TİP Genel Lideri Erkan Baş, “Türkiye’de başörtülü olan olmayan, inanan ve inanmayanların herkesin özgür yaşamasının en değerli teminatı laikliktir. Laikliği net bir biçimde savunmayan hiçbir siyasi parti bu ülkede halkın gerçek özgürlüğünü sağlayamaz. Biz AKP tarafından her gün törpülenen laikliğin güçlendirilmesi ve yine kazanılması için her çeşit katkıyı dayanağı vermeye açığız. Laiklik unsurunun bu ülkede yaşayan tüm yurttaşlar için özgürlüğün teminatı olarak hayat bulması gerekiyor. Biz gerçek laiklik ve özgürlük problemlerini konuşma daveti yapıyoruz. Başı açık kapalı, tüm işçilerin fakirlerin halkın çıkarlarını savunma daveti yapıyoruz. Halkın işverenlere karşı iktidara karşı birleşik özgürlük çabasını büyütme daveti yapıyoruz. Bu ülkede fakir çocuklarının, tarikatların cemaatlerin ellerine düşmesini engelleme daveti yapıyoruz. Bu ülkede laikliğin tekrar güçlü bir halde inşa edilmesi daveti yapıyoruz” sözlerini kullandı.
“Başörtüsü üzerinden siyaset devşiren tek adam ve onun türevleri bir ve aynıdır”
Türkiye gündeminde açlık, işsizlik, geleceksizlik üzere pek çok sorun olduğunu vurgulayan Baş, “Uzunca bir müddettir sorun olmayan “türban sorunu” bir defa daha yakıcı bir sıkıntıymış üzere iktidarın ve bu kere üzülerek söylüyorum, muhalefetinin enstrümanı haline geldi. Meğer çocukların okula aç susuz gitmesi, enflasyonun rekor üzerine rekor kırması, nefret siyasetinin gündelik hayatımızı cehenneme çevirmesi, yeni bir sansür maddesiyle memlekette çıt çıkmamasını hedefleyen bir iktidar, atanamayan öğretmenler, sağlıkçılar, iş bulamayan ve yabancı ülkelere garson olarak bile gitmeye razı olan milyonlarca genç, emekli olamayan yaşlılar, emekli olup açlığa mahkum edilenler üzere pek çok sorun var. Tüm bunlar orta yerde dururken AKP’nin belirlediği hudutlar içerisinde, AKP’nin belirlediği gündemlerle AKP’ye karşı muhalefet etmeyi sahiden anlamıyoruz. Çok açık söylüyorum: İran’da bayanın kakülünden korkan ahlak polisleriyle Türkiye’de bayanın başörtüsü üzerinden siyaset devşiren tek adam ve onun türevleri bir ve aynıdır” dedi.
Baş kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Siyasal İslam’ın sıkıştırdığı yerden muhalefet etmek beceri değildir”
Kadının vücudu üzerinde fikir zikretmeden bir siyaset kurma mahareti bu ülkede yıllardır neden gelişmez bunu sorgulamak istiyoruz. Bir kere daha bayan vücudu üzerinden kurulmak istenen siyaset gündemiyle karşı karşıyayız. Siyasal İslam’ın sıkıştırdığı yerden muhalefet etmek beceri değildir. AKP’nin palavralarına ve ithamlarına muhatap olmamak için özel bir efor sarf etmemize gerek yok.
“AKP’nin palavralarına nazaran mi siyaset üreteceğiz?”
“AKP’nin oyuncaklarıyla yeni oyun kurulamaz”
Hatırlıyor musunuz? Hani önümüzdeki Cuma ispat edeceklerdi kaç yüz Cuma geçti bilmiyoruz. 9 – 10 yıl oldu bunun üzerinden. Kabataş palavrasının yalan olduğunu ispat etmek için deniz kenarında bile olsa belden üst çıplak gezmek yasaktır diye kanun mu çıkaracağız arkadaşlar. Olmaz. Bu iktidarla bu türlü gayret edilemez. Biz naçizane bir ikazımızı yapmak istiyoruz. AKP’nin palavralarına yetişemeyiz. Onları o palavralara boğmak zorundayız. O palavraların içerisinde boğulsunlar. AKP’nin oyuncaklarıyla yeni oyun kurulamaz.
“Yasalara dokunmayın, maddeleri uygulayın; kanunlara dokundurmayın, maddeleri uygulatın”
Muhalefetin yapması gerekenin yeni yasa “icat etmek” değil, var olan yasal düzenlemeleri işler hale getirmek olduğunu belirten Baş bayan örgütlerinin kelamını tekrar ederek “Sadece biz değil madem bayanları tartışıyoruz. Bayan örgütlerinin sesine kulak vermeliyiz. Aylardır bayan örgütleri çeşitli alanlarda bu iktidarın dayatmalarına karşı bir uğraş yürütüyorlar ve şunu söylüyorlar. Yeni yasa icat etmenize gerek yok: var olanı uygulayın. Anayasanın 10. Hususundaki eşitlik prensibini, BM İnsan Hakları Üniversal Bildirgesi’nde ki ayrımcılığın yasağını, 2002’de yapacağını taahhüt ettiğin Bayana Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Kontratı (CEDAW); Bayanlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi memleketler arası mukavelesinin gereğini yapman, bunların uygulanması için gayret etmen kâfi.Kadın örgütlerinin kelamı sözümüzdür. Maddelere dokunmayın, maddeleri uygulayın. Yasalara dokundurmayın. Kanunları uygulatın.”