Ataması yapılmayan öğretmenlerin sıkıntısı bitmek bilmiyor. Geçinebilmek için kimi tezgahtar, kimi pazarcı, kimi de okulda hizmetli olarak çalışıyor. Bursa’nın İnegöl ilçesinde bir tarih öğretmeni İŞKUR’un 4,5 aylık süreksiz emekçi programı kapsamında okulda hizmetli olarak vazife yaptığı ortaya çıktı.
2018 yılında tarih öğretmenliği kısmından mezun olan, KPSS’de kâfi puan alıp atanmayı beklerken tarih öğretmenliği alanında kâfi kontenjan olmadığı için ataması yapılmayan ve fiyatlı öğretmenlik başvurusu da olumsuz sonuçlanan tarih öğretmeni, işsizlik nedeniyle devayı bir okulda hizmetli olarak çalışmakta buldu.
“ÖĞRETMENİN ELİNE FIRÇAYI TUTUŞTURUP PAKLIK VAZİFELİSİ YAPTILAR”
İŞKUR’un 4,5 aylık süreksiz personel programı kapsamında Bursa’nın İnegöl ilçesindeki okulda hizmetli olarak misyon yapan tarih öğretmeninin dramını Eğitim İş Bursa Şubesi Lideri Yeliz Toy ortaya çıkardı.
Toy yaptığı açıklamada “Sınıfında öğrencileriyle olması gereken Okan öğretmen, atama sayılarındaki yetersizlik nedeniyle işsizliğe mahkûm edilen yüz binlerce öğretmenden sırf birisi.
Alanında üniversite eğitimlerini tamamlayarak öğretmenlik yeterliliği kazanan, mesleğinde uzmanlaşmış, bilgilerini çocuklarına aktarmanın heyecanıyla okula koşan Okan öğretmenin eline fırçayı tutuşturup paklık vazifelisi yaptılar” tabirlerini kullandı.
“YÜZ BİNLERCE ÖĞRETMENİ İŞSİZLİĞE VE YOKSULLUĞA TERK ETMEKTE”
Siyasi iradenin yüz binlerce öğretmeni yazgısına terk ettiğini söyleyen Toy, “Öğrenciler balık istifi dersliklerde sonsuz bir niteliksizliğe mahkûm edilmişken, derslik ve öğretmen sayısını arttırarak bu sorunu çözmesi gereken siyasi irade, her yıl sembolik sayıda öğretmen ataması yaparak milyonlarca öğrencinin eğitim yaşantısını heba etmekte, yüz binlerce öğretmeni de işsizliğe ve yoksulluğa terk etmektedir” dedi.
“MİLYONLARCA GENCİN ONURLU ÖMÜR HAKKI ÇALINMAKTA”
Yetişmiş insan gücünün değersizleştirildiğine dikkat çeken Toy, şöyle konuştu;
“Üçüncü dünya ülkelerinde görmeye alışık olduğumuz nitelikli insan gücünün değersizleştirilmesi, yetişmiş insan gücünü, sağlıkçıyı kasiyer, iktisatçıyı tezgahtar, sosyoloğu garson, mühendisi fabrika personeli, öğretmeni ise okulda temizlikçi olarak çalıştırdığı bir geri kalmışlık görünümünü ortaya çıkarmaktadır.
KPSS’de yıllarca soruları çalan, devlet takımlarını yandaşa, tarikata, cemaate peşkeş çeken bu idare anlayışı, yarattığı haksızlıkla yıllarca dirsek çürüten milyonlarca gencin onurlu ömür hakkını da çalmaktadır.”
“ÖĞRETMENİN ELİNE SÜPÜRGE VEREREK IŞIĞINI SÖNDÜRMEK, TOPLUMU KARANLIĞA BOĞMAKTIR”
“Son devirde artarak devam eden öğretmenliğin meslek onuruna yönelik taarruzların tek maksadının, toplumun fikir başkanı öğretmenlerin saygınlığını yok ederek kıymetsizleştirmek olduğu çok açıktır” diyen Toy, “Elinde bilgi meşalesiyle karanlıkları aydınlatarak geleceğe çağdaş bir yol açmak için heyecanla mesleğine sarılmayı bekleyen Okan Öğretmen’in eline süpürge vererek ışığını söndürmek toplumu karanlığa boğmayı istemektir” biçiminde konuştu.
“KÜÇÜK DÜŞÜREREK DEĞERSİZLEŞTİRME EFORLARINI GÖRÜYORUZ”
Tehlikenin farkında olduklarını belirten Toy, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Cumhuriyet’in bütün kurumlarına düşmanca saldıran, toplumu ortaçağ karanlığına sürükleyen bu anlayışın en çok da Atatürk’ün çağdaş jenerasyonları yetiştirme vazifesi verdiği öğretmenlere saldırıp onları toplum karşısında küçük düşürerek değersizleştirme gayretlerini görüyoruz ve tehlikenin farkındayız.
Bu utanca derhal son verilmeli, öğretmenlik mesleğine yapılan ataklar durdurulmalıdır. Bu yol karanlıklara çıkar, yolun sonu cehalet, yoksulluk, esaret ve köleliktir. Halkımız tehlikenin farkında olmalıdır.”