de bugün ortamızda. Kendilerine de çok teşekkür ediyoruz. Ankara’da konuk ettik kendilerini. Bu sefer burada Washington DC’de bir ortaya gelme imkanımız oldu. Malumunuz resmi ziyaret için Washington’a geldim. Bugün çeşitli etkinliklere katıldık buradan Houston’a geçerek oradaki başkonsolosluğumuzun yeni binasının resmi açılışını yapacağız. Vatandaşlarımızla orada da bir ortaya geleceğiz. Ayrıyeten Houston merkezli bir Think Tank’ta da öğlen yemeğinde Türkiye’nin dış siyasetini Türkiye- ABD bağlantılarını değerlendireceğiz. Tıpkı bugün sabah SETA’nın düzenlediği bir aktiflikte yaptığımız üzere. Biraz evvel tekrar büyükelçimizin tertibinde burada birçok Think Tank ve değişik toplumun toplumun farklı toplumların temsilcileriyle yaptığımız gibi” tabirlerini kullandı.
“YENİ FIRSATLAR VAR”
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, “Bugün Dışişleri Bakanı Sekreter Blinken’la çok yararlı görüşmeler gerçekleştirdik. Dün bizim uzmanlarımızla, farklı bakanlıklardan ve kurumlardan arkadaşlarımızla ABD muhataplarıyla da çok yararlı bir görüşme ya da görüşmeler gerçekleştirdik. Büyükelçimiz ve Dışişleri Bakan Yardımcımız Sedat Bey’in başkanlığında Türk heyeti olarak. Ve güzel münasebetlerimizin tüm boyutlarını değerlendirdik. F13 projesi dahil iş birliği alanlarımızı bugün kıymetlendirme imkanımız oldu. Bilhassa ikili ticaret hacmimiz güç konusunda yeni fırsatlar var. Bunları kıymetlendirmemiz gerekiyor. Ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bizim LNC ithalatımız dördüncü sıraya yükseldiğini de öğrendim. Zira geçen sene beşinci sıradaydı. Bu işbirliğimizi daha da arttıracağız. Ticaretin önündeki mahzurları kaldırarak yüz milyar dolara ulaşmamız gerekiyor. Tekrar farklı alanlarda olumlu gündeme nasıl odaklanabiliriz Bu gayeyle esasen stratejik mekanizmayı kurmuştuk 2021 yılında ABD’nin teklifi üzerine. Bu düzeneğin bir emeli var olan sıkıntıları diyalog yoluyla çözmek. Buradaki FETÖ mevcudiyeti tıpkı halde yaptırımlar ve de ABD’nin Suriye’deki PKK, YPG’ye verdiği dayanak bağlantılarımızı gölgeleyen sorunlar. Münasebetiyle bunları aşmak ancak birebir vakitte da olumlu gündeme odaklanarak iş birliğimizi genişletmek için bu mekanizmayı kurduk” dedi.
“YOĞUN UĞRAŞ SARFEDİYORUZ”
Görüşmede, Ukrayna ve Suriye mevzularının da değerlendirildiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Ukrayna’daki savaş, Suriye’de hepimizi ilgilendiren hususları da kıymetlendirme imkanımız oldu. Olağan Afganistan’daki durumuda. Taliban idaresinin bayanlara yönelik yasakları, kız öğrencilere yönelik eğitim yasağı kısıtlamaları hepimizi üzdü. İslam dünyası olarak en güçlü yansıyı de biz verdik. Alışılmış bilhassa Türkiye olarak biz bölgemizdeki sıkıntıların tahlili için de ağır uğraş sarf ediyoruz. Savaşı durdurmak büsbütün bizim elimizde değil. Aslında başlangıçta epey uzaklık katedilmiş hatta taraflar bir ateşkes için en azından başlangıcı olarak yakınlaşmıştı. Fakat artık savaş uzadı. Kurallar değişti. Daha karmaşık hale geldi farklı boyutları var. Müzakere edilecek çok daha farklı alanlar gelişti maalesef. Bir taraftan bu bahisteki çabalarımızı devam ettirirken, öteki taraftan tahıl mutabakatının sıkıntısız bir biçimde işlemesi taraflar ortasında esir takasının devam etmesi, birebir vakitte Zaporijya nükleer santral konusunda rastgele bir riskinin oluşmaması için Rasotam’la Milletlerarası Atom Gücü Ajansı ortasındaki görüşme ABD ile Rusya ortasında bilhassa nükleer silahın kullanılmaması tarafındaki görüşmeler dahil birçok yüz yüze görüşmeye ve birçok işbirliğine aracılık yapıyoruz. Türkiye olarak bölgemizde barış istiyoruz. Son vakitlerde Suriye’deki rejimle de bilhassa bir siyasi tahlilin yani devam eden ve sonuç elde edemediğimiz siyasi sürecin canlandırılması ve sonuca ulaşması için bir süreç başladık. Suriyelilerin meskenlerine dönmesi yalnızca Türkiye’dekiler değil terörle uğraş konusunda iş birliğimizin artması üzere adımlar da atıyoruz” biçiminde konuştu.
“UMARIM ERMENİSTAN DA BARIŞ SÜRECİNE DAHİL OLUR”
Çavuşoğlu, Ermenistan’ın da barış sürecine dahil olmasını beklediklerini belirterek, “Orta Asya’yla Türk devletleri teşkilatıyla işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Kurulu bir memleketler arası teşkilata dönüştürdük. Türk Devletleri Teşkilatı en son Semerkant’taki dorukla de tüzel altyapısını güçlendirdi. Tüm kurumları birebir çatı altında topladık. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti teşkilata gözlemci oldu. KKTC için de çok kıymetli. Ve anayasal ismiyle gözlemci oldu. Lakin teşkilatın Akdeniz’le bağlarını güçlendirmek bakımında da çok kıymetli. Artık herkes dikkatini buraya vermeye başladı. Orta Asya, Türk Devletleri teşkilatı, gözlemci olmak isteyen çok sayıda ülke var. Bunun da şartlarını, kriterlerini belirledik. Lakin bu savaşla bir arada önümüze çıkan fırsatlar var. Bilhassa Kuzey Koridor’un alternatif olarak ortadan kalkmasından sonra doğu batı orta koridor. Yani Hazar geçişli orta koridorun gerek güç koridoru, gerekse ulaştırma, lojistik, ticaret koridoru bakımından ehemmiyeti arttı.Biz de bunu kıymetlendiriyoruz. Üçlü, dörtlü düzenekler Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan ve Gürcistan da natürel buna dahil. Umarım Ermenistan da bu sürece dahil olur. Yani barış yolunda samimi adımlar atar. Son vakitlerde müzakerelere yönelik maalesef geri adımlar gördük. Bugün Blinken, Paşinyan’ın bu mevzuda samimi olduğunu söyledi lakin bunu biz yalnızca kelamda değil, aksiyonda de görmek istiyoruz. Türkiye’yle Ermenistan ortasında da bir olağanlaşma süreci var. Bunu kardeş can Azerbaycan ismine da söyleyebilirim. Türkiye ve Azerbaycan olağanlaşma konusunda samimi. Ve bu istikamette teklifler oldu, teklifler oldu” sözlerini kullandı.
“SAHADA VE MASADA GÜÇLÜ OLMAMIZ GEREK”
Türkiye’nin alanda ve masada güçlü olması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Elbette dünya güç bir süreçten geçiyor, çatışmalar, krizler, besin güvenliği, güç krizleri vs. Biz Türkiye olarak bu aksiliklerin ülkemize tesirini en aza indirmek için de çalışıyoruz. Ve biraz evvel söylediğim üzere fırsatları pahalandırmak için de çalışıyoruz. Elbette bizim etrafımızdaki problemlere baktığımız vakit dünyadaki çatışmaların ve krizlerin yüzde altmışı bizim coğrafyamızda. Buna Afganistan’a da dahil edecek olursak. Bu türlü bir coğrafyada yaşarken problemlerin tahliline katkı sağlamak bizim vazifemiz. Lakin Türkiye olarak tesir alanımızı yalnızca bölgemizde sınırlarsak olmaz. Bugün Latin Amerika bölgesinde, Venezuela dahil meselelerin tahlili için diyalog için efor sarf eden bir ülkeyiz. Afrika da birebir formda, Filipinler’de, birebir halde ve orta buluculuk dostlar kümesinin eş başkanlığını DMD, AGİT’te ve İslam İşbirliği Teşkilatında yapan tek ülkeyiz. Ve öbür ortaklarımızla birlikte efor sarf etmeye devam edeceğiz. Elbette dış siyasetimizin faal olması lazım. Teşebbüsçü, insani olması lazım. Alanda ve masada güçlü olmamız lazım. Bayrağımız dünyanın her yerinde dalga, bayrağımızın dalgalanması gerekiyor. 257 misyonumuzla en büyük beşinci diplomatik ağa sahibiz şu anda Türkiye olarak. Ancak bu misyonlarımızda bayrağımız dalgalanacak ancak bu bayrağın gölgesinde bizden hizmet isteyen vatandaşlarımıza da hizmetin en kalitelisini, en süratli halde vermek dış siyasetimizin önceliklerinden bir adedidir. Yapay zekadan bile faydalanmaya çalıştık. Vatandaşlarımıza verdiğimiz konsolosluk hizmetlerinde görme engelli vatandaşlarımız için daha doğrusu işitme engelli vatandaşlarımız için farklı prosedürlerle hizmet vermek için de teknolojilerimizi geliştiriyoruz ve kullanıyoruz” formunda konuştu.