Kuraklığın tesirleriyle çaba eden pamuk üreticileri, sarsıntının akabinde daralan ekim alanları nedeniyle de üretimde dert yaşıyor. Pamuktaki zahmet yalnızca ziraî üretimi değil; dokuma dalını de yakından ilgilendiriyor. Bölüm temsilcileri hem kuraklığın hem de sarsıntının pamukta ithalatı artıracağından telaşlı.
Ulusal Pamuk Kurulu (UPK) İdare Heyeti Lideri Bertan Balçık, sarsıntı nedeniyle Hatay’da çırçır fabrikalarının yüzde 80’inin kullanılamaz halde olduğunu; pamuk ekim alanlarının da yüzde 50’sinin ekilemeyecek duruma geldiğini belirtti. “Belli bölgelerde piyasa şartları nedeniyle aslında üretimde yüzde 20’lere varan azalma görülüyordu, bilhassa sarsıntıdan sonra pamuk ekim alanları daralacak. Bunu en çok Hatay’da göreceğiz” diyen Balçık, şöyle devam etti: “Yüzde 40-50 ortasında daralma olabilir. Türkiye’de üretimin yüzde 10’unu Hatay karşılıyor. Geçen yıl 560 bin hektarda pamuk ürettik, bu yıl üretim 460 bin hektara düşebilir.”
Bertan Balçık
KUYU AÇMAYA KONTROLLÜ İZİN
Kuraklık tesirinin dışında sarsıntıda ziyan gören kuyular nedeniyle de bölgede sulama yapmanın git gide zorlaşabileceği kaydediliyor. Türkiye’de Ege, Çukurova ve Güneydoğu’nun pamuk üretiminde öne çıkan bölgeler olduğunu söyleyen Balçık, “Pamuk üretiminde Çukurova ve Güneydoğu’da bir kuraklık kelam konusu. Buralarda sulama imkanları şu anda pamuğu yetiştirmek için kâfi düzeyde. Sorun olan kısım, artezyenle sulama yapan pamuk üreticilerinin zelzele bölgesinde ziyan gören kuyuları var. Sulamada orada meşakkat görülebilir” değerlendirmesini yaptı.
Su Siyasetleri Derneği Lideri Dursun Yıldız, sarsıntı bölgesinde kuyulardaki çekilmenin olağan olduğunu söz etti ve bir mühlet sonra su kalitesi ve su düzeyinin yükselebileceğini ya da azalabileceğini söyledi. Bu kurallarda su kalitesi konusunda ihtarda bulunan Yıldız, “Tarımsal sulamada kimi kuyularda süreksiz olarak görülen meseleler kuyu sayısı artırılarak çözülebilir lakin kuyulardan çekilen su kalitesinin denetlenmesi gerekir. Yaşanabilecek meselelerin önüne geçmek için denetimli biçimde kuyu açılabilir, müsaadeler kolaylaştırılabilir” dedi.
Ahmet Öksüz