İSTANBUL (İGFA) – TBMM Lideri Mustafa Şentop, Pendik’te gerçekleştirilen Armelsan Yeni Ar-Ge Merkezi Açılış Töreni’ndeki konuşmasında, Türkiye’de son yıllarda kamu ve özel bölüm şirketleri marifetiyle gerçekleştirilen stratejik yatırımlar ortasında en çok dikkati çekenin savunma sanayi alanında yapılanlar olduğunu söyledi.
Dünyanın en büyük 100 savunma şirketi ortasında 7 Türk şirketi bulunduğunu belirten Şentop, bu şirketlerin sayısının daha da artacağına inandığını lisana getirdi.
AR-GE faaliyetlerinin kıymetini anlamak için 21. yüzyılda ülkelerin geçirdikleri değişimi görmenin çok kıymetli olduğunu kaydeden Şentop, AR-GE’ye yapılan harcamaların hem şirketlerin büyümesini sağladığına hem de ülke ekonomilerinin gelişmesinde bir güç olduğuna işaret ederek, dünya ticaretinin 2020 yılında bir ölçü daralsa da 2021’de tekrar büyüme yoluna girdiğini ve toplam ticaretin 20 trilyon dolara ulaştığını aktardı.
Aynı süreçte dünya ekonomilerinin toplam gayrisafi hasılasının 95 trilyon dolara ulaştığını bildiren Şentop, oluşan gayrisafi hasıladan en büyük hissesi dünyada önde gelen birkaç gelişmiş ülkenin aldığını söyledi.
Türkiye’de ise geçmişte AR-GE’nin ihmal edilmiş bir mevzu olduğunu belirten Şentop, “Ancak çabucak her alanda olduğu üzere son yıllarda AR-GE konusunda da bir zihniyet ihtilali gerçekleşmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yapılan bu 20 yıldaki gelişimin, değişimin en değerli ögesi nedir diye sorulduğunda verilmesi gereken karşılık, benim kanaatimce bir zihniyet ihtilalidir. Al-kullan yerini üret-sat anlayışının almasından itibaren AR-GE’ye hem devletimiz hem de özel şirketlerimiz gereken değeri vermeye başlamışlardır. Son yıllarda artan üretim ve ihracat kapasitemizin ardında AR-GE harcamalarına ayrılan kaynak çok değerli bir yer tutmaktadır. Gayrisafi pastadan ayrılan ölçünün artmasının yanı sıra 2002 yılında AR-GE faaliyetlerinde çalışan kişi sayısı bugüne kıyaslandığı vakit 2,5 kattan fazla artmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, Armelsan’ın suyun altıyla ilgilenen bir çalışma alanını tercih ederek gözle görülmeyen lakin Türkiye’nin güvenliği için çok bedelli olan bir bahse odaklandığına dikkati çekerek, “Yerli gemi inşaat endüstrisinde ve uzantısı olan su altı teknolojisinde artık milletlerarası ölçekte rekabet edebilecek bir pozisyona ulaştık. Yerli ve ulusal gemilerimize 600 metre derinliğe kadar olan bütün denizaltılarımıza hayat dayanağı veren, işçisini o derinliklerde gerektiğinde kurtaracak her türlü kabiliyete sahip tam teşekküllü tıbbi imkanlarla donatılmış araçlarımızla gurur duyuyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin ulusal teknolojilerin önünü açacak, insansız ve otonom su altı araçlarının üretimi çalışmalarına suratını artırarak devam ettiğini anlatan Şentop, bu çalışmaların son yıllarda olağanüstü büyük gelişmeler gösteren SİHA ve İHA’lar olduğunu belirtti.
“MUHATABIMIZ KUKLALAR DEĞİL”
Şentop, bu cins çalışmaların Türkiye’nin tesir alanını ve gücünü artırmaya hizmet edeceğini kaydederek, “Bize düşmanlık edecek olanlardan daha güçlü ve teknolojik olarak onlara nazaran daha donanımlı olmak mecburiyetindeyiz. Bilhassa diğerlerinin rüzgarıyla yelken açan Yunanistan üzere lokomotif değil, vagon devletler için söylenecek bir tek kelamımız vardır, bizim muhatabımız esasen kuklalar değil onları yönetim eden kuklacılardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Dünya beşten büyüktür.’ tabiri eski dünya nizamına karşı çok değerli bir karşılıktı. Son Birleşmiş Milletler toplantılarında o 5 ülke liderlerinin da ortasında bulunduğu birçok kişi artık 5’ten büyük bir dünya gerçeğini realite eden, kabul ettiklerini ortaya koydu. Sistemin değişmesi gerektiğini şahsen onlar söz ettiler. Bu sebeple yeni dünya tertibi, fiilen ve resmen aslında başlamıştır. Kovid-19 sonrası ortaya çıkan ekonomik daralmalar ve restleşmeleriyle yabanî kapitalist nizamların ve egemenlerin dünyayı dokunaklı noktalara düşürdüğü vakitlerden geçiyoruz. Her zamankinden daha temkinli ve kararlı siyasetler izliyor olmamız dünya barışı bakımından çok çok kıymetli bir katkıdır. Tarih bunun bu türlü olduğunu da gösterecektir” diye konuştu.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın karakteri sebebiyle yeni zorluklarla karşı karşıya olduğuna işaret eden Şentop, çalışmalara ve yeni teknolojilerle verilecek takviyelere Türkiye’nin ve yeni dünya barışının muhtaçlığı olduğunu kaydetti. Şentop, “Gözümüzü bir tek saniye kapatmamıza müsaade vermeyen bu coğrafyada ayakta kalmak için hep temkinli olmak mecburiyetindeyiz. Armelsan ulusal ve milletlerarası boyutta en üst seviyede yerli ve ulusal katkıyla Türk savunma endüstrinin gereksinimlerini karşılamak, ileri teknoloji ve yaratıcı sürdürülebilir tahliller sunmak hedefiyle faaliyetlerine başlamıştır” dedi.