Türkiye’nin en büyük afetlerinden biri olan 17 Ağustos 1999 zelzelesi hiç elbet unutmadığımız bir felaket. Gölcük merkezli gerçekleşen zelzelede İstanbul ve Kocaeli’nin pek çok ilçesi yerle bir olurken, Kocaeli’nin Dilovası ilçesine bağlı Tavşancıl’da tek bir çivi dahi oynamadı. Pekala, tüm Türkiye’de travma yaratan bu yıkıcı zelzelede Tavşancıl nasıl hiç hasar almadan bu felaketi atlatabildi? İşte herkesin örnek alması gereken kıssası…
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=30a9q…
17 Ağustos 1999 Gölcük sarsıntısı hiç elbet Türkiye’nin unutamadığı yaralardan biri…
7,4 büyüklüğünde gerçekleşen zelzele Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir çapta hissedilirken, Resmî raporlara nazaran 18.373 mevt, 48.901 yaralanma meydana geldi.
Özellikle Kocaeli ve İstanbul’un ilçelerinde inanılmaz yıkıcı bir tesir yaratan zelzelede can ve mal kaybı had safhaya ulaşırken, kelam konusu afette sadece Kocaeli’nin Dilovası ilçesine bağlı Tavşancıl’da hiçbir kayıp yaşanmadı.
Peki bu nasıl oldu?
Tavşancıl hem sarsıntının merkezi Gölcük’e çok yakın hem de tam Körfez bölgesinde yer aldığı için en yıkıcı etkiyi alması beklenen yerler ortasındaydı.
Tavşancıl’ın sarsıntıdan hiçbir ziyan görmeden çıkmasının en büyük nedeni “bilim insanlarının tekliflerine nazaran hareket etmeleri”.
Yani bunu asla bir tesadüf olarak değerlendirmemek gerek.
1989 yılında Tavşancıl’ın belediye lideri seçilen Salih Gün, bilime inanan ve yaşadığı yerin ‘Kuzey Anadolu Fay Hattı’ üzerinde olduğunun şuurunda biriydi.
Başkanlık vazifesine başladıktan kısa müddet sonra bir imar planı hazırlamak için Kocaeli Üniversitesi’nden bilim beşerlerine başvuran Gün, hazırlanan imar planı kapsamında başta ‘yüksek kat sınırlaması’ olmak üzere pek çok mecburî uygulama getirdi.
En fazla 3 katlı bina müsaadesi vermesiyle etrafından pek çok reaksiyon toplayan Gün, Tavşancıl’ı olası bir sarsıntıdan korumak için yansılara kulak asmadı ve her şeyi bilimin ışığında ilerletti.
Salih Gün’ün o devir yaşadıklarını kızı Nida Gün Dönmez şöyle anlatıyor:
“İnsan kaybetmektense, oy kaybetmeyi tercih ediyordu…”
Kendi konutuna ek kat çıkmak isteyen babasına dahi karşı çıkan Gün, belde halkına çatı katı bile yaptırmıyor ve her şeyi yönetmeliğe uygun biçimde ilerletiyordu.
Salih Gün imar projesine uygun bir halde Tavşancıl’ı sarsıntıya hazırlarken 17 Ağustos 1999’da büyük Gölcük sarsıntısı meydana geldi.
Deprem merkezine sırf 50 km uzaklıktaki Tavşancıl’da tek bir çivi dahi oynamazken, yetkililer bu duruma inanamayarak Tavşancıl’ın Kütahya Tavşanlı ile karıştırıldığını bile düşündü.
Tavşancıl halkı Salih Gün’ün katı imar projesine birinci başta karşı çıksalar da Gölcük sarsıntısından en ufak bir hasar almadan kurtulmalarıyla liderlerine hak verdiler.
Dürüst bir yöneticinin bilimin ışığında hareket etmesiyle ayakta kalan Tavşancıl, 2002 yılında Salih Gün’ün belediye başkanlığından ayrılmasıyla imar planlarında gevşemeye gidildi.
Olası bir zelzelede Tavşancıl tekrardan ayakta kalır mı bilemiyoruz…