Türkiye’ye Odatv’nin duyurduğu Murat Kartal cinayetinde yargılamalara başlandı.
İlgili Haberler:
Sır hafriyatın altından cinayet, uyuşturucu baronları, kirli polisler çıktı
Murat Kartal’ın vefata gitmeden evvelki son anları Odatv’de… Polisler bu türlü aldı
Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, 8 tutuklu sanık ile bir tutuksuz sanık katıldı. İki tutuklu sanık ise Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanırken, tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Savunma yapan tutuklu sanık Abdulsamet Turgut, milletvekilliği yapmış bir insan olduğunu ve bu türlü bir işe karışacak kadar gözü kararmış biri olmadığını belirterek, ölen bireyle bir tanışıklığının olmadığını ve hatasız olduğunu söyledi.
Duruşmaya tekerlekli sandalye ile katılan tutuklu sanık Mehmet Emin Baybaşin de “Olayla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Ben olayı emniyette duydum. Daha öncesinde olaya dahlim yoktur. Oğlumun öldürülmesi olayı nedeniyle Murat Kartal ve ailesine hasımlığım yoktu. Oğlumun öldürülmesi davasına hiç katılmamıştım. Maktulü tanımam. Olaydan 1-2 ay evvel felç geçirdim. Konutta tedavim devam ediyordu. Takviyesiz yürüyemiyorum. Yavuz Yavuztürk ile aile meseleleri nedeniyle 4 yıldır görüşmüyorduk. Konutumda çıkan peruk oğlumun peruğuydu, annesi saklıyordu. Beraatimi istiyorum.” dedi.
Sanık Metin Atalan da savunmasında şunları söyledi:
“Yavuz Yavuztürk dayıma o gün telefon geldi. Sonlandı. Birlikte yola çıktık. Bilmediğim bir yerde beklerken polis olduğunu anladığım iki kişi Murat Kartal’ı getirdi. Otomobile soktular. Dayım, ‘Bizden habersiz polislerle iş çevirmişler.’ dedi. Sonra şatoya geçtik. Sonra Mehmet Selim Baybaşin geldi. Gelir gelmez şahsın nerede olduğunu sordu. Sonra bize kızarak, ‘Siz buradan uzak durun.’ dedi. Mehmet Selim, Murat Kartal’a ‘Sen benim yeğenimi nasıl öldürürsün?’ diye hakaretler ediyordu. Sonrasında aracın içerisinde Mehmet Selim, Murat’a kızıyordu. Aracı Faysal sürüyordu, yanına ben oturdum, geride da Murat Kartal ile Mehmet Selim vardı. Murat hayattaydı, oturuyordu, darp edilmemişti.”
Şatonun dışına çıktıklarında yanlarından grup arabası geçince sanık Faysal Gezen’in üzerindeki silahı dışarı attığını, biraz daha ilerleyince Mehmet Selim Baybaşin’in ‘Burada durun.’ dediğini ve Murat Kartal ile Mehmet Selim Baybaşin’in aşağı indiğini anlatan sanık Atalan, Baybaşin’in kendilerini şatoya gönderdiğini, 15-20 dakika sonra şatoya dönen Yavuz Yavuztürk’e şahsı metrobüse bıraktıklarını söylediğini aktardı.
Sanık avukatı kelam alarak “Google’a Mehmet Selim Baybaşin yazdığımda atlı fotoğrafı çıkıyor. Bu kişi geçen yıl ölmüş. Sanığa bu fotoğraf gösterilebilir mi?” diye sordu. Sanık Atalan da fotoğraftaki kişinin şatoya gelen Mehmet Selim Baybaşin olduğunu söyledi.
Söz verilen sanık Mehmet Emin Baybaşin, “Mehmet Selim Baybaşin, benim ağabeyimin oğludur.” dedi.
ÇUKURA BIRAKTIK
Bir öbür sanık Faysal Gezen de Mehmet Selim Baybaşin’in talimatıyla Metin Atalan ile araca bindiklerinde Murat Kartal’ın başının öne düşük vaziyette olduğunu ve kendisine ses vermediğini, daima birlikte onu otomobilden taşıyıp boş toprakta bir çukura bıraktıklarını anlattı.
Murat Kartal’ı gözaltına alan polislerden sanık Fazilet Öntürk savunmasında, sanıklardan Yavuz Yavuztürk’ün Murat Kartal’a ulaşmak için kendisinden yardım istediğini anlatarak, “Bana Murat Kartal’ın telefon numarasını verdi. Ben de meslektaşım Fatih’ten yardım istedim. O da Murat Kartal’ın fotoğrafını ve evraklarını buldu. Olay günü Murat Kartal’a bir kafenin dışında ulaştık. Kendisine tabir vermesi gerektiğini söyledik. O da ‘Tamam’ diyerek araca bindi. Sonra Yavuz’u aradık ve buluştuk. Murat, Yavuz’u görünce, ‘Beni polise mi aldırtıyorsunuz?’ dedi. Birbirlerinin üstüne yürüdüler.” dedi.
Sanık Öntürk, “Biz de gidecektik ama Fatih’in omzu berbat olunca gitmemeye karar verdik. Biz Silivri’ye dönünce Yavuz Yavuztürk’ün yeğeni Hasan beni aradı. Bana, ‘Adam gebermiş gitmiş bu mevzuyu kapatalım.’ dedi. Benim dünyam başıma yıkıldı. Fatih ile kurban mı olduk diye düşündüm. Ne olduğunu netleştirelim diye kolluk ünitelerine gittik. Düzgün niyetimizin kurbanı olduk.” dedi.
Diğer savunma yapan sanıklar da suçlamaları reddetti.
Mahkeme, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına hazırlanan iddianamede, müşteki Döndü Kartal’ın 20 Ocak 2022’de oğlu Murat Kartal’ın kayıp olduğunu beyan ettiği, maktul Kartal’ın Beylikdüzü’nde 4 Şubat 2022’de meyyit bulunduğu ve soruşturmanın başladığı belirtiliyor.
İddianamede, Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğünde misyonlu polis memuru sanıklar Fazilet Öntürk ve Fatih Erkut’un kabahat tarihinde maktul Murat Kartal’ı Maltepe’den alarak kendi araçlarına bindirdikleri, akabinde İstanbul Adliyesi yakınında Yavuz Yavuztürk ve yanındaki öbür sanıklara teslim ettikleri anlatılıyor. Yavuztürk’ün yanında bulunan başka sanıklarla maktul Kartal’ı cebir ve şiddet kullanarak kendi araçlarına bindirdikleri bildirilen iddianamede, Beylikdüzü’nde “köşk” diye tabir edilen kendilerine ilişkin bir yere götürdükleri söz ediliyor.
Maktulden bir daha haber alınamadığı, köşk ve etrafında yapılan araştırmalarda maktule ilişkin olduğu bedellendirilen kan ve gibisi bulgular ile bir ayakkabının ele geçirildiği de iddianamede kaydediliyor.
İddianamede, Mehmet Emin Baybaşin ve Yavuz Yavuztürk’ün ortalarında bulunduğu 9 sanık hakkında “tasarlayarak taammüden öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile “kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” hatasından da 4’er yıldan 14’er yıla kadar mahpus cezası talep ediliyor.
Ayrıca iddianamede, sanık olan iki polis memuru Fazilet Öntürk ve Fatih Erkuş hakkında da “tasarlayarak taammüden öldürme” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile “kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” ve “verileri hukuka muhalif olarak verme yahut ele geçirme” hatalarından toplam 7’şer yıldan 20’şer yıla kadar değişen mahpus cezası isteniyor.
Odatv.com