UEFA-Pro lisans sahibi 42 yaşındaki teknik adam Turgay Altay, Aykut Kocaman’ın yanı sıra dünya futbolunda Hollandalı efsane Luis Van GAAL üzere tesirli isimlerle bir ortaya gelerek kendi gelişimine katkı yaptı.
Turgay Altay’ın DHA’ya verdiği röportajın soru ve karşılıkları şöyle:
– Göztepe’den ayrıldıktan sonraki süreci nasıl geçiriyorsunuz, yakında bir ekibin başında sizi görecek miyiz?
Göztepe süreci çok emek verdiğimiz fakat hiç hak etmediğimiz bir süreçti. Bu mevzuyu şu an anlatmak istemiyorum lakin vakti geldiğinde gerekenleri söyleyeceğim. Ayrılık sonrası 8 kişilik takımımla birlikte faal halde çalışıyoruz, kendimizi aktüel tutmaya ve yeni bir başlangıca hazırlanıyoruz. Bu süreçte birçok teklif aldık ama grubumla öncelikli beklentimiz proje odaklı ve devamlılığı sağlayabileceğimiz ekiplerle çalışmak. Gerçek vakitte gerçek yerde başlamanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. Maksadımız öncelikle yurt dışı fırsatı gelirse onu pahalandırmak.
– Projenizin yarım kaldığını düşündüğünüz bir kulüp var mı?
Çok enteresan bir soru benim için fakat geçen sene Manisa FK kulübünde nitekim çok başarılı ve değerli bir periyot geçirdiğimizi düşünüyorum. Biz geldiğimizde ligin tabanında, üst üste çok maç kaybetmiş mental olarak yıpranmış bir grup vardı. Ayrıyeten ligin en fazla gol yiyen 2 kadrosundan biriydi ve sonrasında birinci galibiyetimizden son galibiyetimize kadar ligin en az gol yiyen, en fazla topa sahip olan, pas yapan ve en fazla puan toplayan 4 grubundan biri olduk, hem idman kültürü hem dominant bir oyun kültürü oluşturduk ve bu süreç bizi play-off’un tabanına kadar yaklaştırmıştı. Bu süredeki güç vakitlerde Lider Mevlüt Aktan, belediye liderimiz Cengiz Ergün’ün ve sportif yönetici Taner Savut’un hem grup hem idare hem de bizle olan bağlantıları sayesinde bu süreçte çok bedelli katkıları oldu. Sahiden samimiyetimle söylüyorum, Muhteşem Lig’e çıkmayı başarabilirdik lakin küçük ayrıntılar ve sebepler yüzünden sonunu getiremedik.
– Fenerbahçe’de Aykut Kocaman’ın yanında vazife almıştınız, sarı-lacivertlilerdeki misyonunuz tamamlandı mı?
Fenerbahçe Spor Kulübü’nde 18,5 yıl misyon aldım, Aykut hocayla birlikte 4,5 yıl A Ekip düzeyinde yardımcı antrenörlük vazifesinde bulundum ve Aykut hocadan müsaade alarak da teknik yöneticilik mesleğime başladım. Büyük hayalleri olan ve profesyonel biri olarak hayat her şeye açık, çocukluğumda Göztepe kulübünde çalışmak hayalimdi ve bunu gerçekleştirdim lakin hayat şunu bana bir kere daha gösterdi ki bir şey iyisiyse olsun. Yurt dışında teknik yöneticilik yapmak istiyorum, bu türlü bir fırsat çıkarsa değerlendireceğim.
– Manisa FK’yı ve Göztepe’yi çalıştıran bir teknik yönetici olarak bu dönem TFF 1. Lig’de nasıl bir gayret izliyoruz, dorukta sıralama değişebilir mi?
Aslında ligi anlatırken söylenen burası gayret ligi kalıbını yanlışsız bulmuyorum, bu maalesef ligin kalitesini düşüren bir tanımlama. Gol yemeyelim nasılsa 1 tane atarız, attıktan sonra yatarız ligi olması hem oyun kalitesini hem de ligin kalitesini azaltıyor. Lakin gerçekçi olmak gerekirse bu lig uğraş ligi ve hem oyununuzu hem taktiğinizi hem de stratejinizi buna nazaran yapmak zorundasınız. Yoksa maç kazanmak hakikaten çok kolay değil. 2. yarının çok daha sıkıntı geçeceğini düşünüyorum. Birçok grup çıkmak istiyor, Harika Lig düzeyinde bütçeleri olan, oyuncu kaliteleri yüksek 4, 5 grup var. Bununla birlikte 10, 12 grup play-off’a girmek istiyor. Ayrıyeten alt taraftan çıkmak isteyen kadroları sayarsak her maç final görünüyor, her puan çok kıymetli ve kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin çok net.
– Muhteşem Lig’de en güzel futbolu oynayan ekip sizce hangisi ?
Maalesef ligimizin oyun kalitesi çok yüksek düzeyde değil. Topun oyunda kalma mühleti az, topun ritmi çok düşük ve çağdaş oyunun çok uzağında bilhassa taktiksel düzeyin çok yetersiz olduğu bir ligimiz var. Saydığım yetersizliklerden ötürü farklı açılardan işleri ve oyunu zorlaştırıyor. Gayret düzeyi yüksek zira adam odaklı savunma anlayışları çok, temaslı bir oyun ama bir yandan çok kolay faullerin bile kolay çalındığı oyunun çok sık durduğu bu nedenle hem topun ritminin hem de oyun temposunun düşük olduğu bir ortam var. Bu ortamın içerisinde oyun kültürü oluşturmaya çalışan Jorge Jesus, Abdullah Avcı, Vincenzo Montella, Çağdaş Atan, Francesco Farioli var. İlaveten Recep Uçar ve Osman Zeki Korkmaz’ı başarılı buluyorum.
– Muhteşem Lig ile TFF 1. Lig ortasındaki en büyük fark ne?
Aslında benzerlikler çok lakin topun oyunda kalma müddeti 1. Lig’de daha az. Çok net bir şey söyleyeyim, bu sene uygulanmaya başlanan maç sonlarına eklenen müddetler geçen sene bizde olsaydı şu an Manisa FK ekibi Harika Lig’deydi. Ligin en fazla topla oynayan grubuyduk kimi maçlarımızda maalesef top oyunda 45 dakika kalıyordu. Rakip kadronun taktiği oyunun oynanmasına yönelik her tıp durumdan faydalanarak vakit çalmak ve topun alanda az kalarak oyun oynanmamasına sağlamak üstüneydi. Bu mevzuda Manisa FK’da birinci yaptığım işlerden bir tanesi kendi oyuncularıma rakibi aldatan, vakit çalan, yere yatan oyuncu olursa o dakika oyundan alacağımı söyledim ve bu durumun güçsüzlük göstergesi olduğunu ve Manisa FK grubu oyuncularının hiçbir vakit o formayı güçsüz göstermelerinin hakları olmadığını daha birinci günden onlara aşıladım. Zira hem inandığım bu hem de biz teknik adamlarında Türk futbolunun gelişimine katkıda bulunmaları gerekiyor.
– Son periyotta hakem kararları emsal biçimde tekrar tartışılıyor. Bunun sebebini ne olarak görüyorsunuz?
Maalesef istenilen şey adalet değil imtiyaz, üstüne tahammülsüz bir futbol ortamı var. Kaybetmenin dünyanın sonu olduğu, güçlünün haklı zannedildiği bir ortamda en son hatalı hakemler bence. Hakemlerimizi geliştirmenin tek yolu eğitim, onlara sistemli olarak profesyonel ruhsal takviye ve inanç ortamının yaratılması olduğunu düşünüyorum. Bu bir süreç alır, maalesef kimsenin sabrı tahammülü kalmadı.
– Dünya Kupası’ndaki oyun mantalitesi önümüzdeki haftalarda kadroların oyunlarına dokunuş yapar mı?
Türkiye’de bu ortamda güç. Keşke oyun odaklı bir ligimiz olsa lakin maalesef iki yanlışın bir doğruyu götürdüğü bir ligimiz var.
– Messi’nin Dünya Kupası’nı kazanmasıyla “en iyisi” tartışmaları biter mi?
Ben bu türlü bir tartışmanın hiç olmadığı kanısındayım. Oynayan oyuncular ortasında Messi Dünya Kupası kazanmasıyla birlikte tartışmasız açık orta en uygun pozisyonunda. Lakin gelmiş geçmiş en yeterlisi tartışmasının şu an için olmadığı kanaatindeyim.
– Sizin efsaneniz kim ?
Diego Armando Maradona benim için açık orta futbolculuğu, oyunu, yeteneği, mesleği ve başarılarıyla tartışılmaz lakin onu başkalarından ayıran en değerli özelliği liderliği ve asilliği. Her vakit geldiği yeri unutmamış, haksızlığa sesini çıkarmış ve en değerlisi hareketleri ve telaffuzları her vakit net ve mağdurun yanında olmuştur. Benim için söylemiş olduğu şu kelam çok pahalı, ‘Biz futbolcular, teknik adamlar daima üzerimizde baskı olduğundan yakınırız, baskı meskenine 5 peso getirip çocuklarını geçindiremeyen insanların üzerinde olur, binlerce dolar alıp alana çıkıp gerilimden bahsediyoruz. Bana genelde sorulan sorulardan biri; ‘Hocam çok gerilimli işiniz var, sıkıntı olmuyor mu?’ İşte bu yüzden işimi seviyorum. Hayatım boyunca rekabetçi oldum, uğraştan hiç vazgeçmedim ve bu düzeye tırnaklarımla kazıyarak geldim ve vazgeçmeyeceğim. Baht uğraşa aşıktır. Tüm takımımla birlikte inancımız ve yolumuz budur.”