Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, İtalya Dışişleri ve Milletlerarası İşbirliği Bakanlığı konut sahipliğinde çevrim içi olarak düzenlenen “Gıda Güvenliği Krizi Akdeniz Balkanlar Diyaloğu” programına katıldı.
Gıda sistemlerini dönüştürmek için kurulacak koalisyonları desteklemeye hazır olduklarını hatırlatan Bakan Kirişci, korona virüs pandemisi ve iklim değişikliği üzere krizleri, besin sistemlerinin başarılı bir halde dönüşümde önündeki global mahzur olarak tanımladı. Kirişci, “Araştırmalar gösteriyor ki, büyüyen dünya nüfusunun besin muhtaçlığını karşılamak için besin üretimini mevcut ölçüye nazaran yüzde 60 artırmamız gerekiyor” dedi.
Rusya-Ukrayna krizi sonucu Ukrayna’daki besin paha zincirleri üzerinde oluşan baskının besin güvenliği meselelerinin artmasına neden olduğunu anlatan Bakan Kirişci, “Son BM Raporları, daha dirençli besin sistemleri için global dayanışma çerçevesinde acil hareketlere gereksinim duyulduğunun altını çizmektedir. Fakat Rusya-Ukrayna çatışması durumu daha da kötüleştirmiş ve Ukrayna’daki besin kıymet zincirleri üzerinde oluşan baskı, besin güvenliği sıkıntılarının artmasına neden olmuştur. Bu çerçevede, Besin sistemlerinin dönüştürülmesi; besin sistemlerinin kilit aktörleri ortasındaki yalnızca ulusal seviyede değil, bölgesel ve milletlerarası seviyede de güçlü bağlar gerektirmektedir. Münasebetiyle bu diyalog aktifliği, güçlü bir iş birliği platformu oluşturulması açısından hepimiz için bir fırsattır” diye konuştu.
“Tahıl taşıyan Ukrayna gemilerinin inançlı geçişini sağlamak için çalışıyoruz”
Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, şöyle devam etti: “Türkiye, Global Besin Güvenliği Krizinin olumsuz tesirlerini hafifletmek hedefiyle 18 Mayıs 2022’de yapılan Bakanlar Toplantısında Global Besin Güvenliği Aksiyon Davetini destekleyecek altı unsurluk bir paket ilan etti. Paket temel olarak tohum ve teknik uzmanlık, ulusal ticareti kolaylaştırma tedbirleri, mülteciler için besin yardımı ve besin güvenliğini sağlayacak programlar için fon ve kaynaklar sağlamayı içermektedir. Ayrıyeten, taahhütlerin yerine getirilmesinde ortaklarımızla yardımlarımızı koordine etmeye hazırız. BM Besin Sistemleri Tepesi taahhütlerine olan bağlılığımızı teyit ediyor ve milletlerarası kuruluşlarla iş birliğimizi geliştiriyoruz. Bu pakete ek olarak, BM’nin insani yardım hareketlerine Türkiye’nin işçi ve yardım desteğiyle katkıda bulunduğunun altını çizmek isterim. BM ile birlikte tahıl taşıyan Ukrayna gemilerinin inançlı geçişini sağlamak için çalışıyoruz.”
Çatışma ile besin güvensizliği ortasında bir bağ olduğunu, bunu Suriye çatışmasında yakından gördüklerini söyleyen Bakan Kirişci, “Ulusal Yol Haritamız, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA) katkı sağlamak için tasarlandı ve vizyonumuz her vakit ‘kimseyi geride kalmasın’ oldu. Ayrıyeten, Türkiye’nin öncülüğünde, Karadeniz ve Orta Asya bölgelerinde yer alan iki kıymetli bölgesel teşebbüsle, ulusal ve bölgesel seviyede besin güvenliğinin önündeki kilit mahzurları tespit etmeyi hedefliyoruz. Bu merkezler, Ulusal Yol Haritası’nın uygulama sürecinde değerli rollere sahip olacaklardır” değerlendirmesini yaptı.
“Türkiye, global besin güvensizliğinin giderilmesi için çalışmaya devam edecektir”
Gıda sistemlerinin dönüştürülmesindeki eforları arttırmak için evvelki yıl Besin ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğiyle ‘Gıdanı Koru’ isminde bir kampanya başlattıklarını hatırlatan Bakan Kirişci, Türkiye’nin global besin güvensizliğinin giderilmesi için çalışmaya devam edeceğinin iletisini vererek şunları kaydetti:
“Bildiğiniz üzere üretilen besinlerin üçte biri her yıl kaybedilmekte yahut israf edilmektedir. Bu sebeple, besin kaybını ve israfını azaltmak, tarım-gıda zincirlerini güçlendirmek ve doğal kaynakları korumak için kilit maksatlardan birisidir. Hem ulusal hem de milletlerarası seviyede kamuoyunu bilinçlendirerek besin kayıplarına ve israfına karşı ortak uğraş etmeyi hedefliyoruz. Ayrıyeten, öteki bölge ülkelerinde besin kayıpları ve atıklarla ilgili düzgün uygulamaları genişleterek bir rol modeli oluşturmayı hedefliyoruz. Sözlerime son vermeden evvel şunu yinelemek isterim, dünyada siyasi istikrarı, toplumsal refahı ve ekonomik büyümeyi sağlamak istiyorsak sürdürülebilir besin güvenliğini sağlamalıyız. Türkiye, global besin güvensizliğinin giderilmesi için çalışmaya devam edecektir. G20 Matera Deklarasyonu’nun yanı sıra Besin Sistemleri Doruğu’nun de destekçisiyiz.”