Türkiye’den son 15-16 yıldır tertipli olarak fuara iştirak sağladıklarını söyleyen Taycı, pandemiden sonra düzenlenen birinci fuar olan Sial Paris’e Türkiye’den, 350 firma ile şimdiye kadar en büyük iştirakin gerçekleştiğini belirterek, görüşmelerin epeyce verimli geçtiğini vurguladı.
Bu yıl 13 milyar dolarlık ihracat gayesini rahatlıkla tutturacaklarını vurgulayan Taycı,, “2021’den 2022’ye geçerken dalımız yüzde 32’lik büyüme gösterdi. 2022 yılının, dokuzuncu ayı prestiji ile değerlendirdiğimizde geçen yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 28’lik büyüme gösteriyoruz. Son 2 yılın ortalamasını aldığımız vakit, her yıl yüzde 30 büyüyen bir kesimiz. İthalatımızın, ihracata oran bazında değerlendirdiğimizde Türkiye’nin en fazla katma paha oluşturan eser kümesine sahip birliğiz diyebilirim. En temel eser tarım olduğu için ülkenin tarımından faydalanıyoruz” dedi.
Taycı, doğal gaz ve güçte dışa bağımlı olunduğu için hükümetin Güneş Güç Santraliyle ilgili en son düzenlediği bildirimin hayli yararlı ve faydalı olduğunu söyledi. Bildiride, muhtaçlık duyulan enerjiyi üretebilmek için ülkenin farklı yerlerinde yer alarak bu gücün sağlanabileceği belirtilmişti.
sınıfındaki firmaları yurt dışına götürebilmek için Ticaret Bakanlığı’nın ihracatçılar birliğine biraz daha inisiyatif vermesini istediklerini söyleyen Taycı, 50 milyon ve üzeri ihracat yapan firmalara yurt dışında eserlerini satmak ve pazarlamak ismine çok büyük katkılar sağlayamayacaklarını belirtti. Bu firmaların toplam üye sayısının yalnızca yüzde 5’ini oluşturduğunu belirten Taycı, “Biz bunu 5 milyon dolara kadar indirdiğimiz vakit toplam üye sayımızın yüzde 20’lik kısmını oluşturuyor. Yüzde 80’lik kısmı 5 milyon dolar ve altı ihracat yapan firmalar. Burada çok inovatif eserleri olan firmalar var. Biz diyoruz ki bu firmaları toparlayalım. Yurt dışında katıldığımız fuarlarda büyük metrekareli yerler kiralayıp üye firmalarımızı buralara götürelim istiyoruz” dedi.
Yurt dışında Türk dizilerinin çok fazla izlendiğini belirten Taycı, şu anda yapımcılarla senaristlerle önemli bir görüşme trafiği içinde olduklarını söyledi. Taycı, “Birinci önceliğimiz Güney Amerika, ikinci önceliğimiz Uzak Doğu bölgesi. Bakanlığın açıkladığı Uzak Pazarlar Stratejisini de bu çalışmayla gerçekleştirmiş olacağız. Uzak Doğu ve Latin Amerika ülkelerini kendimize amaç belirledik ve burada çalışmalarımız devam ediyor. Bilhassa Güney Amerika’da birinci sırada Brezilya dizileri, ikinci sırada Türk dizileri izleniyor. Bu ülkelerde, Anadolu’ya has tat ve lezzetleri eser yerleştirme değil, senaryonun içerisine girerek daima ve subliminal olarak ileti vermek istiyoruz. Bu, üretimci ve senaristlerin de çok güzeline gitti. Takviye vereceğini söylediler. Türk kahvesi, baklavamızı, lokumumuzu, bulgur pilavımızı vs. sistemli olarak vurgulayacaklar. Biz bu ülkelerde bu eserlerle ilgili merak uyandırmak istiyoruz” dedi.
Taycı, Mersin şuanda tüm Afrika ve Orta Doğu ve Orta Asya’yı hububatta bakliyatta tahılda domine ediyor. İstanbul bugün Ukrayna’daki tahıl ve hububatın idare üssü halinde. Biz hububatın borsasının merkez üssü İstanbul olmalı diyoruz” sözlerini kullandı.