BURSA (İGFA) – Kültür ve Turizm Bakanlığının çatısı altında Türk dünyası sinemasının ortak kültürel pahalarla beslenmesi emeliyle düzenlenen 2. Korkut Cet Türk Dünyası Sinema Şenliği, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan ve özerk cumhuriyetlerden gelen tanınmış oyuncu, direktör ve yapımcıların katıldığı gala yemeği ile başladı.
Yemek sonrası gerçekleşen Korkut Cet Sinema Festivali’nin açılış merasimine, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’nda Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev ve AK Parti Vilayet Lideri Davut Gürkan da katıldı.
Festivalin açılış merasiminde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş, kültür ve sanatın toplumun can damarı olduğunu belirterek, binlerce yıllık geçmişe bakıldığında, Türk milletinin Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan engin bir kültür havzasına sahip olduğunun görüleceğini söyledi.
Ecdadın miras olarak mükemmel bir tarih, kültür ve medeniyet bıraktığını söz eden Lider Aktaş, “Bize düşen, bu mirası koruyup geleceğe taşımaktır. Bursa, cihan devleti Osmanlı’nın her bakımdan dibacesidir. Böylesine esaslı ve kadim bir kente yönetici olmak, benim için büyük bir bahtiyarlık ve gurur. Ayrıyeten Türk Dünyası Kültür Başşehri olmamız hasebiyle yaşadığımız heyecanın yanı sıra üstlenmiş olduğumuz sorumluluğun da farkındayız. Münasebetiyle, ‘2022 Türk Dünyası Kültür Başşehri Bursa olarak 1 yıldır düzenlediğimiz ulusal ve memleketler arası etkinliklerle’ kentimizi Türk dünyasının kalbi yaptık. Bu kapsamda Korkut Cet Türk Dünyası Sinema Şenliği Bursa’mıza çok yakıştı. Dede Korkut’tan bahsederken, mevzuyla alakalı bir gelişmeyi de hatırlatmak isterim. Dede Korkut kıssalarının yeni bir nüshasının Büyükşehir Belediyemizin Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde yer aldığından kamuoyu haberdar olmuştu. Her yapıtın mukadderatı var. Asırlardır elden ele köyden köye dolaşan yazma, nihayetinde müzemize intikal etti. Büyükşehir Belediyesi olarak yazmanın dijitale transfer işini eski kâğıt restoratörü nezaretinde yaptık. Dede Korkut’un Bursa Nüshası’nı yakın vakitte bir tanıtım programı ile ilim âlemine duyuracağız. Yapıtın korunmasında, bağışlanmasında, keşfedilmesinde ve hazırlanmasında emeği geçenlere bir sefer daha teşekkür ediyorum. Şenliğin kentimize, ülkemize ve Türk dünyasına iyi olmasını diliyorum” dedi.
DİZİ İHRACATI
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, somut olmayan lisan, kültür ve ömür biçiminin da yeni jenerasyonlara aktarılması ve dünyaya tanıtılması gerektiğini söyledi. Kültür transferinin değişik yollarda yapıldığını tabir eden Demircan, “Kitaplar basıyoruz, tiyatrolar yapıyoruz, birçok kültürel faaliyet gerçekleştiriyoruz ancak yedinci sanat dediğimiz sinema, kültür transferinde en tesirli mecra olarak karşımızda duruyor. Çektiğimiz bir sineması milyarlarca beşere izletebiliyorsunuz. Türkiye, çektiği sinemalarla 152 ülkede. Dünyada en uzun müddetli dizi ihracatı yapan ülke durumundayız. Dünyanın birçok ülkesine gittiğinizde, dizilerimizin Türkçe öğrenen, oyuncu isimlerini çocuklarına veren, ülkemize olan bağlılığını tabir eden beşerlerle karşılaşıyoruz. Sinema böylesine tesirli bir mecra” diye konuştu.
Korkut Cet Sinema Festivali’nin de bir şenliğin çok ötesinde manalar taşıdığını kaydeden Demircan, “Korkut Cet Sinema Şenliği, Türk kardeş ülkelerimizle bağımızı güçlü kılan kültürel buluşmanın ismidir birebir vakitte. Birbirimizi daha yakından tanıyabilmek ismine bu tertibi yapıyoruz. Şenlik kapsamında 52 sinema Bursa’da. Türk dünyasından 157 sinemacı buraya geldi, Yeniden 34 gazeteci geldi. Türkiye’den de 200 sinemacıyla toplam 400 kişi, Türk dünyasının kültürünü birbirine ve dünyaya aktaracak. Evet, sektörel ticari işbirlikleri gelişsin lakin tıpkı vakitte kültürel transferle ülkelerin yakınlaşmasına hizmet etmek istiyoruz. Bunu Türk Dünyası Kültür Başşehri Bursa’da yapmamız çok daha manalı. Âlâ ki Bursa’dayız” formunda konuştu.
Festival komitesi ismine kelam alan Direktör İhsan Kabil de tüm sinemaseverleri, 4 başka salonda halka açık ve fiyatsız olan sinemaları izlemeye davet etti.
Film gösterimleri; Tayyare Kültür Merkezi, Merinos AKKM, Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kültür Merkezi ve Anatolium’da yapılacak.
Konuşmaların akabinde, gösterimi yapılacak sinema ve belgesellerin tanıtımı gerçekleştirildi.
Festivalin açılış merasimi, Kırgızların tarihinde kıymetli bir sayfa olan Rus Çarlığının egemenliğine girildiği periyodu yansıtan Dağların Kraliçesi sinemasının gösterimi ile sona erdi.