Türkiye Personel Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, “Bu ülkede hastane çalışanları her gün şiddete maruz kalıyorlar. Hastane koridorlarında maalesef oluk oluk akan hekim kanlarına şahit oluyoruz. Velhasıl aslında sıhhat işçileri neredeyse daha düzgün yaşamak için değil de hayatta kalmak için de gayret vermek zorunda kalıyorlar” dedi.
CHP’nin sağlıkçıların problemlerinin tahlili için yaptığı inanılmaz toplantı daveti, AKP, MHP ve HDP milletvekilleri katılmayınca toplantı kâfi sayısına ulaşılamadığı için yapılamadı.
“Biz kimin gidici olduğunu biliyoruz”
Konuyla ilgili olarak TBMM’de basın toplantısı yapan TİP Genel Lideri ve İstanbul milletvekili Erkan Baş şöyle konuştu:
“Beklendiği üzere harika toplantı daveti üzerine toplanan TBMM Genel Heyeti, toplantı kâfi sayısına ulaşılamadığı için toplantıyı gerçekleştirememiş oldu. Birinci söylenmesi gereken şey hiç kimsenin sıhhat işçilerinin yükselen çığlığına sessiz kalmaması gerektiğidir. Bu iktidarın tercihlerini bilhassa iktisat alanındaki tercihlerinin küçük bir azınlığı, yandaş bir kümenin keyifli azınlığın tercih ettiğini daha evvel de tekraren sefer söyledik bir kere daha tabir etmek istiyoruz. Toplumun tüm bölümlerinin olduğu üzere yalnızca o açıdan bile baksak pandeminin kahramanlarından dişini tırnağını takıp bizi bu şiddetli süreçten çıkarmaya çalışan sıhhat işçileri de iktidarın bu tercihi nedeniyle her geçen gün yoksullaştılar. Hatırlatalım tabibi, hemşiresi, tüm sıhhat işçileri hastanelerde pandemi ile çaba ederken sarayda kendini izole tutan zat bu insanları gaye göstermekten uzak durmamıştı. Ne diyordu bu zat, kelam konusu sıhhat çalışanları olduğunda, ‘Giderlerse gitsinler’. Açık söyleyeyim; biz kimin gidici olduğunu biliyoruz. Tabibinden hemşerisine, idari işçisinden kat görevlilerine, tüm sıhhat işçilerinin de onurlu, hak ettikleri hayatı alacaklarını da biliyoruz.
“Bu ülkede hastane çalışanları her gün şiddete maruz kalıyor”
Sağlık işçilerinin tek sorunun enflasyon altında maaşlarının ezilmesi, nefes almadan günlerce çalışmak zorunda kalmaları, hastane nöbetlerinde layık görüldükleri düşük besin bedelli öğünlerden ibaret değil. Bu ülkede hastane çalışanları her gün şiddete maruz kalıyorlar. Hastane koridorlarında maalesef oluk oluk akan hekim kanlarına şahit oluyoruz. Elhasıl aslında sıhhat işçileri neredeyse daha güzel yaşamak için değil de hayatta kalmak için de uğraş vermek zorunda kalıyorlar. Buradan tüm yurttaşlarımıza, herkese sormak istiyorum kıymetli arkadaşlar, hayat kurtarmak için yola koyulduğunuz bir işiniz var ancak her gün kendi hayatınız tehlike altında. Bu kurallarda kendinizi nasıl o işe verebilirsiniz? Aldıkları maaşlarla yaşayamadıkları, hükümet eliyle iş şartlarının insan standartlarının bile altında olmasını geçtim bile.
“Sağlık ekiplerinini AKP’ye karşı verdikleri bu ömür uğraşına sonuna kadar takviye olacağız”
Dediğim üzere yaşamak için değil; hayatta kalmak için çaba etmeye mahkum edilen sıhhat işçilerinden kelam ediyoruz. Ve tam da bu nedenle geçtiğimiz günlerde Meclis’in inanılmaz toplanması için yapılan davet sonrasında Türk Tabipler Birliği, Meclis’teki partilere bir davet yaparak şiddete karşı harekete geçmelerini istedi. Biz TİP olarak bu davete takviye veriyor ve sesimizi baskıya, şiddete ve haksızlığa maruz kalan tüm sıhhat işçileri için bir kere daha yükseltiyoruz. Tüm dünyayı, ülkemizi tesiri altına alan pandemi sürecinde canlarını dişlerine takarak çalışan, ön saflarda bu kurtuluş uğraşını veren, gününü gecesine katıp toplumun güzelliği için çabalayan sıhhat çalışanlarının gördüğü muamele, yüzleştikleri şiddet ve çalışma şartları kabul edilemez. Bununla ilgili de şu anda gayret ettiğimiz şey neredeyse artık bir hastalık olan Covid değil direkt AKP rejimi, saray rejiminin kendisi. Hasebiyle sıhhat işçilerinin AKP’ye karşı verdikleri bu hayatta kalma uğraşı, bu ömür gayretine elbette sonunda kadar takviye olacağız.” (ANKA)