Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, araba sahibi olmanın bir lüks olmadığını belirterek araç almak isteyenlerin krediyi erişiminin kolay olması gerektiğini aktardı.
Habertürk’ün aktardığı habere göre, araba üretimindeki güç maliyetlerinin artmasının, araç fiyatlarına yansımaya başladığına değinen Bozkurt, “Yurtdışındaki üretim maliyetlerinin artışı, her ay araçların euro bazındaki fiyatlarını artırıyor. Üretim kısıtı var, baz fiyatlar artıyor. Araçlara 300 euro gelen artırım, ÖTV sistemi yüzünden tüketiciye 10 bin TL artırım olarak yansıyor. Bu bir periyot daha devam edecek üzere görünüyor” ikazında bulundu.
Tüketicilerin finansmana ulaşımda problemler yaşandığı söyleyen Bozkurt, arabanın bir lüks olmadığının altını çizdi. Bozkurt, “Kredi erişimlerinde kahır yaşanıyor, arabaya ulaşımın bu kadar sıkıntı olmaması lazım. Araç almak isteyenlerin krediye erişiminin kolay olması gerekli. Kurumsal satışlarda da kredilerde kahır yaşanıyor. Yüksek faizlere karşın tüketici kredi almak istiyor, lakin veren yok. Yüzde 80 enflasyon olan bir ülkede hiçbir kurum yüzde 20-25 düzeyinden kredi vermek istemiyor” görüşünü paylaştı.
“Otomobil yatırım aracı olmamalı”
Toplam pazarın bu yıl geçen yıl ile benzeri düzeylerde kapanacağını kaydeden Toyota Türkiye CEO’su, “Kasım ve Aralık’ta mucizevi bir araç sayısı bulunamaz ise, pazar geçen yılın az altında 750 bin adetlerde biter. Toyota olarak biz de 50 bin adet üzere satışa ulaşırız, araç olsa 80 bin adet de satardık. 2023’te ise pazarda en fazla 800 bin adetlik satış bekliyoruz” dedi.
Araç fiyatlarının artmasına karşın talebin çok azalmadığını anlatan Bozkurt, “Hem muhtaçlık hem de paranın pahasını korumak için alanlar sebebiyle araç talebi düşmüyor. Bize nazaran araba yatırım aracı olmamalı lakin mevcut kurallarda o hale geldi” diye konuştu.
Avrupa’da yaşanan güç krizi ve resesyonun ayak seslerinin, otomotiv pazarına mümkün tesirleri hakkında da konuşan Bozkurt, net bildiriler verdi.
Ali Hayda Bozkurt, “Avrupa’da resesyon nedeniyle pazar daralırsa, orada satılamayan araçları buraya getirmek üzere bir planımız yok. Tersine, orada pazarın küçülmesi Türkiye’nin ihracatını olumsuz tesirler. Avrupa’daki üretimlerin kısılması ise, Türkiye pazarını küçültebilir” dedi.