Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen görüşmede Türkiye’nin NATO’ya katkıları, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik müracaat süreçleri ile Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmeler ele alındı.
Görüşmede Türkiye’nin geçmişte ve halihazırda NATO’ya sağladığı katkılar lisana getirilirken, Türkiye’nin NATO’daki rolünün ehemmiyetine vurgu yapıldı. Haziran ayı sonunda yapılacak Madrid Doruğu’nda kabul edilmesi planlanan strateji konsepti ile ilgili görüşler lisana getirildi. NATO’nun ortak güvenlik tehditlerine karşı ahenk, birlik ve dayanışma içerisinde olmasının global barış ortamına katkı sağlayacağına dikkat çekildi.
NATO’ya üye olmak isteyen ülkelerin ittifakın terör konusundaki bedel ve prensiplerine bağlı kalması gerektiğine işaret edildi.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi olma niyetleri bağlamında, terör örgütleri konusunda somut adımlar atılmadan ilerleme kaydedilemeyeceğinin altı çizildi. Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarının giderilmesinin elzem olduğu söz edildi.
NATO’nun kolektif güvenlik konsepti baglamında Türkiye’ye yönelik tehditlerin tüm İttifaka yönelik tehditler olduğu belirtildi. Ayırım yapmaksızın terörün her cinsine karşı odunsuz bir tavır sergilenmesi gerektiği vurgulandı.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in eforlarının Türkiye tarafından takdirle karşılandığı muhataplara aktarıldı.
Ukrayna savaşının global tesirlerinin devam ettiği bir devirde İttifakın kıymetinin bir kere daha ortaya çıktığına değinildi. Savaşın sona erdirilmesi ve besin güvenliği konusunda atılan adımlar değerlendirildi.