Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Lideri Mehmet Büyükekşi, kulüplerin çok önemli borç yükü altında olmalarına rağmen her vakit önceliklerinin yabancı sayısı olduğunu söyledi. Üstün Lig kulüplerine getirmeyi planladıkları akademi mecburiliği hakkında bilgiler veren Büyükekşi, mevzuyla ilgili olarak Avrupa’daki kimi futbol federasyonları ve kulüplerle görüşeceklerini söz etti. TFF Lideri, şöyle konuştu:
STEFAN KUNTZ’A ‘OYUNCU YOK’ DENMİŞ
Avrupa Kulüpler Birliği’nin İstanbul’da genel konseyi oldu. Ben de katıldım. Masada Ajax’ın CEO’su vardı. Dedi ki; ‘Biz her yıl A kadroya en az 2 oyuncu veririz. 3 de olur, 4 de olur lakin en az 2 olur.’ Biz de tıpkı halde kesinlikle kulüplerin hem A kadroya hem de ulusal kadroya oyuncu vereceği bir sistem geliştireceğiz. Şu an şöyle bir yanlış var; ümit ulusal kadrolarda yahut genç ulusal kadrolardan A ulusal grupta oynayan oyuncu yok. Hocaya sormuş Stefan Kuntz, ‘Var mı şu an alabileceğim?’ ‘Yok’ demiş hoca. Ya bu türlü bir sistem olur mu!
FUTBOLUMUZDA MERDİVEN SİSTEMİ OLMALI
Bugün Arda Güler mesela, A ulusal gruba alındı17 yaşında. U15’te oynamamış, U16’da oynamamış, 17’de direkt ulusal kadroya geliyor. Yahut Emirhan İlkhan tıpkı biçimde. Halbuki bunun nasıl olması lazım, o merdiven sisteminde, hazmede hazmede gelmesi lazım. Artık bunu getirmek istiyoruz. Yani bir operasyon, bir gençleştirme bu biçimde olabilir. Yoksa her ulusal kadro farklı telden çalarsa, kulüpler esasen farklı telden çalıyor. Varsa yoksa yabancı. Artık ben bugün desem ki yabancı özgür, herhalde herkes 20-30 tane yabancı alır.” Akademi konusunda hem ekonomik hem yapılacak yatırımlar hem de sistem açısından Türkiye’ye en uygun modeli hazırlamaya çalışacağız.
OYUNCU DEĞiL ANTRENÖR iTHAL EDELiM
İlk günden beri fikrim şuydu; biz futbolcu ithal etmek yerine aykırısını yapalım, hoca ithal edelim. Lakin hocanın grubu çalıştırması için değil. Altyapıya hoca yetiştirmesi için. Kulüp lideri iken gördüm ki bizim altyapıdan bir tane kaleci çıkmış, öteki yok. Sebebini araştırdığımda daima minimum fiyatla çalışan hocalar var. Bu hocanın toplumsal yaşantısı nasıl olacak ki o çocuğa bir şey verebilsin.”
MiLLi KADROLARA DAİMA Muhakkak BÖLGELERDEN OYUNCU SEÇiLiYOR
“Şu an an şöyle bir badire var; birçok anne baba arıyor bizi. İşte benim oğlum mili gruba alınması lazımdı alınmıyor. İşte torpil var burada falan. Ben de bakıyorum sahiden ulusal gruplardaki çocuklar daima makul yörelerden. İstanbul, bir kesim Gençlerbirliği, bir modül Altınordu, bir kesim Trabzon. Öteki yöreden çabucak hemen yok üzere varsa da istisna. Halbuki her bölgede oyuncu var. Akademi olduğu için bunları da böylelikle daha şeffaf ölçülebilir halde eğiteceğiz. · Getirmek istediğimiz sisteme Almanya modeli demiyoruz. Tahminen melez bir şey olacak. Tahminen biraz Almanya’dan tahminen biraz Portekiz’den. Şu ülke demek istemiyorum. Sistemi anlatmaya çalışıyorum.”
STATLARIN ELEKTRiĞi iÇiN MERKEZi GÜNEŞ Gücü SiSTEMi KURACAĞIZ
“BİZİM hesaplarımıza nazaran Muhteşem Lig’deki kadroların 25 milyar lira borcu var. Faizlerini falan 10 yıl vadeye yaymışlar. Hesap edersek bu 50 milyara kadar çıkıyor. Mevcut şartlarda bunu ödemeleri imkansız. Bununla ilgili de bir projemiz var.
MALATYA’DA MAÇTAN 2 SAAT EVVEL ELEKTRiĞi KESMiŞLER
Geçen gün Yeni Malatyaspor’un maçı naklen yayınlanacak; 2 saat kalmış, parasını ödemedikleri için elektrikleri kesmişler. Krizi son dakika çözdük. 300-400 bin lira ödediler de elektriği açtılar.
Bir amacımız var; güneş gücü sistemi kurmak. Kulüplerin elektrik muhtaçlığı buradan karşılanacak. Türkiye’nin neresinde yaparsanız yapın, ürettiğiniz elektriği sisteme veriyor, olduğunuz kentten alıyorsunuz. Aksaray yahut Niğde civarında hazineden 600-700 dönümlük bir arazi alıp 50 megawatlık yatırım yapacağız. Her kulüp kendi ismiyle ihaleye çıkıp bir şirketle o yatırımı yapacak. Müddetin kaç yıl olacağını ve ne kadar ödeyeceğini konuşacağız. Mesela 100 liranın yüzde 40’ını mı ödeyecek, %50’sini? 7 yıl mı, 6 yıl mı, 8 yıl mı?”
PROBLEM TÜRKLERDE DEĞiL SiSTEMDE
“Bugün Almanya’da yaşayan Türk sayısı 3-4 milyonu geçmez lakin 85 milyonluk Türkiye’den daha fazla Türk oyuncu çıkarıyor. Burada demek ki sorun Türkler’de değil sistemde. İş verenler şikâyet eder bazen, Türkler çok tembel, çalışmıyor falan. Ben de Almanlara sorarım; ‘Türk çalışanlar nasıl?’ Çok düzgün, eksiksiz derler. İşte oradaki sistem onları çalıştırıyor, bizdeki çalıştırmıyor. Onun için sistemi değiştirmemiz lazım.”
KULÜPLER GÖNÜLLERiYLE iŞ YAPMIYOR, ZORLA YAPACAKLAR DEMEK Ki!
“Türkiye’de sistemi verimli hale getirmek için yapmamız gereken şeyler var. Burada biraz daha radikal, kulüpler kendi gönlüyle bu işi yapmıyorlar, zorla yapacaklar demek ki. İnşallah birinci maksadımız bu. Bu projeler alışılmış ki kulüplere mali yükümlülük getirecek. Şöyle bir şey düşünün; kulüplere bu türlü bir şey yapması için en az 1-2 milyon Euro bütçe çıkar. İki oyuncu almasa onu telafi eder her yıl. O da yapması gereken bir şey. Fakat burada da biz yeni kaynak yaratmak için uğraşıyoruz projelerle. Vergi ile ilgili bizim amacımız yüzde 20 stopajı tekrar geri almak. Yüzde 20 bile çok büyük bir para olur. Ayrıyeten bu naklen yayından kesinlikle bir para ayrılması gerektiğini düşünüyorum. O vakit bu yatırımı yapanlara bunu vereceksiniz.”
HAKEM AKADEMiSi KURACAĞIZ
“Hakem akademisi kuruyoruz. Hakemlerimize inşallah Harika Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve UEFA kriterlerinde eğitim vereceğiz. Bu vakte kadar yalnızca 16 Harika Lig hakemine verilmiş bu eğitim. Öbür hakemlerde yok. Bütün hakemlere 28 kişilik gruplar halinde, 8 orta hakem, 16 yan hakem, 4 gözlemci kümeler halinde 6 haftalık bir eğitime alacağız. Yatılı olarak hepsini. Bu eğitimleri bütün hakemlere tamamlattıracağız.”